MADO
Mustafa DURSUN
Köşe Yazarı
Mustafa DURSUN
 

TURAN BİRLİĞİ KURULUYOR MU ? (BÖLÜM -2)

TURAN LİRASI ---- TURAN KUPASI "Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir ; TURAN ." Ziya GÖKALP Turancılık, tüm Ural-Altay kavimlerinin birliğini savunan siyasi görüş. İlk olarak Macarlar, Finler, Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber ,Tunguzlar, Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi fikri olarak ortaya çıkmıştır. Türkçülük ve Turancılığın önemli simalardan, Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde Turancılığın Macarları, Moğolları, Tunguzları, Finuvaları içine alan bir kavimler karması olmadığı görüşünü savunmuştur. Turancılık bugünkü diğer Türk devletlerin de bu şekilde benimsense de, Fin tarihçi Matthias Alexander Castren tarafından , Ural-Altay kavimlerinin birliğini sağlamak amaçlı ortaya atılmış bir görüş olduğunu belirtmiştir. Tüm Türkî halklarının birliğini savunan görüş ise, Rusya'da 1905 Devrimi'nden önceki günlerde, Azerbaycan Türkleri ve Tatar aydınları tarafından ortaya atılmış, 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Türkiye'de de geniş yankı bulmuştur. İttihat ve Terakki yönetimi içinde Ziya Gökalp'in başını çektiği Turancı görüşler egemen olmuştur. Devrik Osmanlı Komutanı Enver Paşa, 1918-1922'de, karışıklık içinde olan Rusya'da Turancılık fikrini canlandırmaya çalışırken öldürülmüştür. Ziya Gökalp'in Selanik'te 'Genç Kalemler' de yazdığı "Turan" şiirinde geçen "Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir; TURAN." dizeleri süreç içerisinde Türkiye'deki Turancılardan sıkça atıf alıp temel oluşturmuştur. Gelelim şimdi bizim mevzumuza. Birinci bölümde dilimizin döndüğünce Dünya üzerinde yaşamakta olan Türklerin kimler , nerede ve nüfuslarının ne kadar olduğunu anlatmaya çalıştık. İkinci bölüm de ise Turancılıkla ilgili yazılanları ve diğer görüşleri sizlerle paylaştık. Şimdi de duyduklarımızı, inandıklarımızı , hatta arzuladıklarımızı yazalım. Avrupa Birliği (AB) sadece ekonomik işbirliği yapan bir birlik midir. Öncelikle bu soruya cevap bulalım. Çok uzun yıllardır, Avrupa Birliğine girme çabalarımız olmuşsa da ,ne biz tam girmeye niyetli gibiyiz, ne de onların bizi alma gibi bir niyetlerinin olmadığı malumdur. Sonuçta bazı itirazlar olsa da, oranın her ne kadar ekonomik bir işbirliği olmaktan öte, klasik bir Hristiyan kulübü olmaktan ileri gidememektedir. Siyasi ve ekonomik tavırları, en haklı olduğumuz bir konu da bile, bütün üyeleri ile birlikte hep aynı noktadadır. Hep aynı dili konuşmakta ve devamlı biz haksız olmaktayız. Ama sonuçta Haçlı ve Hristiyan fikri, birleşerek bir güç, bir lobi ,ciddi bir birlik oluşturmuşlardır. Bildiğiniz gibi sınırları açmışlar ,ortak para birimleri de Euro dur. Neyse zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış. Tekrar gelelim bizim konuya… Yaklaşık bir yıl önce Azerbaycan’daki bir arkadaşım ,Azerbaycan da ciddi anlamda Turan Birliğinin açık açık konuşulduğundan bahisle Türkiye’de durumun ne olduğunu sordu. Bende adına Turan demediklerini, ama hükümetin Türkçe konuşan ve Türk olan bazı devletlerin bir takım çalışma yaptıklarından bahsetmiştim. Geçenlerde bir toplantı yapılmıştı. Anladık ki bir takım çalışmalar gerçekten var. Sosyal Medya ve yazılan, çizilenlerden anladık ki , özetle ; Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), veya eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi), Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye'nin üye, Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkmenistan'ın gözlemci statüsünde yer aldığı Türk devletlerinden oluşan bir uluslararası örgütlenme. Tam da ,Azerbaycan da ki arkadaşın dediği oluyor sanki, temeller atılıyor dedim içimden. Bugün ki adıyla Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) olsa da, olması gereken, belki birkaç adım sonrasında ki adı “TURAN BİRLİĞİ” dir. Turan birliği ,üye devletleri sınırlarını birbirlerine açmalı, bütün Türkler birlik sınırları içerisinde serbest dolaşmalı, ekonomik ,siyasi ve kültürel işbirliği yapmalıdırlar. Bir sonra ki süreç, ortak kullanılan “TURAN LİRASI” olmalıdır. Üye devletler , bütün spor dallarında, bilhassa Futbol alanın da “TURAN KUPASI” düzenlemelidir. Merhum, Gaspıralı İsmail dediği gibi ideal ve izlenecek yol haritası "Dilde, İşte ve Fikirde Birlik" olmalıdır. Bu yazdıklarım bazılarına ütopya gibi gelebilir. Bazılarının karnını ağrıtabilir ,hatta bazıları, bu yazdıklarıma kızıp ,kinlenebilir de. Ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek ve KIZILELMA ya doğru hızlı adımlarla yürümeye devam edilecektir. Hani diyorlar ya Global Dünya ve ya Küresel yapı ve sair. Herkes işine bakacak , elbette Türk Dünyası Aksakalları TURAN’ nın kuruluşunu en kısa zamana da yapacaklardır. Haaaa bu arada bana gelen bir bilgi ,Rusya ısrarla bu birliğin içinde yer almak istiyor muş. (ihtiyaten muş lu yazdım) Turan birliğine gerçekten, çok ihtiyacımız var. Sağlıcakla Kalın . Allah’a emanet olun.
Ekleme Tarihi: 13 Aralık 2022 - Salı
Mustafa DURSUN

TURAN BİRLİĞİ KURULUYOR MU ? (BÖLÜM -2)

TURAN LİRASI ---- TURAN KUPASI

"Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir ; TURAN ." Ziya GÖKALP

Turancılık, tüm Ural-Altay kavimlerinin birliğini savunan siyasi görüş. İlk olarak Macarlar, Finler, Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber ,Tunguzlar, Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi fikri olarak ortaya çıkmıştır.

Türkçülük ve Turancılığın önemli simalardan, Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde Turancılığın Macarları, Moğolları, Tunguzları, Finuvaları içine alan bir kavimler karması olmadığı görüşünü savunmuştur.

Turancılık bugünkü diğer Türk devletlerin de bu şekilde benimsense de, Fin tarihçi Matthias Alexander Castren tarafından , Ural-Altay kavimlerinin birliğini sağlamak amaçlı ortaya atılmış bir görüş olduğunu belirtmiştir.

Tüm Türkî halklarının birliğini savunan görüş ise, Rusya'da 1905 Devrimi'nden önceki günlerde, Azerbaycan Türkleri ve Tatar aydınları tarafından ortaya atılmış, 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Türkiye'de de geniş yankı bulmuştur.

İttihat ve Terakki yönetimi içinde Ziya Gökalp'in başını çektiği Turancı görüşler egemen olmuştur. Devrik Osmanlı Komutanı Enver Paşa, 1918-1922'de, karışıklık içinde olan Rusya'da Turancılık fikrini canlandırmaya çalışırken öldürülmüştür.

Ziya Gökalp'in Selanik'te 'Genç Kalemler' de yazdığı "Turan" şiirinde geçen "Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir; TURAN." dizeleri süreç içerisinde Türkiye'deki Turancılardan sıkça atıf alıp temel oluşturmuştur.

Gelelim şimdi bizim mevzumuza. Birinci bölümde dilimizin döndüğünce Dünya üzerinde yaşamakta olan Türklerin kimler , nerede ve nüfuslarının ne kadar olduğunu anlatmaya çalıştık.

İkinci bölüm de ise Turancılıkla ilgili yazılanları ve diğer görüşleri sizlerle paylaştık.

Şimdi de duyduklarımızı, inandıklarımızı , hatta arzuladıklarımızı yazalım.

Avrupa Birliği (AB) sadece ekonomik işbirliği yapan bir birlik midir. Öncelikle bu soruya cevap bulalım.

Çok uzun yıllardır, Avrupa Birliğine girme çabalarımız olmuşsa da ,ne biz tam girmeye niyetli gibiyiz, ne de onların bizi alma gibi bir niyetlerinin olmadığı malumdur.

Sonuçta bazı itirazlar olsa da, oranın her ne kadar ekonomik bir işbirliği olmaktan öte, klasik bir Hristiyan kulübü olmaktan ileri gidememektedir.

Siyasi ve ekonomik tavırları, en haklı olduğumuz bir konu da bile, bütün üyeleri ile birlikte hep aynı noktadadır. Hep aynı dili konuşmakta ve devamlı biz haksız olmaktayız.

Ama sonuçta Haçlı ve Hristiyan fikri, birleşerek bir güç, bir lobi ,ciddi bir birlik oluşturmuşlardır. Bildiğiniz gibi sınırları açmışlar ,ortak para birimleri de Euro dur.

Neyse zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış.

Tekrar gelelim bizim konuya…

Yaklaşık bir yıl önce Azerbaycan’daki bir arkadaşım ,Azerbaycan da ciddi anlamda Turan Birliğinin açık açık konuşulduğundan bahisle Türkiye’de durumun ne olduğunu sordu.

Bende adına Turan demediklerini, ama hükümetin Türkçe konuşan ve Türk olan bazı devletlerin bir takım çalışma yaptıklarından bahsetmiştim.

Geçenlerde bir toplantı yapılmıştı.

Anladık ki bir takım çalışmalar gerçekten var. Sosyal Medya ve yazılan, çizilenlerden anladık ki , özetle ;

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), veya eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi), Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye'nin üye, Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkmenistan'ın gözlemci statüsünde yer aldığı Türk devletlerinden oluşan bir uluslararası örgütlenme.

Tam da ,Azerbaycan da ki arkadaşın dediği oluyor sanki, temeller atılıyor dedim içimden.

Bugün ki adıyla Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) olsa da, olması gereken, belki birkaç adım sonrasında ki adı “TURAN BİRLİĞİ” dir.

Turan birliği ,üye devletleri sınırlarını birbirlerine açmalı, bütün Türkler birlik sınırları içerisinde serbest dolaşmalı, ekonomik ,siyasi ve kültürel işbirliği yapmalıdırlar.

Bir sonra ki süreç, ortak kullanılan “TURAN LİRASI” olmalıdır.

Üye devletler , bütün spor dallarında, bilhassa Futbol alanın da “TURAN KUPASI” düzenlemelidir.

Merhum, Gaspıralı İsmail dediği gibi ideal ve izlenecek yol haritası "Dilde, İşte ve Fikirde Birlik" olmalıdır.

Bu yazdıklarım bazılarına ütopya gibi gelebilir. Bazılarının karnını ağrıtabilir ,hatta bazıları, bu yazdıklarıma kızıp ,kinlenebilir de.

Ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek ve KIZILELMA ya doğru hızlı adımlarla yürümeye devam edilecektir.

Hani diyorlar ya Global Dünya ve ya Küresel yapı ve sair.

Herkes işine bakacak , elbette Türk Dünyası Aksakalları TURAN’ nın kuruluşunu en kısa zamana da yapacaklardır.

Haaaa bu arada bana gelen bir bilgi ,Rusya ısrarla bu birliğin içinde yer almak istiyor muş. (ihtiyaten muş lu yazdım)

Turan birliğine gerçekten, çok ihtiyacımız var.

Sağlıcakla Kalın . Allah’a emanet olun.
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.