MADO

YAZIK – GÜNAH , AMA AKLIN YOLU DA BİR.

Yaşam 12.10.2022 - 14:40, Güncelleme: 12.10.2022 - 14:40
 

YAZIK – GÜNAH , AMA AKLIN YOLU DA BİR.

O yüzden itfaiye teşkilatı ,24 saat esasına göre nöbetli çalışmak zorundadır.

Belediye hizmetlerinin olduğu her yerde bir itfaiye teşkilatının da olma zorunluluğu vardır. İlginç olan da şu ,itfaiye personeli de kamu görevlisi ,yani memur olmak zorundadır. Bu konuyu ilk duyduğum da bayağı şaşırmıştım. İtfaiyeci niçin kamu görevlisi ,yani memur olmak zorundadır. Mesela niye kamu işçisi olamaz. İşçi olduğunda yangın hortumunu tutamaz mı , ya da itfaiye aracını kullanamaz mı ? Olay mahalline geldiğinde yangın, bunlar memur değilmiş işçiymiş diye acaba azgınlaşır mı ? Yoksa sönmemek için direnç mi gösterir. Her neyse ; Kendi başkanlık dönemim de en çok şaşırdığım konulardan biri de bu idi. Tabi ki ben de dönemim de kendi itfaiyemizi gözden geçirdim. 250 personelin 10 tanesi memur, geriye kalanı işçi olması nedeni ile mevcut itfaiye personelini memur yapma şansımız zaten yoktu. Zaruretten ,istisnasız bütün personel işçi statüsünde çalışanlardan olmak zorunda kalmıştı. Bu durum suç mu ,elbette suç. Yapılan rutin teftişler de ,müfettiş bu konuya başlık açarak tenkit yazıp düzeltilmesi için uyarır ama senin bu kadar ilave memurun olmadığı için yapacak bir şeyin de olmaz . O da ayrıca ilginç bir vaka. Gelelim itfaiyenin çalışma şartlarına; Malum memur hafta da 40 saat, işçi ise 45 saat çalışmak zorundadır. Bu iş kanunu gereği yasal bir zorunluluktur. Yani memur günlük 8 saat , işçi ise 9 saat çalışır. Hal böyle olup , 24 saati, 8 saate bölünce 3 ayrı dilim yani 3 ayrı vardiya olmaktadır. İşçi de ise ya memur gibi uygulama yapmak zordur bu yüzden , günlük 9 saat çalıştırıp 3 saat de ilave fazla mesai yaptırıp 12 saatlik 2 vardiya ile durumu kurtarmak zorundasınız. Neyse bunlar bir şekilde çözülmekte ve çözülüyor, ama esas can alıcı nokta şu. Her Belediyenin itfaiye bölümü / kısmı / teşkilatı 24 saat esasına göre teyakkuzda olmak zorundadır. Türkçesi gece gündüz , 24 saat nöbet vardır. Her bir aracın en az 4-5 personeli olur, en küçük çaplı belediye de bile en az 2 adet itfaiye aracı vardır. (bazıları çalışmasa da,yani arızalı olsa da) Yani bir belde düşünün 2 aracı olsun ve 3 vardiya yapılsın ve her bir aracın 5 değil de 4 personeli olsun. Bir araç için 3 dilim / bölüm çalışma ile 4 kişi eder yani 12 personel. Diğer araç için de 12 personel olursa etti 24 personel. Yuhhhh , bakın bu yasal bir zorunluluk. Hadi 2 vardiya olsun ve personele de her gün fazla mesai yazılsın. ( Bu arada bu arkadaşlar, mecburen işçidir ve fazla mesai yazılır ,bu rakam da çok ciddi bir meblağ tutar ) (Genellikle bu meblağ ya az ödenir ya da hiç ödenmez) Bu husus da başka bir yangın konusudur. Günlük 2 dilim çalışma olsun, 4 kişiden 8 personel ,2 araç olursa 16 personel. Peki sizce bu kadar personel ile hizmet veriliyor mudur ? Bu anlattığım büyük ilçelerde, büyük illerde, hatta büyükşehirler de yüzlerce, binlerce personel ve zaman kaybı demektir. Bu yangın işi tuhaftır. Günlerce ,haftalarca hatta aylarca oturur beklersin bir şey olmaz, hiç beklenmedik bir anda yangın ihbarı gelir ve sonuçta ekip sürekli tetikte ve hazır olmalıdır. O yüzden itfaiye teşkilatı ,24 saat esasına göre nöbetli çalışmak zorundadır. Benim başkanlık dönemimde, bu konuyu çok dillendirdim. Toplantılarda dile getirdim. Kendimce bir çözüm aradım. Hem belediyeleri ,hem de merkezi hükümeti rahatlatacak bir proje idi ama sallayan olmadı. Şimdi bir kez de bu köşeden seslenmek istiyorum. Kardeşim, bu itfaiye yükünü , belediyelerin elinden alın. Çevre Şehircilik mi olur, Tarım- Orman Bakanlığımı olur bilemem . İlişkilendirilecek Bakanlıkta özerk bir Genel Müdürlük kurulmalı ve yurt geneline de dağılmış bir teşkilatı olmalıdır. Mesela bizim şehrimizde, İl belediyesi dahil ,bütün ilçe belediyeleri ve beldelerimiz de itfaiye teşkilat var ve hepsinde günlük nöbet tutuluyor sonuçta bir sürü personel zaman ve iş gücü ve maddi kayıp. Bu iş belediyelerin üzerinden alınıp da , kurulacak yeni yapı ile Ülkemiz de, şehrimizde kurtulacaktır. Mesela ; bizim İlimiz de kurulacak 4-5 tane istasyon bu işe yeter. Avanos, Çalış kasabasına kurulacak bir istasyon Kozaklı, Kalaba , Topaklı tarafı için. Nevşehir’de kurulacak bir istasyon Merkez ve yakın beldeleri. Gülşehir istasyonu, Gülşehir, Hacıbektaş Bölgesini , Ürgüp ve Avanos için bir istasyon . Kaymaklı ve Derinkuyu için belki bir istasyon daha kurulabilir yada planlama ona göre yapılır. Bakın böylelikle hem teşkilatta birlik sağlanmış olur ,bir yangın esnasında birbirlerine yardıma gitme konusu daha rahat halledilir. (Yardım konusu Belediye başkanının inisiyatifin de dir çünkü.) Böylelikle ,hem bir sürü personel başka alanlara yönlendirilir. Zaten şu an delinen mevcut yasa da mülga olur. Hiç olmazsa israf engellenmiş, doğru, dürüst ,düzgün ve anlamlı bir iş yapılmış olur. Aklımın erdiği bu ,benden söylemesi . Kalın sağlıcakla. Allaha emanet olun.
O yüzden itfaiye teşkilatı ,24 saat esasına göre nöbetli çalışmak zorundadır.
Belediye hizmetlerinin olduğu her yerde bir itfaiye teşkilatının da olma zorunluluğu vardır.

İlginç olan da şu ,itfaiye personeli de kamu görevlisi ,yani memur olmak zorundadır. Bu konuyu ilk duyduğum da bayağı şaşırmıştım. İtfaiyeci niçin kamu görevlisi ,yani memur olmak zorundadır. Mesela niye kamu işçisi olamaz.

İşçi olduğunda yangın hortumunu tutamaz mı , ya da itfaiye aracını kullanamaz mı ? Olay mahalline geldiğinde yangın, bunlar memur değilmiş işçiymiş diye acaba azgınlaşır mı ? Yoksa sönmemek için direnç mi gösterir.

Her neyse ; Kendi başkanlık dönemim de en çok şaşırdığım konulardan biri de bu idi. Tabi ki ben de dönemim de kendi itfaiyemizi gözden geçirdim. 250 personelin 10 tanesi memur, geriye kalanı işçi olması nedeni ile mevcut itfaiye personelini memur yapma şansımız zaten yoktu.

Zaruretten ,istisnasız bütün personel işçi statüsünde çalışanlardan olmak zorunda kalmıştı. Bu durum suç mu ,elbette suç.

Yapılan rutin teftişler de ,müfettiş bu konuya başlık açarak tenkit yazıp düzeltilmesi için uyarır ama senin bu kadar ilave memurun olmadığı için yapacak bir şeyin de olmaz . O da ayrıca ilginç bir vaka.

Gelelim itfaiyenin çalışma şartlarına; Malum memur hafta da 40 saat, işçi ise 45 saat çalışmak zorundadır. Bu iş kanunu gereği yasal bir zorunluluktur. Yani memur günlük 8 saat , işçi ise 9 saat çalışır.

Hal böyle olup , 24 saati, 8 saate bölünce 3 ayrı dilim yani 3 ayrı vardiya olmaktadır.

İşçi de ise ya memur gibi uygulama yapmak zordur bu yüzden , günlük 9 saat çalıştırıp 3 saat de ilave fazla mesai yaptırıp 12 saatlik 2 vardiya ile durumu kurtarmak zorundasınız.

Neyse bunlar bir şekilde çözülmekte ve çözülüyor, ama esas can alıcı nokta şu.

Her Belediyenin itfaiye bölümü / kısmı / teşkilatı 24 saat esasına göre teyakkuzda olmak zorundadır. Türkçesi gece gündüz , 24 saat nöbet vardır.

Her bir aracın en az 4-5 personeli olur, en küçük çaplı belediye de bile en az 2 adet itfaiye aracı vardır. (bazıları çalışmasa da,yani arızalı olsa da)

Yani bir belde düşünün 2 aracı olsun ve 3 vardiya yapılsın ve her bir aracın 5 değil de 4 personeli olsun.

Bir araç için 3 dilim / bölüm çalışma ile 4 kişi eder yani 12 personel. Diğer araç için de 12 personel olursa etti 24 personel.

Yuhhhh , bakın bu yasal bir zorunluluk. Hadi 2 vardiya olsun ve personele de her gün fazla mesai yazılsın.

( Bu arada bu arkadaşlar, mecburen işçidir ve fazla mesai yazılır ,bu rakam da çok ciddi bir meblağ tutar )

(Genellikle bu meblağ ya az ödenir ya da hiç ödenmez) Bu husus da başka bir yangın konusudur.

Günlük 2 dilim çalışma olsun, 4 kişiden 8 personel ,2 araç olursa 16 personel. Peki sizce bu kadar personel ile hizmet veriliyor mudur ?

Bu anlattığım büyük ilçelerde, büyük illerde, hatta büyükşehirler de yüzlerce, binlerce personel ve zaman kaybı demektir.

Bu yangın işi tuhaftır. Günlerce ,haftalarca hatta aylarca oturur beklersin bir şey olmaz, hiç beklenmedik bir anda yangın ihbarı gelir ve sonuçta ekip sürekli tetikte ve hazır olmalıdır.

O yüzden itfaiye teşkilatı ,24 saat esasına göre nöbetli çalışmak zorundadır.

Benim başkanlık dönemimde, bu konuyu çok dillendirdim.

Toplantılarda dile getirdim. Kendimce bir çözüm aradım. Hem belediyeleri ,hem de merkezi hükümeti rahatlatacak bir proje idi ama sallayan olmadı.

Şimdi bir kez de bu köşeden seslenmek istiyorum.

Kardeşim, bu itfaiye yükünü , belediyelerin elinden alın.

Çevre Şehircilik mi olur, Tarım- Orman Bakanlığımı olur bilemem .

İlişkilendirilecek Bakanlıkta özerk bir Genel Müdürlük kurulmalı ve yurt geneline de dağılmış bir teşkilatı olmalıdır.

Mesela bizim şehrimizde, İl belediyesi dahil ,bütün ilçe belediyeleri ve beldelerimiz de itfaiye teşkilat var ve hepsinde günlük nöbet tutuluyor sonuçta bir sürü personel zaman ve iş gücü ve maddi kayıp.

Bu iş belediyelerin üzerinden alınıp da , kurulacak yeni yapı ile Ülkemiz de, şehrimizde kurtulacaktır.

Mesela ; bizim İlimiz de kurulacak 4-5 tane istasyon bu işe yeter.

Avanos, Çalış kasabasına kurulacak bir istasyon Kozaklı, Kalaba , Topaklı tarafı için. Nevşehir’de kurulacak bir istasyon Merkez ve yakın beldeleri.

Gülşehir istasyonu, Gülşehir, Hacıbektaş Bölgesini , Ürgüp ve Avanos için bir istasyon .

Kaymaklı ve Derinkuyu için belki bir istasyon daha kurulabilir yada planlama ona göre yapılır.

Bakın böylelikle hem teşkilatta birlik sağlanmış olur ,bir yangın esnasında birbirlerine yardıma gitme konusu daha rahat halledilir. (Yardım konusu Belediye başkanının inisiyatifin de dir çünkü.)

Böylelikle ,hem bir sürü personel başka alanlara yönlendirilir.

Zaten şu an delinen mevcut yasa da mülga olur.

Hiç olmazsa israf engellenmiş, doğru, dürüst ,düzgün ve anlamlı bir iş yapılmış olur.

Aklımın erdiği bu ,benden söylemesi .

Kalın sağlıcakla.

Allaha emanet olun.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.