MADO

3 SORU 3 CEVAP

Gündem 24.02.2023 - 00:12, Güncelleme: 24.02.2023 - 00:17
 

3 SORU 3 CEVAP

Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Soysaldı’nın ‘3 SORU 3 CEVAP’ başlıklı köşe yazısı.

Soru 1: Deprem bir kader midir? Cevap 1:Kamer sûresi 49. âyette Yüce Allah, “Biz her şeyi bir kader (ölçü) ile yarattık.” buyurmaktadır. Yani Yüce Allah, kâinatta her şeyi bir ölçü ve plana göre yarattığını belirtmektedir. Dolayısıyla kadersiz hiçbir şey yoktur. Yeraltındaki fay hatlarının çatlaması/kırılması sonucu meydana gelen deprem de bir kaderdir. Allah’ın bir yasasıdır. Ancak insanoğlu fay hatlarının üzerine bina yaparak ve yaptığı binada da demirden, çimentodan çalarak, kendi hata ve ihmallerinin vebalini kadere yüklemesi doğru değildir. Allah Teâlâ her şeyi yaratırken bir ölçüye, kanuna göre yaratmıştır. Dolayısıyla insanların bu kanunlara uymaları gerekir. İnsanlar, bu kanunlara uymayarak, bile bile fay hatlarının üzerine çürük binaları yaparlarsa, âdeta kadere meydan okumuş olurlar. Deprem sonunda meydana gelecek felaketten de kader değil, ihmal ve hataları sebebiyle insanlar sorumludurlar. Her şey kader diyerek insan, kendi ihmalinden doğan sorumluluğundan kaçamaz, kurtulamaz. Soru 2: Deprem sıradan bir doğa olayı mıdır? Depremde, Allah tarafından insanlara verilen ve insanlar tarafından da alınması gereken/istenen ya da beklenen, ilâhî bir mesaj var mıdır? Cevap 2:Deprem, Yüce Allah’ın yerküreyi yaratırken yerleştirdiği bir yasasıdır. Jeologların da ifade ettiği gibi yerin nefes alması olayıdır. Magma tabakalarının ürettiği stresin yeraltındaki tabakaları çatlatıp kırarak yeryüzüne çıkması hareketidir. Yağmur nasıl bir nimet ise aslında deprem de insanlar, bitkiler ve yeraltı suları, kaplıcalar için büyük bir nimettir. Yağmur çok yağdığında gereken önlemi almazsanız sele, felakete dönüşmesi kaçınılmaz olur. Deprem için de önceden gereken tedbirler alınmazsa memleketimizde 6 Şubat 2023 tarihinde olduğu gibi deprem asrın felaketine dönüşebilir.  Deprem, Yüce Allah’ın ilahî bir âyetidir. İman nazarıyla bakan insanlar, depremden çok önemli dersler çıkartabilirler. Deprem bize şu hususları hatırlatmaktadır: 1.Deprem, kıyamet ve ölümü hatırlatmakta ve ölümün çok yakın olduğunu dolayısıyla ölümden sonraki ebedi hayat için hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatmaktadır. 2.Deprem, ihmallerimiz, hatalarımız ve günahlarımızı hatırlatmakta ve tövbe ve istiğfarla Allah’a yönelmemiz gerektiğini ikaz etmektedir. 3.Deprem, dünya malı, mülkü, makam ve mevkiinin geçici olduğunu dolayısıyla bunlardan dolayı insanın asla gurur ve kibre kapılmaması gerektiğini ifade etmektedir. Asıl olan malın, mülkün, makam ve mevkiin Allah’ın rızası dâhilinde kullanılmasıdır. Eğer kullanılmazsa vebali ve sorumluluğu çok büyüktür. 4.Deprem, insana âcizliğini hatırlatmakta, insanoğlu ilim ve teknikte ne kadar ileri giderse gitsin Allah’ın güç ve kudreti karşısında âcizdir. Allah dilerse saniyeler içinde insanın sahip olduğu her şeyi elinden alabilir. O halde insan, Allah’a boyun eğmeli, ona güvenmeli, ona tevekkül etmelidir. 5.Deprem, fay hatları üzerine asla bina yapılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Yapılan binalar sağlam yapılmalı,binanın demirinden çimentosundan asla azaltmaya gidilmemelidir. İnsan yaptığı her işi sağlam yapmalıdır. Zira Allah, kulunun yaptığı her işi sağlam ve düzgün yapmasından hoşlanır. Soru 3: Depremden kurtulmak için yapılabilecek bir dua var mıdır? Cevap 3:Dua iki türlüdür. Biri fiili dua, diğeri de sözlü duadır. Deprem için önce fiili dua yapmak gerekir. Deprem için yapılacak birinci fiili dua ise; fay hatlarının bulunduğu yerlere bina yapmamak gerekir. İkinci olarak yapılacak fiili dua ise, yapılan binaları ilmin ve tekniğin gereklerine göre sağlam yapmaktır. Eğer insan, üzerine düşen bu fiili duaları yapmaz ise yapacağı sözlü duanın hiçbir faydasını göremez. Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.    
Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Soysaldı’nın ‘3 SORU 3 CEVAP’ başlıklı köşe yazısı.

Soru 1: Deprem bir kader midir?

Cevap 1:Kamer sûresi 49. âyette Yüce Allah, “Biz her şeyi bir kader (ölçü) ile yarattık.” buyurmaktadır. Yani Yüce Allah, kâinatta her şeyi bir ölçü ve plana göre yarattığını belirtmektedir. Dolayısıyla kadersiz hiçbir şey yoktur. Yeraltındaki fay hatlarının çatlaması/kırılması sonucu meydana gelen deprem de bir kaderdir. Allah’ın bir yasasıdır. Ancak insanoğlu fay hatlarının üzerine bina yaparak ve yaptığı binada da demirden, çimentodan çalarak, kendi hata ve ihmallerinin vebalini kadere yüklemesi doğru değildir. Allah Teâlâ her şeyi yaratırken bir ölçüye, kanuna göre yaratmıştır. Dolayısıyla insanların bu kanunlara uymaları gerekir. İnsanlar, bu kanunlara uymayarak, bile bile fay hatlarının üzerine çürük binaları yaparlarsa, âdeta kadere meydan okumuş olurlar. Deprem sonunda meydana gelecek felaketten de kader değil, ihmal ve hataları sebebiyle insanlar sorumludurlar. Her şey kader diyerek insan, kendi ihmalinden doğan sorumluluğundan kaçamaz, kurtulamaz.

Soru 2: Deprem sıradan bir doğa olayı mıdır? Depremde, Allah tarafından insanlara verilen ve insanlar tarafından da alınması gereken/istenen ya da beklenen, ilâhî bir mesaj var mıdır?

Cevap 2:Deprem, Yüce Allah’ın yerküreyi yaratırken yerleştirdiği bir yasasıdır. Jeologların da ifade ettiği gibi yerin nefes alması olayıdır. Magma tabakalarının ürettiği stresin yeraltındaki tabakaları çatlatıp kırarak yeryüzüne çıkması hareketidir. Yağmur nasıl bir nimet ise aslında deprem de insanlar, bitkiler ve yeraltı suları, kaplıcalar için büyük bir nimettir. Yağmur çok yağdığında gereken önlemi almazsanız sele, felakete dönüşmesi kaçınılmaz olur. Deprem için de önceden gereken tedbirler alınmazsa memleketimizde 6 Şubat 2023 tarihinde olduğu gibi deprem asrın felaketine dönüşebilir. 

Deprem, Yüce Allah’ın ilahî bir âyetidir. İman nazarıyla bakan insanlar, depremden çok önemli dersler çıkartabilirler. Deprem bize şu hususları hatırlatmaktadır:

1.Deprem, kıyamet ve ölümü hatırlatmakta ve ölümün çok yakın olduğunu dolayısıyla ölümden sonraki ebedi hayat için hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatmaktadır.

2.Deprem, ihmallerimiz, hatalarımız ve günahlarımızı hatırlatmakta ve tövbe ve istiğfarla Allah’a yönelmemiz gerektiğini ikaz etmektedir.

3.Deprem, dünya malı, mülkü, makam ve mevkiinin geçici olduğunu dolayısıyla bunlardan dolayı insanın asla gurur ve kibre kapılmaması gerektiğini ifade etmektedir. Asıl olan malın, mülkün, makam ve mevkiin Allah’ın rızası dâhilinde kullanılmasıdır. Eğer kullanılmazsa vebali ve sorumluluğu çok büyüktür.

4.Deprem, insana âcizliğini hatırlatmakta, insanoğlu ilim ve teknikte ne kadar ileri giderse gitsin Allah’ın güç ve kudreti karşısında âcizdir. Allah dilerse saniyeler içinde insanın sahip olduğu her şeyi elinden alabilir. O halde insan, Allah’a boyun eğmeli, ona güvenmeli, ona tevekkül etmelidir.

5.Deprem, fay hatları üzerine asla bina yapılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Yapılan binalar sağlam yapılmalı,binanın demirinden çimentosundan asla azaltmaya gidilmemelidir. İnsan yaptığı her işi sağlam yapmalıdır. Zira Allah, kulunun yaptığı her işi sağlam ve düzgün yapmasından hoşlanır.

Soru 3: Depremden kurtulmak için yapılabilecek bir dua var mıdır?

Cevap 3:Dua iki türlüdür. Biri fiili dua, diğeri de sözlü duadır. Deprem için önce fiili dua yapmak gerekir. Deprem için yapılacak birinci fiili dua ise; fay hatlarının bulunduğu yerlere bina yapmamak gerekir. İkinci olarak yapılacak fiili dua ise, yapılan binaları ilmin ve tekniğin gereklerine göre sağlam yapmaktır. Eğer insan, üzerine düşen bu fiili duaları yapmaz ise yapacağı sözlü duanın hiçbir faydasını göremez.

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.