MADO

3 SORU 3 CEVAP

Yaşam 16.12.2022 - 09:40, Güncelleme: 16.12.2022 - 09:40
 

3 SORU 3 CEVAP

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

Soru1: Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’de; “Biz Kur’an’ı apaçık indirdik.” buyuruyor. Fakat yine de bir peygamber gönderiyor, bu bir çelişki değil midir? Cevap1: Yüce Allah, insanlara sırat-ı müstakimi/doğru yolu göstermek için son ilahî kitap olan Kur’ân-ı Kerîm’i indirmiştir. Bu kitap bir anayasa niteliğindedir. Yani temel kanunları içermektedir. O kanunların hayatta tatbik edilebilmesi için teferruatlı bir şekilde açıklanması ve insanlara uygulamasının gösterilmesi gerekmektedir. İşte Kur’ân-ı Kerîm’deki Allah’ın emir ve buyruklarının açıklanmasını ve uygulamasını yapması için Allah Teâlâ peygamber göndermiştir. Nitekim Yüce Allah; “…İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Zikri (Kur’an’ı) indirdik.” “Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” buyurmaktadır. Şayet Allah, peygamber göndermeseydi, Kur’ân’daki namaz, zekât ve hac gibi ibadetlerin yapılış şekillerini insanlar tam olarak bilemezlerdi. Nitekim Peygamber Efendimiz, “Beni gördüğünüz şekilde namaz kılınız.” , “Hac ile ilgili ibadet şekillerini benden alın, benden gördüğünüz gibi yapın.” buyurmak suretiyle ümmetinin önüne geçmiş ve namazın nasıl kılınacağını onlara öğretmiştir. Ömründe bir defa hac yapmış ve haccın yapılış şeklini öğretmiştir. Biz Müslümanlar da ondan bize kadar nakledildiği gibi bugün namaz kılıyoruz ve hac yapıyoruz. Yani kısacası peygamber olmadan Kur’ân-ı Kerîm’i Allah’ın muradına uygun bir şekilde anlamamız ve hayatımızda tatbik etmemiz mümkün değildir. Soru2: Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’de “Biz insanı başıboş bırakmadık.” buyuruyor. Öyleyse kötü fiiller işleyen insanlar Allah’ın izniyle mi kötülük yapmış oluyor? Cevap2: Allah Teâlâ, insanı en güzel bir surette yaratmış, akıl vermiş ve akla ışık tutacak ve onu doğru yola sevk edecek bir kitap ve peygamber göndermiştir. Gönderdiği kitapta hakkı ve batılı açıklayıp peygamberini de örnek olarak gönderdikten sonra insanı serbest/özgür bırakmıştır. İnsan, hakkı veya batılı, iyi veya kötüyü seçme ve yapma konusunda serbesttir. Özgür iradesini kullanıp dilediğini seçip yapabilmektedir. Allah, bu hususta insanı asla zorlamamaktadır. Ancak insanı daima gözetlemektedir. Hakkı/iyiyi seçip yapanları ödüllendirecek, batılı/kötüyü seçip yapanları da cezalandıracaktır. Dolayısıyla kötü fiiller işleyen insanlar, Allah’ın izniyle değil, kendi özgür iradelerini kullanarak o fiilleri yapmaktadırlar. Bundan dolayı da Allah insanı sorumlu tutmakta ve sonunda cezalandıracağını açıklamaktadır. Soru3: Kur’ân-ı Kerîm’de; “Allah kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez.” buyurulmaktadır. Madem öyle, insanlar, kaldıramayacakları bir durumla karşı karşıya kaldıkları zaman intihar edebiliyorlar. Demek ki o zaman kaldıramayacağı durum söz konusu olmuyor mu? Cevap3: Allah Teâlâ, Bakara sûresi 286. âyette; لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ “Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir…” buyurmaktadır. Allah’ın insanı yapmakla sorumlu tuttuğu ibadetleri ve emirleri incelediğimiz zaman hepsinin de yapılabilecek kadar kolay olduğu görülecektir. Ancak insan, imanı terk eder, Allah ile bağlantısını kesip nefsine, şeytana ve kötü insanlara uyarsa, o zaman küfre/inkâra yönelir. Dünyadaki her şeye materyalist bir düşünce ile bakar ve madde ve menfaat nazarıyla değerlendirir. Maddî olarak içinden çıkamayacağı problemlerle karşılaştığında kuvvetli bir imanı ve Allah’a teslimiyeti olmadığı için stres ve sıkıntı içinde bocalayıp intihara yönelebilir. Hiçbir insan, Allah’ın emri olan ibadetleri yapamadığı, zor geldiği için strese sıkıntıya girip intihar etmemektedir. Yani Allah, hiçbir zaman insana taşıyamayacağı bir yük yüklemez. Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz. Prof. Dr. Mehmet Soysaldı NEVÜ İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı
Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.
Soru1: Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’de; “Biz Kur’an’ı apaçık indirdik.” buyuruyor. Fakat yine de bir peygamber gönderiyor, bu bir çelişki değil midir?

Cevap1: Yüce Allah, insanlara sırat-ı müstakimi/doğru yolu göstermek için son ilahî kitap olan Kur’ân-ı Kerîm’i indirmiştir. Bu kitap bir anayasa niteliğindedir. Yani temel kanunları içermektedir. O kanunların hayatta tatbik edilebilmesi için teferruatlı bir şekilde açıklanması ve insanlara uygulamasının gösterilmesi gerekmektedir.

İşte Kur’ân-ı Kerîm’deki Allah’ın emir ve buyruklarının açıklanmasını ve uygulamasını yapması için Allah Teâlâ peygamber göndermiştir. Nitekim Yüce Allah; “…İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Zikri (Kur’an’ı) indirdik.”

“Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur.

Hâlbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” buyurmaktadır. Şayet Allah, peygamber göndermeseydi, Kur’ân’daki namaz, zekât ve hac gibi ibadetlerin yapılış şekillerini insanlar tam olarak bilemezlerdi.

Nitekim Peygamber Efendimiz, “Beni gördüğünüz şekilde namaz kılınız.” , “Hac ile ilgili ibadet şekillerini benden alın, benden gördüğünüz gibi yapın.” buyurmak suretiyle ümmetinin önüne geçmiş ve namazın nasıl kılınacağını onlara öğretmiştir.

Ömründe bir defa hac yapmış ve haccın yapılış şeklini öğretmiştir. Biz Müslümanlar da ondan bize kadar nakledildiği gibi bugün namaz kılıyoruz ve hac yapıyoruz.

Yani kısacası peygamber olmadan Kur’ân-ı Kerîm’i Allah’ın muradına uygun bir şekilde anlamamız ve hayatımızda tatbik etmemiz mümkün değildir.

Soru2: Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’de “Biz insanı başıboş bırakmadık.” buyuruyor. Öyleyse kötü fiiller işleyen insanlar Allah’ın izniyle mi kötülük yapmış oluyor?

Cevap2: Allah Teâlâ, insanı en güzel bir surette yaratmış, akıl vermiş ve akla ışık tutacak ve onu doğru yola sevk edecek bir kitap ve peygamber göndermiştir.

Gönderdiği kitapta hakkı ve batılı açıklayıp peygamberini de örnek olarak gönderdikten sonra insanı serbest/özgür bırakmıştır.

İnsan, hakkı veya batılı, iyi veya kötüyü seçme ve yapma konusunda serbesttir. Özgür iradesini kullanıp dilediğini seçip yapabilmektedir. Allah, bu hususta insanı asla zorlamamaktadır.

Ancak insanı daima gözetlemektedir. Hakkı/iyiyi seçip yapanları ödüllendirecek, batılı/kötüyü seçip yapanları da cezalandıracaktır.

Dolayısıyla kötü fiiller işleyen insanlar, Allah’ın izniyle değil, kendi özgür iradelerini kullanarak o fiilleri yapmaktadırlar. Bundan dolayı da Allah insanı sorumlu tutmakta ve sonunda cezalandıracağını açıklamaktadır.

Soru3: Kur’ân-ı Kerîm’de; “Allah kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez.” buyurulmaktadır. Madem öyle, insanlar, kaldıramayacakları bir durumla karşı karşıya kaldıkları zaman intihar edebiliyorlar. Demek ki o zaman kaldıramayacağı durum söz konusu olmuyor mu?

Cevap3: Allah Teâlâ, Bakara sûresi 286. âyette; لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ “Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir…” buyurmaktadır.

Allah’ın insanı yapmakla sorumlu tuttuğu ibadetleri ve emirleri incelediğimiz zaman hepsinin de yapılabilecek kadar kolay olduğu görülecektir.

Ancak insan, imanı terk eder, Allah ile bağlantısını kesip nefsine, şeytana ve kötü insanlara uyarsa, o zaman küfre/inkâra yönelir. Dünyadaki her şeye materyalist bir düşünce ile bakar ve madde ve menfaat nazarıyla değerlendirir.

Maddî olarak içinden çıkamayacağı problemlerle karşılaştığında kuvvetli bir imanı ve Allah’a teslimiyeti olmadığı için stres ve sıkıntı içinde bocalayıp intihara yönelebilir.

Hiçbir insan, Allah’ın emri olan ibadetleri yapamadığı, zor geldiği için strese sıkıntıya girip intihar etmemektedir. Yani Allah, hiçbir zaman insana taşıyamayacağı bir yük yüklemez.

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

Prof. Dr. Mehmet Soysaldı NEVÜ İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.