3 SORU 3 CEVAP

Yaşam 02.12.2022 - 08:28, Güncelleme: 02.12.2022 - 08:28
 

3 SORU 3 CEVAP

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

Soru1: Allah Teâlâ bir olduğu halde Kur'ân-ı Kerîm’de niçin “biz” ifadesi kullanmaktadır? Cevap1: Kur'ân-ı Kerîm Arapça olarak indirilmiş bir ilahî kitaptır. Dolayısıyla Arapçadaki edebi sanatların hepsi kullanılmıştır. Arapça yücelik, güç ve kuvveti ifade etmek için çoğul sigası kullanılmaktadır. İşte Allah Teâlâ da yüceliğini, güç ve kuvvetini ifade etmek için “biz” diye ifade buyurmuştur. Bu demek değil ki haşa Allah bir ve tek değildir. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm’de Allah’ın bir ve tek olduğunu ifade eden birçok âyet vardır. Nitekim İhlas Sûresinde قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ “De ki Allah birdir, tekdir.” Kur'ân-ı Kerîm’de Allah’ın fiilleri ile ilgili âyetlerde çoğul sigası kullanılmıştır. Örneğin Kur'ân-ı Kerîm’i vahiy yoluyla indirdiğini ifade ederken, إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ “Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.” buyurmaktadır. Ancak Allah Teâla kendi zatını ifade ederken يَامُوسَى إِنِّي أَنَا اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ “…Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.” buyurmuştur. Soru2: Hazreti İsa (a.s.) dünyaya tekrar gelecek mi bunla ilgili âyet var mıdır? Cevap2: Hz. İsa (a.s.) tekrar dünyaya geleceği ile ilgili Kur’ân-ı Kerîm’de açık bir âyet yoktur. Ancak Âl-i İmran sûresi 46. âyeti, Zuhruf sûresi 61. âyeti ve Nisâ sûresinin 159. âyetini Hz. İsa’nın tekrar dünyaya geleceği şeklinde yorumlamışlardır. Ancak bu konuda Hz. Peygamber’den çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. Celaluddin es-Suyûtî bu hadisleri toplamış ve bu konuda 100 hadisin olduğunu söylemektedir. Bu hadislerin 50 tanesi sahih ve hasen derecesinde, 50 tanesi ise zayıftır. Bazı İslâm âlimleri bu konunun mütevatir derecesine ulaştığını söylemektedirler. Yani Hz. İsa’nın dünyaya tekrar geleceğini inkâr etmenin çok zor olduğunu ifade etmektedirler. İnsanlarda ahiret inancının zayıfladığı bir dönemde, ahir zamanda Hz. İsa Allah’ın izniyle gelecek ve insanlarda ahiret inancının kuvvetlenmesi için İslâm kurallarını tebliğ edecektir. Ancak Müslümanların İslâm’ın hakikatlerini tatbik etmeyi, ahiret için hazırlanmayı terk edip oturarak Hz. İsa’nın inmesini beklemeleri doğru değildir. Elimizde Kur’ân-ı Kerîm, önümüzde Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sahih sünneti varken bunları doğru anlayıp hayatımızı bunlarla ihya etmemiz gerekir. Soru3: Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde Mehdî’nin geleceğinden bahsediliyor mu Mehdî diye biri var mıdır? Cevap3: Mehdî kelimesi Arapça lügatte; “Hidayete ermiş, Allah’ın kendisini hakka ulaştırdığı kişi” anlamına gelmektedir. Dinî bir terim olarak mehdî, zulüm ve haksızlıkların yaygınlaştığı ahir zamanda yeryüzünü adaletle dolduracak kişinin adıdır. Mehdîlik konusu son yıllarda çok tartışılan bir konudur. Kur’ân-ı Kerîm’de Mehdi ile ilgili açık bir âyet mevcut değildir. Bu husus genelde hadislerde geçmektedir. Bu konuda sahih hadisler olduğu gibi bir takım zayıf hadisler de mevcuttur. Hz. Peygamber bir hadis-i şeriflerinde “Dünyanın ömründen sadece bir gün kalsa bile, Allah benim Ehl-i Beytimden bir adam gönderecektir. O dünyayı (daha önce) zulümle dolduğu gibi, adaletle dolduracaktır.” buyurmaktadır. Temel hadis kaynaklarında mehdilik konusuyla ilgili 80 hadis geçmektedir. Bunların hepsi uydurmadır demek pek isabetli bir görüş değildir. Zaman zaman Mehdi’nin geleceği kabul edildiğinde bunu kötüye kullananlar “ben mehdiyim” diyerek ortaya çıkanlar olmaktadır. Bu sebeple Müslüman akl-ı selim sahibi/uyanık olmalıdır. Mehdi bekleme yerine Müslüman için önemli olan ölüme, kıyamete ve hesap gününe hazırlıklı olmaya çalışmaktır. Öyle yaşamalıyız ki, mehdi geldiğinde bizi vazife başında bulması gerekir. Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz. Prof. Dr. Mehmet Soysaldı NEVÜ İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı
Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.
Soru1: Allah Teâlâ bir olduğu halde Kur'ân-ı Kerîm’de niçin “biz” ifadesi kullanmaktadır?

Cevap1: Kur'ân-ı Kerîm Arapça olarak indirilmiş bir ilahî kitaptır. Dolayısıyla Arapçadaki edebi sanatların hepsi kullanılmıştır.

Arapça yücelik, güç ve kuvveti ifade etmek için çoğul sigası kullanılmaktadır. İşte Allah Teâlâ da yüceliğini, güç ve kuvvetini ifade etmek için “biz” diye ifade buyurmuştur. Bu demek değil ki haşa Allah bir ve tek değildir.

Çünkü Kur'ân-ı Kerîm’de Allah’ın bir ve tek olduğunu ifade eden birçok âyet vardır. Nitekim İhlas Sûresinde قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ “De ki Allah birdir, tekdir.” Kur'ân-ı Kerîm’de Allah’ın fiilleri ile ilgili âyetlerde çoğul sigası kullanılmıştır. Örneğin Kur'ân-ı Kerîm’i vahiy yoluyla indirdiğini ifade ederken, إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ “Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.” buyurmaktadır.

Ancak Allah Teâla kendi zatını ifade ederken يَامُوسَى إِنِّي أَنَا اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ “…Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.” buyurmuştur.

Soru2: Hazreti İsa (a.s.) dünyaya tekrar gelecek mi bunla ilgili âyet var mıdır?

Cevap2: Hz. İsa (a.s.) tekrar dünyaya geleceği ile ilgili Kur’ân-ı Kerîm’de açık bir âyet yoktur. Ancak Âl-i İmran sûresi 46. âyeti, Zuhruf sûresi 61. âyeti ve Nisâ sûresinin 159. âyetini Hz. İsa’nın tekrar dünyaya geleceği şeklinde yorumlamışlardır.

Ancak bu konuda Hz. Peygamber’den çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. Celaluddin es-Suyûtî bu hadisleri toplamış ve bu konuda 100 hadisin olduğunu söylemektedir.

Bu hadislerin 50 tanesi sahih ve hasen derecesinde, 50 tanesi ise zayıftır. Bazı İslâm âlimleri bu konunun mütevatir derecesine ulaştığını söylemektedirler. Yani Hz. İsa’nın dünyaya tekrar geleceğini inkâr etmenin çok zor olduğunu ifade etmektedirler.

İnsanlarda ahiret inancının zayıfladığı bir dönemde, ahir zamanda Hz. İsa Allah’ın izniyle gelecek ve insanlarda ahiret inancının kuvvetlenmesi için İslâm kurallarını tebliğ edecektir.

Ancak Müslümanların İslâm’ın hakikatlerini tatbik etmeyi, ahiret için hazırlanmayı terk edip oturarak Hz. İsa’nın inmesini beklemeleri doğru değildir. Elimizde Kur’ân-ı Kerîm, önümüzde Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sahih sünneti varken bunları doğru anlayıp hayatımızı bunlarla ihya etmemiz gerekir.

Soru3: Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde Mehdî’nin geleceğinden bahsediliyor mu Mehdî diye biri var mıdır?

Cevap3: Mehdî kelimesi Arapça lügatte; “Hidayete ermiş, Allah’ın kendisini hakka ulaştırdığı kişi” anlamına gelmektedir. Dinî bir terim olarak mehdî, zulüm ve haksızlıkların yaygınlaştığı ahir zamanda yeryüzünü adaletle dolduracak kişinin adıdır.

Mehdîlik konusu son yıllarda çok tartışılan bir konudur. Kur’ân-ı Kerîm’de Mehdi ile ilgili açık bir âyet mevcut değildir. Bu husus genelde hadislerde geçmektedir. Bu konuda sahih hadisler olduğu gibi bir takım zayıf hadisler de mevcuttur.

Hz. Peygamber bir hadis-i şeriflerinde “Dünyanın ömründen sadece bir gün kalsa bile, Allah benim Ehl-i Beytimden bir adam gönderecektir. O dünyayı (daha önce) zulümle dolduğu gibi, adaletle dolduracaktır.” buyurmaktadır.

Temel hadis kaynaklarında mehdilik konusuyla ilgili 80 hadis geçmektedir. Bunların hepsi uydurmadır demek pek isabetli bir görüş değildir.

Zaman zaman Mehdi’nin geleceği kabul edildiğinde bunu kötüye kullananlar “ben mehdiyim” diyerek ortaya çıkanlar olmaktadır. Bu sebeple Müslüman akl-ı selim sahibi/uyanık olmalıdır.

Mehdi bekleme yerine Müslüman için önemli olan ölüme, kıyamete ve hesap gününe hazırlıklı olmaya çalışmaktır. Öyle yaşamalıyız ki, mehdi geldiğinde bizi vazife başında bulması gerekir.

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

Prof. Dr. Mehmet Soysaldı NEVÜ İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.