3 SORU 3 CEVAP

Soru1: Annem bana okunmuş kalem verdi, sınavlara o kalemle giriyorum. O kalemin bana uğur getirdiğine inanıyorum. Bu doğru mudur?

Cevap1: İslâm dinine göre uğur ve uğursuzluk diye bir şey yoktur. Bu batıl ve hurafe bir inançtır. Allah’a inanan bir mümin, bu türlü batıl ve hurafe inanç ve düşüncelerden uzak durmalıdır. Hz. Peygamber, bir hadis-i şerifinde; “Hastalığın kendiliğinden bulaşması yoktur. Uğursuzluk da yoktur. Ben her şeyi hayra yormayı yeğlerim.” buyurmaktadır.

İslâm dininde inanç esaslarından biri de hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır. Hayrı da şerri de isteyen ve yapan insan, yaratan Allah’tır.

Allah Teâlâ’dan daima hayır istemeli ve hayırlı işler yapmalıyız. Şerden ve şerli işlerden uzak durmalıyız. Biz mümin bir insan olarak üzerimize düşeni mükemmel bir şekilde yapmalıyız. Örneğin sınava gireceksek, çalışıp sınava mükemmel bir şekilde hazırlanmalıyız.

Sonra da Allah’a tevekkül edip hayır istemeliyiz. Böyle yaparsak Allah bize yardım eder ve başarılı kılar. Merhum Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şu güzel dizeleri konuyla ilgili çok anlamlıdır:

“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.” (Allah’a güven, çalış gayret et, takdirine rızâ göster, Benim bildiğim yol budur, başka bir doğru yol bilmiyorum.)

Soru2: Batı müziği dinlemek günah mıdır?

Cevap2: Genel manada İslâm müzik dinlemeyi, şarkı ve türkü söylemeyi yasaklamamaktadır. İnsanı; Allah, Peygamber, Anne-baba ve vatan sevgisine sevk eden, insana kahramanlık, doğruluk, dürüstlük, cömertlik gibi güzel duygu ve düşünceleri aşılayan şarkı, türkü ve ilahileri dinlemek ve söylemek câizdir.

Ancak İslâm inancına ters olan, insanı küfre ve şirke sokan sözler içeren şarkı ve türküleri dinlemek ve söylemek haramdır. Aynı şekilde insanın şehevî duygularını harekete geçiren batı veya yerli müzikleri dinlemek de haramdır.

Zaman zaman fark etmeden dinlediğimiz, anlamını tam olarak anlayamadığımız bazı şarkılar ve türküler, Allah’a şirk koşmamıza sebep olabiliyor. Bu sebeple dinlediğimiz şarkı ve türküleri dikkatli seçmeliyiz. İnsanı küfre götüren, şirke sokan sözler içeren şarkı, türkü ve müzikleri dinlemekten sakınmalıyız.

İslâm itikat ve inancına ters olan, insanı küfre ve Allah’a şirk koşmaya sebep olan bazı şarkı ve türkü sözlerini şöyle örneklendirebiliriz:

“- Kaderin böylesine yazıklar olsun. - Dertlerin kalkınca şaha, bir sitem yolla ALLAH’a. - Sevdim seni Rabbim kadar. - Seni ALLAH kadar sevdim. - Cehennem ödüldür bana sensiz cennet bile - Seni sevmek ibadetim. - Batsın bu dünya, bitsin bu rüya. - Ben insan değil miyim. - Kızdım getirene beni dünyaya, anama babama günahkâr oldum. - Seni kendime ilah yapmıştım. - Yıkılsın minareler, açılsın meyhaneler. - İsyanım var benim kadere, ne güldürdü, ne öldürdü bir kere. - Cenneti değişmem saçının teline. - Kur’anıma kitabıma küstüm.” Bu türlü şarkı ve türkü sözlerinin örneklerini çoğalmak mümkündür.

Bu türlü şarkı ve türküleri söylemek günah ise bunları dinlemek niçin küfür olsun? diye bir düşünce, bir soru akla gelebilir. Şarkının veya türkünün etkisinde kalarak farkında olmadan insan o sözleri tekrarlayabilir.

Ayrıca küfür sözler içerikli şarkı, türkü ve müziği dinlemek o şarkı ve türküyü söyleyene taraftar olmayı, onu maddî ve manevî olarak desteklemeyi ifade eder. İnanan insan bu türlü şeylerden sakınmalıdır.

Soru3: Bir kız başka bir kız arkadaşıyla sevgili olabilir mi?

Cevap3: İnanan insan, Allah için sevmeli, Allah için buğz etmelidir. Bir erkek başka bir erkekle, bir kız da başka bir kızla arkadaş, dost ve sırdaş olabilir. Ancak bu ilişkiyi aşırı götürüp homoseksüel veya lezbiyenlik ilişkisine dönüştürmemek gerekir.

Çünkü İslâm dini aralarında nikâh bağı olmayan kadın erkek ilişkisini nasıl haram kılmış ve yasaklamışsa, erkek erkekle, kız kızla böyle bir ilişkiye girmesini de haram kılmış ve yasaklamıştır. Çünkü bu fıtrata aykırı olduğu gibi Allah’a isyanı gerektiren büyük bir günahtır.

Maalesef son yıllarda toplumumuzda bu türlü fıtrattan sapma anlamına gelen çarpık ilişkilerin arttığı gözlenmektedir. Gençlerimizi ve insanlarımızı bu türlü çarpık ilişkilerden korumak için aile büyüklerinin ve devlet yetkililerinin gereken tedbirleri biran önce almaları gerekir.

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

Prof. Dr. Mehmet Soysaldı NEVÜ İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı