uluer
versa

GAZETECİ UĞUR EKİNCİ YAZDI

Yaşam 26.08.2025 - 22:37, Güncelleme: 26.08.2025 - 22:37
 

GAZETECİ UĞUR EKİNCİ YAZDI

Konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor: Devlet ile iktidarın karıştırılması.

Bir süredir sahada dolaşıyorum. Köylere, kasabalara, ilçelerin gölgede kalmış mahallelerine gidiyorum. Sürekli insan dinliyorum. Bazen kahvelerde, bazen yol üstünde, bazen bir okulun öğretmenler odasında… Farklı kimliklerden, farklı düşüncelerden, farklı partili olanlardan ama netice olarak aynı ülkenin insanlarıyla konuşuyorum. Konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor: Devlet ile iktidarın karıştırılması. Türkiye’de ne yazık ki bazı kamu görevlileri hâlâ “devletin çalışanı” değil de, “iktidarın memuru” gibi davranmayı GÖREV SANIYOR. Şunu baştan açıkça yazayım: Görevini hakkıyla yapan yüzlerce hakim, savcı, polis, kaymakam, öğretmen, müfettiş var. Onlar alınmasın. Bilakis, bu yazı onların onurlu duruşuna duyulan bir vefa borcudur. Ancak bu kutsal görevi; siyasete angaje olmuş şekilde kullananlar, bir partinin temsilcisi gibi davrananlar için ise bir uyarıdır. Hiçbir kaymakam, bulunduğu ilçede bir partinin temsilcisi gibi davranamaz. Hiçbir emniyet müdürü, miting alanlarını siyasal tercihlere göre planlayamaz. Hiçbir okul müdürü, hangi öğretmenin “bizden”, hangisinin “öteki” olduğuna karar veremez! Unutulmasın: Siyaset, sandıkla gelir. Devlet, anayasa ile ayakta kalır. İktidarlar değişir. Bugün başka bir parti yönetimdedir, yarın bir başkası olur. Ama o ilçenin kaymakamı, o ilin valisi, o mahkemenin hakimi, o okulun öğretmeni… Hepsi görevde kalır. Çünkü onlar millete hizmet etmek için yemin etmiş kişilerdir. Ve bu yemin, partilere değil; Türkiye Cumhuriyeti'ne verilmiştir. Önümüzdeki yıllarda yeni bir seçim var. Sandık kurulacak, oylar atılacak. Ama gerçek sınav, sadece sandığa atılan zarflarda değil. Asıl sınav; sandığın etrafında, adliye koridorlarında, kaymakamlık binalarında, karakollarda ve haber merkezlerinde verilecek. Bu sınavı, hepimiz birlikte geçeceğiz. En çok da kamu görevlileri… Kimsenin siyasi fikriyle ilgilenmiyorum. Bu yazı, bir partinin taraftarı olmakla ilgili değil. Bu yazı, devlet adamlığıyla, bürokrat onuruyla ilgilidir. Eğer bu ülke yeniden güven kazanacaksa, ilk adımı kamu görevlileri atacak. Çünkü bir çocuğun hakkı, bir annenin duası, bir çiftçinin alın teri… Bunlar, sandığa sığmaz. Bunlar, ancak tarafsız bir devlette yeşerir. Bu yazıyı bir temenniyle bitireceğim: Bir gün bu ülkede, herkes iktidardan korkmadan ama devlete güvenerek yaşasın. Bir gün bir kaymakam, "Ben devletin adamıyım" diyebilsin; bir polis, "Ben emir değil, hukuk uygularım" diye haykırabilsin. Ve bir hakim, cübbesinin hiçbir köşesine siyaset iliştirmeden adalet dağıtsın. Ha bir de, (düşünen memurlar) Hesap gününü de hatırlamaya biraz zahmet etsin. O zaman bu ülke gerçekten “TAM BAĞIMSIZ” olacak. Ve biz gazeteciler de belki o zaman, sadece güzel şeyler yazabileceğiz, görevimizi yaparken de yaptığımız işten soğumayacağız. Serbest Gazeteci Uğur Ekinci
Konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor: Devlet ile iktidarın karıştırılması.
Bir süredir sahada dolaşıyorum. Köylere, kasabalara, ilçelerin gölgede kalmış mahallelerine gidiyorum. Sürekli insan dinliyorum.

Bazen kahvelerde, bazen yol üstünde, bazen bir okulun öğretmenler odasında… Farklı kimliklerden, farklı düşüncelerden, farklı partili olanlardan ama netice olarak aynı ülkenin insanlarıyla konuşuyorum.

Konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor: Devlet ile iktidarın karıştırılması.

Türkiye’de ne yazık ki bazı kamu görevlileri hâlâ “devletin çalışanı” değil de, “iktidarın memuru” gibi davranmayı GÖREV SANIYOR.

Şunu baştan açıkça yazayım: Görevini hakkıyla yapan yüzlerce hakim, savcı, polis, kaymakam, öğretmen, müfettiş var. Onlar alınmasın.

Bilakis, bu yazı onların onurlu duruşuna duyulan bir vefa borcudur. Ancak bu kutsal görevi; siyasete angaje olmuş şekilde kullananlar, bir partinin temsilcisi gibi davrananlar için ise bir uyarıdır.

Hiçbir kaymakam, bulunduğu ilçede bir partinin temsilcisi gibi davranamaz. Hiçbir emniyet müdürü, miting alanlarını siyasal tercihlere göre planlayamaz.

Hiçbir okul müdürü, hangi öğretmenin “bizden”, hangisinin “öteki” olduğuna karar veremez!

Unutulmasın: Siyaset, sandıkla gelir. Devlet, anayasa ile ayakta kalır.

İktidarlar değişir. Bugün başka bir parti yönetimdedir, yarın bir başkası olur.

Ama o ilçenin kaymakamı, o ilin valisi, o mahkemenin hakimi, o okulun öğretmeni… Hepsi görevde kalır.

Çünkü onlar millete hizmet etmek için yemin etmiş kişilerdir.

Ve bu yemin, partilere değil; Türkiye Cumhuriyeti'ne verilmiştir.

Önümüzdeki yıllarda yeni bir seçim var. Sandık kurulacak, oylar atılacak. Ama gerçek sınav, sadece sandığa atılan zarflarda değil.

Asıl sınav; sandığın etrafında, adliye koridorlarında, kaymakamlık binalarında, karakollarda ve haber merkezlerinde verilecek.

Bu sınavı, hepimiz birlikte geçeceğiz. En çok da kamu görevlileri…

Kimsenin siyasi fikriyle ilgilenmiyorum.

Bu yazı, bir partinin taraftarı olmakla ilgili değil. Bu yazı, devlet adamlığıyla, bürokrat onuruyla ilgilidir.

Eğer bu ülke yeniden güven kazanacaksa, ilk adımı kamu görevlileri atacak. Çünkü bir çocuğun hakkı, bir annenin duası, bir çiftçinin alın teri…

Bunlar, sandığa sığmaz. Bunlar, ancak tarafsız bir devlette yeşerir.

Bu yazıyı bir temenniyle bitireceğim:

Bir gün bu ülkede, herkes iktidardan korkmadan ama devlete güvenerek yaşasın.

Bir gün bir kaymakam, "Ben devletin adamıyım" diyebilsin; bir polis, "Ben emir değil, hukuk uygularım" diye haykırabilsin. Ve bir hakim, cübbesinin hiçbir köşesine siyaset iliştirmeden adalet dağıtsın.

Ha bir de, (düşünen memurlar) Hesap gününü de hatırlamaya biraz zahmet etsin. O zaman bu ülke gerçekten “TAM BAĞIMSIZ” olacak.

Ve biz gazeteciler de belki o zaman, sadece güzel şeyler yazabileceğiz, görevimizi yaparken de yaptığımız işten soğumayacağız.

Serbest Gazeteci Uğur Ekinci
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nehabernevsehir.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.