MADO
Oğuz ÖZDEM (BAŞ YAZAR)
Köşe Yazarı
Oğuz ÖZDEM (BAŞ YAZAR)
 

İŞİN TADI KAÇMIŞ!

     Amerikalı aktör TomCruise’nin bir filminde konu edilmişti, yanılmıyorsam Azınlık Raporu olmalı. Her yer hakim gücün etkisi altındaydı ve her yerde kameralar olduğu için kimse yönetimdeki gücün kontrolü dışında bir şey yapamıyordu böylece suç oranı sıfıra yakındı.     Geçmişte hırsızlıklarıyla ünlü olmuş insanlar vardı ki bunları bir yönüyle masumlaştıran sebepler vardı. Jasse James, RobinHood gibi. Bir de hırsızlığı yakışıklı kişilere yaptırıp, şaşalı hayatları yaşatarak neredeyse özendiren durumlar vardı ki LeanordoDiCaprio’nun “ Catch me ifyou can- sıkıysa yakala” adlı filmi buna örnektir.      Hırsızlık sayılmaz ama dolandırıcılık da ayrı bir zanaat. İşin aslı bana kızabilirsiniz fakat ben dolandırıcılara kızamıyorum. Tarihte Spartalılar dolandıranı değil dolandırılanı cezalandırırmış. Tam da benim felsefem. Zaten öyle ahım şahım cezası da yok. Allah akıl vermiş kardeşim düşünsene! Diğer taraftan dolandırmak bir zeka işidir, suç varsa da karşılıklıdır, tamamen aç gözlü kişilerin ya da duygu sömürüsüne aldanıp bedava sevap kazanmak isteyenlerin meselesidir.     Kimler dolandırılıyor; kısa yoldan bol para kazanmak isteyenler, oturduğu yerden telefonla cukkalara kavuşmak isteyenler, hem şoför mahalli hem de 25 kuruş olsun diyenler. Diğer yandan dini kullanıp insanların acıma duygusunu kabartarak söğüş yolunu deneyenler de var ki bunlara da Allah akıl fikir versin diyorum.    Başa dönecek olursak o kaşarlanmış hırsız vatandaş kameralardan şikayet ederek işin tadının kaçtığını söylüyor ya haksız da değil hani artık nereye gidersen her yerden gözetleniyorsun. Belki güvenlik ve denetim için son derce önemli ve gerekli olabilir ama bir de özel hayata müdahale noktası var.    İşin göz ardı edilen ya da düşünülmeyen başka bir boyutu da şu.     Şimdi her yerde var olan kameralarla gözetlenmeden şikayet edenler sürekli olarak gözetim altında olduğumuzu ne zaman unuttunuz.   Bütün dinler yüce yaratanın bizi her saniye izlediğini, kara karanlıkta bile kara karıncanın ayak sesini duyduğunu, sevabın da günahın da buna göre amel defterine işlendiğini söylemez mi?     Bunu bile bile geçmişten bu güne kadar nasıl olsa ortada kimse yok diyerek çalan çırpan, nasıl olsa kimse fark etmiyor diyerek yetim malı aşıran, nasıl olsa bir şekilde yırtarım diyerek devlet malına göz dikenler yaptığınız her şeyin görünmez kameralarla denetlendiğini unuttunuz mu?     Devletin ya da özel şahısların caydırıcı olsun ya da tespit edilsin diye koyduğu kameralardan tırsan, korkan ya da şikayetlenen hırsız, soyguncu, sapık ve bilumum reziller…daha detaylı ve daha kalıcı olarak zaten görünmez kameralarla tespit edildiğinizi bilmiyor musunuz yoksa maddi kameranın korkusu maneviden daha mı baskın geliyor.   
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2023 - Pazar
Oğuz ÖZDEM (BAŞ YAZAR)

İŞİN TADI KAÇMIŞ!

     Amerikalı aktör TomCruise’nin bir filminde konu edilmişti, yanılmıyorsam Azınlık Raporu olmalı. Her yer hakim gücün etkisi altındaydı ve her yerde kameralar olduğu için kimse yönetimdeki gücün kontrolü dışında bir şey yapamıyordu böylece suç oranı sıfıra yakındı.

    Geçmişte hırsızlıklarıyla ünlü olmuş insanlar vardı ki bunları bir yönüyle masumlaştıran sebepler vardı. Jasse James, RobinHood gibi. Bir de hırsızlığı yakışıklı kişilere yaptırıp, şaşalı hayatları yaşatarak neredeyse özendiren durumlar vardı ki LeanordoDiCaprio’nun “ Catch me ifyou can- sıkıysa yakala” adlı filmi buna örnektir.

     Hırsızlık sayılmaz ama dolandırıcılık da ayrı bir zanaat. İşin aslı bana kızabilirsiniz fakat ben dolandırıcılara kızamıyorum. Tarihte Spartalılar dolandıranı değil dolandırılanı cezalandırırmış. Tam da benim felsefem. Zaten öyle ahım şahım cezası da yok. Allah akıl vermiş kardeşim düşünsene! Diğer taraftan dolandırmak bir zeka işidir, suç varsa da karşılıklıdır, tamamen aç gözlü kişilerin ya da duygu sömürüsüne aldanıp bedava sevap kazanmak isteyenlerin meselesidir.

    Kimler dolandırılıyor; kısa yoldan bol para kazanmak isteyenler, oturduğu yerden telefonla cukkalara kavuşmak isteyenler, hem şoför mahalli hem de 25 kuruş olsun diyenler. Diğer yandan dini kullanıp insanların acıma duygusunu kabartarak söğüş yolunu deneyenler de var ki bunlara da Allah akıl fikir versin diyorum.

   Başa dönecek olursak o kaşarlanmış hırsız vatandaş kameralardan şikayet ederek işin tadının kaçtığını söylüyor ya haksız da değil hani artık nereye gidersen her yerden gözetleniyorsun. Belki güvenlik ve denetim için son derce önemli ve gerekli olabilir ama bir de özel hayata müdahale noktası var.

   İşin göz ardı edilen ya da düşünülmeyen başka bir boyutu da şu. 

   Şimdi her yerde var olan kameralarla gözetlenmeden şikayet edenler sürekli olarak gözetim altında olduğumuzu ne zaman unuttunuz.

  Bütün dinler yüce yaratanın bizi her saniye izlediğini, kara karanlıkta bile kara karıncanın ayak sesini duyduğunu, sevabın da günahın da buna göre amel defterine işlendiğini söylemez mi?

    Bunu bile bile geçmişten bu güne kadar nasıl olsa ortada kimse yok diyerek çalan çırpan, nasıl olsa kimse fark etmiyor diyerek yetim malı aşıran, nasıl olsa bir şekilde yırtarım diyerek devlet malına göz dikenler yaptığınız her şeyin görünmez kameralarla denetlendiğini unuttunuz mu?

    Devletin ya da özel şahısların caydırıcı olsun ya da tespit edilsin diye koyduğu kameralardan tırsan, korkan ya da şikayetlenen hırsız, soyguncu, sapık ve bilumum reziller…daha detaylı ve daha kalıcı olarak zaten görünmez kameralarla tespit edildiğinizi bilmiyor musunuz yoksa maddi kameranın korkusu maneviden daha mı baskın geliyor. 

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.