MADO

3 SORU 3 CEVAP

Nevşehir 17.11.2023 - 09:29, Güncelleme: 17.11.2023 - 09:29
 

3 SORU 3 CEVAP

Soru1:Müslümanın bir Müslümanla dargın ve küskün durması câiz midir?

Cevap1: Günümüzde insanlar İslâm ahlâkından uzaklaşmaları ve dünyevileşmeleri sebebiyle maalesef çok küçük sebeplerle birbirine küsmekte ve günlerce, haftalarca, aylarca hatta yıllarca birbirine dargın, küskün durmaktadırlar. Toplum halinde yaşamının birtakım ilke ve kuralları vardır. Bu kurallar hukukî, dinî ve ahlâkî ilke ve kurallardır. Toplumun her ferdi, bu ilke ve kurallara uymak zorundadır. Âyet ve hadislerde müminler kardeş olarak nitelendirilmektedir.[1] Birey ve toplumun huzuru için Müslümanların bu kardeşlik bağını koparmadan birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamaları gerekir. Birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşayabilmek için de zaman zaman meydana gelen dargınlık ve küskünlüklerin fazla sürdürülmemesi gerekmektedir. Zira Allah Resulü bir hadisinde; “Bir Müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terk edip küs durması helâl değildir: İki Müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa, öteki öbür tarafa döner. Hâlbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir.”[2]buyurmaktadır. İnsanlar arası dargınlık ve küskünlüğün bir an önce bitirilmesi için İslâm bir dizi tedbirler almış ve bazı yollar göstermiştir. Esas olarak İslâm, insanlar arasında dargınlığın bir vakıa olduğunu kabul etmekte ancak bunun büyütülüp uzatılmasını hoş karşılamamaktadır. İslâm’a göre dargınlık ve kırgınlık üç günü geçmemelidir. Birbiri ile dargın ve küskün olanların arası ıslah edilmeye çalışılmalıdır. Islaha çalışılırken de adalet esas alınmalıdır. Soru2:Bakara 278-279.âyetleri hakkında açıklamada günümüzdeki hangi ticareti ilgilendiriyor? Cevap2:Yüce Allah Bakara sûresi 278-279. âyetlerde şöyle buyurmaktadır: يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ فَإِنْ لَمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْبٍ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِنْ تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لَا تَظْلِمُونَ وَلَا تُظْلَمُونَ “Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin. Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resulü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tövbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.” Bu âyetlerde faizle yapılan işlemlerin terk edilmesi emredilmektedir. Şayet faizli işlemler terk edilmez ise Allah ve Resulü ile savaşa girilmiş olduğu haber verilmektedir. Faizle yapılan işlemlerden vaz geçmek ve tövbe edip kendi sermayesini alıp helâl yoldan ticaret yapıp rızkın temin edilmesi emredilmektedir. Soru3:Kur'ân-ı Kerîm’e dokunmanın bir şartı var mı?Kur'ân-ı Kerîm’e hangi hallerde dokunulmaz ve okunmaz? Cevap3: Kur'ân-ı Kerîm Yüce Allah’ın ilâhî kelamıdır. İslâm dininde namaz ibadetinden sonra en faziletli ibadet, Kur'ân-ı Kerîm okuma ibadetidir. Kur'ân-ı Kerîm’i okumaya başlarken hem maddî hem de manevî olarak bir takım hazırlıklar yapılmalıdır. Kur'ân-ı Kerîm’in kutsallığına uygun olarak hal ve edep içinde bulunulmalıdır. Kur'ân-ı Kerîm’i dokunma ve okunma adabıyla ilgili şunları söyleyebiliriz: 1.Kur’ân kâinatın ve her şeyin sahibi Yüce Allah’ın kelâmıdır. Kur'ân-ı Kerîm okuyan kişi Yüce Allah ile konuşmaktadır. Dolayısıyla Müslüman bunu düşünüp derlenip toparlanmalıdır. 2.Kur’ân-ı Kerim yüzünden okunacak zaman abdestli olmak gerekir. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm okumak, Allah katında en faziletli ibadetlerden biridir. İbadet ise abdestsiz yapılmaz. Nitekim Vakıa sûresi 79. âyette Yüce Allah, لَا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَ“Kur’ân’a ancak temizler dokunabilir.” buyurmaktadır. Ancak Kur'ân-ı Kerîm’i ezberden okurken veya dinlerken abdestli olmak şart değildir. 3.Kur’ân’ı okumaya başlarken Eûzü-besmele çekilmelidir. Çünkü Yüce Allah Nahl sûresi 98. âyette, فَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ“Kur'ân okunduğu zaman rahmetten kovulmuş olan şeytanın şerrinden Allah'a sığının.” buyurmaktadır. 4.Kur’an okurken kıbleye yönelmek müstehaptır. 5.Kur’ân temiz yerlerde okunmalıdır. 6.Kur’ân kalp ve gönül rahatlığı içinde, huzur ve huşu ile okunmalıdır. Okurken manası düşünülmeli ve anlayarak okunmalıdır. Manevî kirlilik sayılan abdestsizlik, cünüp ve hayız türü şeyler Kur'ân-ı Kerîm’e dokunmaya ve okumaya engeldir. Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.                                                                            Prof. Dr. Mehmet Soysaldı NEVÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi     [1]     el-Hucurât 49/10; Buhârî, “Mezâlim”, 3; Müslim, “Birr”, 58;EbûDâvûd, “Edeb”, 38, 60;Tirmizî, “Hudûd”, 3, “Birr”, 19; İbnMâce, “Mukaddime”, 17. [2]     Buhârî, “Edeb”, 62, “İsti'zân”, 9; Müslim, “Birr”, 23, 25, 26.
Soru1:Müslümanın bir Müslümanla dargın ve küskün durması câiz midir?

Cevap1: Günümüzde insanlar İslâm ahlâkından uzaklaşmaları ve dünyevileşmeleri sebebiyle maalesef çok küçük sebeplerle birbirine küsmekte ve günlerce, haftalarca, aylarca hatta yıllarca birbirine dargın, küskün durmaktadırlar.

Toplum halinde yaşamının birtakım ilke ve kuralları vardır. Bu kurallar hukukî, dinî ve ahlâkî ilke ve kurallardır. Toplumun her ferdi, bu ilke ve kurallara uymak zorundadır. Âyet ve hadislerde müminler kardeş olarak nitelendirilmektedir.[1] Birey ve toplumun huzuru için Müslümanların bu kardeşlik bağını koparmadan birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamaları gerekir. Birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşayabilmek için de zaman zaman meydana gelen dargınlık ve küskünlüklerin fazla sürdürülmemesi gerekmektedir. Zira Allah Resulü bir hadisinde; “Bir Müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terk edip küs durması helâl değildir: İki Müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa, öteki öbür tarafa döner. Hâlbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir.”[2]buyurmaktadır.

İnsanlar arası dargınlık ve küskünlüğün bir an önce bitirilmesi için İslâm bir dizi tedbirler almış ve bazı yollar göstermiştir. Esas olarak İslâm, insanlar arasında dargınlığın bir vakıa olduğunu kabul etmekte ancak bunun büyütülüp uzatılmasını hoş karşılamamaktadır. İslâm’a göre dargınlık ve kırgınlık üç günü geçmemelidir. Birbiri ile dargın ve küskün olanların arası ıslah edilmeye çalışılmalıdır. Islaha çalışılırken de adalet esas alınmalıdır.

Soru2:Bakara 278-279.âyetleri hakkında açıklamada günümüzdeki hangi ticareti ilgilendiriyor?

Cevap2:Yüce Allah Bakara sûresi 278-279. âyetlerde şöyle buyurmaktadır:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ

فَإِنْ لَمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْبٍ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِنْ تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لَا تَظْلِمُونَ وَلَا تُظْلَمُونَ

Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin. Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resulü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tövbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.”

Bu âyetlerde faizle yapılan işlemlerin terk edilmesi emredilmektedir. Şayet faizli işlemler terk edilmez ise Allah ve Resulü ile savaşa girilmiş olduğu haber verilmektedir. Faizle yapılan işlemlerden vaz geçmek ve tövbe edip kendi sermayesini alıp helâl yoldan ticaret yapıp rızkın temin edilmesi emredilmektedir.

Soru3:Kur'ân-ı Kerîm’e dokunmanın bir şartı var mı?Kur'ân-ı Kerîm’e hangi hallerde dokunulmaz ve okunmaz?

Cevap3: Kur'ân-ı Kerîm Yüce Allah’ın ilâhî kelamıdır. İslâm dininde namaz ibadetinden sonra en faziletli ibadet, Kur'ân-ı Kerîm okuma ibadetidir. Kur'ân-ı Kerîm’i okumaya başlarken hem maddî hem de manevî olarak bir takım hazırlıklar yapılmalıdır. Kur'ân-ı Kerîm’in kutsallığına uygun olarak hal ve edep içinde bulunulmalıdır.

Kur'ân-ı Kerîm’i dokunma ve okunma adabıyla ilgili şunları söyleyebiliriz:

1.Kur’ân kâinatın ve her şeyin sahibi Yüce Allah’ın kelâmıdır. Kur'ân-ı Kerîm okuyan kişi Yüce Allah ile konuşmaktadır. Dolayısıyla Müslüman bunu düşünüp derlenip toparlanmalıdır.

2.Kur’ân-ı Kerim yüzünden okunacak zaman abdestli olmak gerekir. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm okumak, Allah katında en faziletli ibadetlerden biridir. İbadet ise abdestsiz yapılmaz. Nitekim Vakıa sûresi 79. âyette Yüce Allah, لَا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَKur’ân’a ancak temizler dokunabilir.” buyurmaktadır. Ancak Kur'ân-ı Kerîm’i ezberden okurken veya dinlerken abdestli olmak şart değildir.

3.Kur’ân’ı okumaya başlarken Eûzü-besmele çekilmelidir. Çünkü Yüce Allah Nahl sûresi 98. âyette, فَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِKur'ân okunduğu zaman rahmetten kovulmuş olan şeytanın şerrinden Allah'a sığının.” buyurmaktadır.

4.Kur’an okurken kıbleye yönelmek müstehaptır.

5.Kur’ân temiz yerlerde okunmalıdır.

6.Kur’ân kalp ve gönül rahatlığı içinde, huzur ve huşu ile okunmalıdır. Okurken manası düşünülmeli ve anlayarak okunmalıdır.

Manevî kirlilik sayılan abdestsizlik, cünüp ve hayız türü şeyler Kur'ân-ı Kerîm’e dokunmaya ve okumaya engeldir.

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

 

 

                                                                       Prof. Dr. Mehmet Soysaldı

NEVÜ İlahiyat Fakültesi

Öğretim Üyesi

 

 

[1]     el-Hucurât 49/10; Buhârî, “Mezâlim”, 3; Müslim, “Birr”, 58;EbûDâvûd, “Edeb”, 38, 60;Tirmizî, “Hudûd”, 3, “Birr”, 19; İbnMâce, “Mukaddime”, 17.

[2]     Buhârî, “Edeb”, 62, “İsti'zân”, 9; Müslim, “Birr”, 23, 25, 26.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.