MADO
Mustafa DURSUN
Köşe Yazarı
Mustafa DURSUN
 

KAPADOKYA’NIN BELEDİYE BAŞKANI KİM AÇIKLADIK

Hani demiştik ya Kapadokya’nın Belediye Başkanı kim diye? Bu konuyu açıklayalım, ama biraz da anekdot olsun izninizle. Belediye Başkanlığım dönemim de, sanırım 2010 yılı idi Selanik’te ki Gülşehir’ li lerle olan ikili ilişkilerimiz çerçevesinde Yunanistan’a davet edilmiştik. Bildiğiniz gibi Gülşehir’imiz de Çalışanlar Mahallesi var ve bu mahallenin adı her ne kadar Çalışanlar Mahallesi ise de halkın arasında Muhacir Mahallesi diye anılmaktadır. “1924 de ki mübadele “ Selanik’ten gelenlerle, Gülşehir’den Selanik’e gidenlerin ortak buluşması noktasıdır. Bu nedenle, Yunanistan davetine kendisi de muhacir olan Belediye Meclis üyemiz Erdoğan ÇAMAK abimizi de götürdük. Selanik’te çok güzel karşılandık. Eski Selanik ve Kavala valisi olan Theodoros Aspadisis bize ev sahipliği yaptı. Vali beyin annesi de Gülşehir’li olması nedeni ile bize karşı ayrı bir yakınlığı ve dostluğumuz vardı. Malum, Gülşehir’in eski ismi Arapsun’dur. Anadolu da yaşayan Türkler yerleşim yerlerine  “sun “  takısı eklerken, Rumlar “sos” ekini kullanmışlardır Arapsun’a da onlar Arabisos demişler. Mübadele de Selanik’e gitmek zorunda bırakılan insanlar o dönem 5-6 ay yurtsuz, yuvasız kalmışlar çok perişanlık çekmişler, baskı görmüşler. Sonuçta onlara yerleşmeleri için bir yer bulunmuş. (Bu konuları onlardan dinledik, inşallah daha sonra ki yazılarımız da ilginç olan hususları sizlerle paylaşırız.) Dönemin Yunan hükümeti, bu insanlara şu an Selanik’in de içme suyunun sağlandığı, şırıl şırıl suların, derelerin aktığı bir bölgeyi vermek zorunda kalmışlar. Kızılırmak’tan dolayı su ile haşır neşir olan mübadiller bu yeri gerçekten çok sevmişler. Bu mübadillerde o beldenin adını Arabissos (Aravissos) koymuşlar. Bildiğiniz Gülşehir “Arapsun” işte. Gittiğimiz ay, Ekim ayı idi, Büyükelçiliğimizin tertiplediği 29 Ekim resepsiyonuna da katılmıştık. Atatürk’ün müze yapılan evini, ayrıca Başkonsolos beyi de ziyaret etmiştik. Ekim ayının son iki haftasında düzenlenen, ama şimdi ismini hatırlayamadığım ve geleneksel yaptıkları , “yöresel ve etnik halk müzikleri festivali” vardı. Ayrıca o dönem yerel yönetimler ve Belediye Başkanlarının da seçimlerinin yapılacağı bir dönemdi. Hemen hemen her gün bir sürü etkinliklere katıldık.  Bir hafta süren müzik festivalinde yüzlerce insanla tanıştık. Tanıştığımız herkes kendisinin Kapadokyalı olduğunu söylüyordu. Gerçekten birçoğu çok güzel Türkçe konuşuyordu. Nerelisiniz? Diye sorduğumuz da. Tokat’lısı, Amasya’lısı , Malatya’lısı, Niğde’lisi , Kayseri’lisi , Nevşehir’lisi, hepsi Kapadokya’lı olduğunu söyledi. Selanik’te Kapadokyalılar Derneği var. O tarihte 1.000.000 üyesi varmış. Bu dernek bizim ziyaretimiz sonrası dernek logolarını Gülşehir deki Mantarkaya ’yı yaptılar. Tarihteki Kapadokya Krallığı, bilindiği gibi günümüzde ki bir çok İlimizi kapsamaktadır. Bir de Pontus Kapadokya’sı vardı ki bir ucu günümüz de ki Trabzon’du. Bir dönem Kapadokya’nın Başkenti Antik Tyana’dır. Tyana da bugün kü Niğde’nin Kemerhisar ilçesinin olduğu bölgedir. Ayrıca, dönemin Kralı, adı Nissa, Anissa ve iki tane de adı Eusebeia olan kentler inşa etmiştir. Bu Eusebeia dan biri daha sonra Başkent olacak olan Mazaka (Kayseri) dir. Sonuçta bu Başkentler tarihçilerin yazdığı ve milattan önce yaşanan konular. Ama bildiğim yaşadığım bir şey var. O da Yunanistan da ki Yerel seçimler öncesi, yaklaşık 1500-2000 bin kişinin katıldığı yemekli ve siyasi bir organizasyona şeref konuğu olarak katıldık. Renkli bir programdı, sunucu tuttu bizi Kapadokya Belediye Başkanı olarak sundu ve sahneye davet etti. Biraz çekindik, biraz utandık, kendi kendimize haddimizi biliriz dedik ise de iş işten geçmiş ti tabi ki. Konuşmamızı yaptık, Ülkemiz ve bölgemiz adına gerekenleri söyledik. Sonra, Türkiye’ye döndüğümüz de Bölgemiz de ki diğer Belediye Başkanları arkadaşlarımız ile yaptığımız sohbetler de, Selanik ziyaretine gitmiş bütün Başkanları, Kapadokya Belediye Başkanı olarak tanıtmışlar. Bizim de hevesimiz kursağımız da kaldı. Gelelim günümüze; Elbette Kapadokya ismi bir marka. Kimi lokantasına, kimi mağazasına, kimi de dükkânına isim olarak koymakta. İlgi çekmek, daha çok para kazanmak amacıyla. Ama Kapadokya’nın seçilmiş bir Belediye Başkanı elbette yok. Fakat Kapadokya diye bir Bölge var ve o Bölgenin merkezi de NEVŞEHİR’ dir. Sağlıcakla kalın. Allaha emanet olun.
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2021 - Cumartesi
Mustafa DURSUN

KAPADOKYA’NIN BELEDİYE BAŞKANI KİM AÇIKLADIK

Hani demiştik ya Kapadokya’nın Belediye Başkanı kim diye?

Bu konuyu açıklayalım, ama biraz da anekdot olsun izninizle.

Belediye Başkanlığım dönemim de, sanırım 2010 yılı idi Selanik’te ki Gülşehir’ li lerle olan ikili ilişkilerimiz çerçevesinde Yunanistan’a davet edilmiştik. Bildiğiniz gibi Gülşehir’imiz de Çalışanlar Mahallesi var ve bu mahallenin adı her ne kadar Çalışanlar Mahallesi ise de halkın arasında Muhacir Mahallesi diye anılmaktadır.

“1924 de ki mübadele “ Selanik’ten gelenlerle, Gülşehir’den Selanik’e gidenlerin ortak buluşması noktasıdır.

Bu nedenle, Yunanistan davetine kendisi de muhacir olan Belediye Meclis üyemiz Erdoğan ÇAMAK abimizi de götürdük.

Selanik’te çok güzel karşılandık. Eski Selanik ve Kavala valisi olan Theodoros Aspadisis bize ev sahipliği yaptı. Vali beyin annesi de Gülşehir’li olması nedeni ile bize karşı ayrı bir yakınlığı ve dostluğumuz vardı.

Malum, Gülşehir’in eski ismi Arapsun’dur. Anadolu da yaşayan Türkler yerleşim yerlerine  “sun “  takısı eklerken, Rumlar “sos” ekini kullanmışlardır Arapsun’a da onlar Arabisos demişler.

Mübadele de Selanik’e gitmek zorunda bırakılan insanlar o dönem 5-6 ay yurtsuz, yuvasız kalmışlar çok perişanlık çekmişler, baskı görmüşler. Sonuçta onlara yerleşmeleri için bir yer bulunmuş.

(Bu konuları onlardan dinledik, inşallah daha sonra ki yazılarımız da ilginç olan hususları sizlerle paylaşırız.)

Dönemin Yunan hükümeti, bu insanlara şu an Selanik’in de içme suyunun sağlandığı, şırıl şırıl suların, derelerin aktığı bir bölgeyi vermek zorunda kalmışlar. Kızılırmak’tan dolayı su ile haşır neşir olan mübadiller bu yeri gerçekten çok sevmişler.

Bu mübadillerde o beldenin adını Arabissos (Aravissos) koymuşlar. Bildiğiniz Gülşehir “Arapsun” işte.

Gittiğimiz ay, Ekim ayı idi, Büyükelçiliğimizin tertiplediği 29 Ekim resepsiyonuna da katılmıştık. Atatürk’ün müze yapılan evini, ayrıca Başkonsolos beyi de ziyaret etmiştik.

Ekim ayının son iki haftasında düzenlenen, ama şimdi ismini hatırlayamadığım ve geleneksel yaptıkları , “yöresel ve etnik halk müzikleri festivali” vardı. Ayrıca o dönem yerel yönetimler ve Belediye Başkanlarının da seçimlerinin yapılacağı bir dönemdi.

Hemen hemen her gün bir sürü etkinliklere katıldık.  Bir hafta süren müzik festivalinde yüzlerce insanla tanıştık. Tanıştığımız herkes kendisinin Kapadokyalı olduğunu söylüyordu.

Gerçekten birçoğu çok güzel Türkçe konuşuyordu. Nerelisiniz? Diye sorduğumuz da.

Tokat’lısı, Amasya’lısı , Malatya’lısı, Niğde’lisi , Kayseri’lisi , Nevşehir’lisi, hepsi Kapadokya’lı olduğunu söyledi.

Selanik’te Kapadokyalılar Derneği var. O tarihte 1.000.000 üyesi varmış. Bu dernek bizim ziyaretimiz sonrası dernek logolarını Gülşehir deki Mantarkaya ’yı yaptılar.

Tarihteki Kapadokya Krallığı, bilindiği gibi günümüzde ki bir çok İlimizi kapsamaktadır. Bir de Pontus Kapadokya’sı vardı ki bir ucu günümüz de ki Trabzon’du.

Bir dönem Kapadokya’nın Başkenti Antik Tyana’dır. Tyana da bugün kü Niğde’nin Kemerhisar ilçesinin olduğu bölgedir.

Ayrıca, dönemin Kralı, adı Nissa, Anissa ve iki tane de adı Eusebeia olan kentler inşa etmiştir. Bu Eusebeia dan biri daha sonra Başkent olacak olan Mazaka (Kayseri) dir.

Sonuçta bu Başkentler tarihçilerin yazdığı ve milattan önce yaşanan konular.

Ama bildiğim yaşadığım bir şey var. O da Yunanistan da ki Yerel seçimler öncesi, yaklaşık 1500-2000 bin kişinin katıldığı yemekli ve siyasi bir organizasyona şeref konuğu olarak katıldık.

Renkli bir programdı, sunucu tuttu bizi Kapadokya Belediye Başkanı olarak sundu ve sahneye davet etti.

Biraz çekindik, biraz utandık, kendi kendimize haddimizi biliriz dedik ise de iş işten geçmiş ti tabi ki. Konuşmamızı yaptık, Ülkemiz ve bölgemiz adına gerekenleri söyledik.

Sonra, Türkiye’ye döndüğümüz de Bölgemiz de ki diğer Belediye Başkanları arkadaşlarımız ile yaptığımız sohbetler de, Selanik ziyaretine gitmiş bütün Başkanları, Kapadokya Belediye Başkanı olarak tanıtmışlar.

Bizim de hevesimiz kursağımız da kaldı.

Gelelim günümüze; Elbette Kapadokya ismi bir marka. Kimi lokantasına, kimi mağazasına, kimi de dükkânına isim olarak koymakta. İlgi çekmek, daha çok para kazanmak amacıyla.

Ama Kapadokya’nın seçilmiş bir Belediye Başkanı elbette yok.

Fakat Kapadokya diye bir Bölge var ve o Bölgenin merkezi de NEVŞEHİR’ dir.

Sağlıcakla kalın. Allaha emanet olun.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.