MADO

3 SORU 3 CEVAP

Nevşehir 26.05.2023 - 11:57, Güncelleme: 29.05.2023 - 13:11
 

3 SORU 3 CEVAP

Soru1: Evlilik mutlak kader midir? İnsan evleneceği kişiyi seçebilir mi?

Cevap1:Kaderi Allah’ın geçmişte, şu an ve gelecekte olacak bütün olayları bilmesi anlamında anlarsak evlilik elbette kaderdir. Yani Allah insanın kiminle evleneceğini ezelî ilmi ile bilmektedir. Ancak bu bilgi, insanı bir şey seçme ve yapmaya zorlamamaktadır. Allah Teâlâ her insana bir irade vermiştir. Dolayısıyla insan cüz-i iradesini kullanarak kiminle evleneceğini kendisi seçmektedir. Allah da insanın kimi seçeceğini bildiği için takdir etmekte yaratmaktadır. Dolayısıyla insan, kendi seçip yaptığı olumlu veya olumsuz bütün fiillerinden sorumludur. Sorumluluğu kadere yüklemek asla doğru değildir. Kader yani Allah’ın ezelî bilgisi insanın iradesini elinden almamaktadır. Soru2: Günah işlemek de kader midir? Cevap2:Kader Allah’ın ezelî ilmidir. Yani Allah geçmişi, şu anı ve geleceği bilmektedir. Bildiği için de olacak olayları kader olarak takdir etmiş ve zamanı geldiğinde de yaratmaktadır. Dolayısıyla Allah ezelî ilmi ile kulunun günah işleyeceğini bilmektedir. İnsanların yanlış anladıkları husus şu noktadır: Allah bildiği için biz günah işlemiyoruz. Biz irademizi kullanarak günah işlemeyi istediğimiz ve yaptığımız için Allah biliyor. Dolayısıyla Allah’ın ilmi, bizi bir şey yapmaya veya yapmamaya zorlamıyor. Biz kendi özgür irademizi kullanarak bir şeyi seçip yapıyoruz. İşte bu özgür irade sebebiyle yaptıklarımızdan dolayı sorumlu tutuluyoruz. Eğer Allah’ın hoşnut olacağı salih amelleri seçip yaparsak sevap kazanıyoruz. Şayet Allah’ın razı olmadığı, hoşlanmadığı günah denilen işleri seçip yaparsak karşılığında cezasını göreceğiz. Sorumluluk tamamen akıl ve irade sahibi olan insana aittir. Sorumluluğu kadere yüklemek asla doğru değildir. Soru3:Ölümle dünyaya açılan pencere kapanıyor ve ölenlerin dünyadakiler ile dünyadakilerin de ölenler ile ilgi ve alakası kesiliyor. Peki, sonra ne oluyor? Cevap3:Dünya hayatı geçici bir faydalanmadan ibarettir.İnsan dünyada doğumdan ölüme doğru bir yolculuk yapmaktadır.İnsan kendisini “var olmuş ve dünyada yolculuk yapar bir halde” bulmuştur.İnsan, dünya hayatının geçici bir faydalanmadan ibaret olduğunu da, var oluşunun ve bu dünyada yolculuk yapar durumda bulunuşunun kendi iradesi dışında gerçekleştiğini de, sonradan var olduğunu ve kendisini dünyada yolculuk yapar bir halde bulduğunu da bilir.İnsanın bunları bilmesi için, kendisi dışından bunları kendisine bildirecek ve düşündürecek birisine de ihtiyacı yoktur.Bunlar insanın zihnine iradesi dışında gelir, ancak insan iradî olarak bunları düşünmek istemeyebilir, bunları ısrarla zihninden uzaklaştırmak isteyebilir.Bunları düşünmeyenlere, düşünmek istemeyenlere ve bunları zihninden ısrarla uzaklaştırmak isteyenlere sözümüz yok, onlara sadece “bunları düşünün, yaratılışınız bir gayesi vardır" der ikaz ederiz.Bunları düşünenlere ve düşünmek isteyenlere gelince, onlara soralım: Acaba insanın "sonradan var oluşu" ve "kendisini bu dünyada yolculuk yapar durumda buluşu" kimin iradesinin sonucudur?Bunları düşünmeyen, bu tarz soruları kendisine sormayan ve makul mantıklı, tutarlı geçerli ve gerçekçi cevaplarını aramayan kimse, kendisini "kendisi ile ilgili" gerçeklere kapamış, aydınlanmak yerine karanlıklar içinde kalmayı, kör ve sağır gibi yaşamayı tercih etmiş demektir. Ölümden sonra ne olacağı hususu ise gaybî bir konudur. Gaybı bilen Yüce Allah ve onun elçisi Hz. Muhammed bu konuda bir açıklama yapmışlarsa biz insanlar bu yolla bilgi sahibi olabiliriz. Dolayısıyla Kur'ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamber’in sahih sünnetine baktığımızda bu konuda bize birtakım bilgiler verildiğini görmekteyiz. İnsan, ruh ve bedenden meydana gelen bir varlıktır. Ruh bedenden çıkınca ölüm denen olay gerçekleşmektedir. Daha sonra insan bedeni toprağa defnedilmekte ve belirli bir zaman sonra çürüyüp toprak olmaktadır. Ancak ruh ölmemektedir. Berzah veya kabir hayatı denilen yeni bir hayat başlamaktadır. Bu hayat da kıyametin kopma ve tekrar diriliş zamanına kadar sürmektedir. Tekrar diriliş ile mahşer kurulmakta ve insan dünyada yaptığı amellerden dolayı sorguya çekilmekte ve hesap vermektedir. Hesap sonucu ya cennete veya cehenneme sevk edilmektedir. Cennet ve Cehennem hayatı ebedidir. Sonu yoktur. Allah bizleri cennetlik kullarından eylesin inşallah.   Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.  
Soru1: Evlilik mutlak kader midir? İnsan evleneceği kişiyi seçebilir mi?

Cevap1:Kaderi Allah’ın geçmişte, şu an ve gelecekte olacak bütün olayları bilmesi anlamında anlarsak evlilik elbette kaderdir. Yani Allah insanın kiminle evleneceğini ezelî ilmi ile bilmektedir. Ancak bu bilgi, insanı bir şey seçme ve yapmaya zorlamamaktadır. Allah Teâlâ her insana bir irade vermiştir. Dolayısıyla insan cüz-i iradesini kullanarak kiminle evleneceğini kendisi seçmektedir. Allah da insanın kimi seçeceğini bildiği için takdir etmekte yaratmaktadır. Dolayısıyla insan, kendi seçip yaptığı olumlu veya olumsuz bütün fiillerinden sorumludur. Sorumluluğu kadere yüklemek asla doğru değildir. Kader yani Allah’ın ezelî bilgisi insanın iradesini elinden almamaktadır.

Soru2: Günah işlemek de kader midir?

Cevap2:Kader Allah’ın ezelî ilmidir. Yani Allah geçmişi, şu anı ve geleceği bilmektedir. Bildiği için de olacak olayları kader olarak takdir etmiş ve zamanı geldiğinde de yaratmaktadır. Dolayısıyla Allah ezelî ilmi ile kulunun günah işleyeceğini bilmektedir. İnsanların yanlış anladıkları husus şu noktadır: Allah bildiği için biz günah işlemiyoruz. Biz irademizi kullanarak günah işlemeyi istediğimiz ve yaptığımız için Allah biliyor. Dolayısıyla Allah’ın ilmi, bizi bir şey yapmaya veya yapmamaya zorlamıyor. Biz kendi özgür irademizi kullanarak bir şeyi seçip yapıyoruz. İşte bu özgür irade sebebiyle yaptıklarımızdan dolayı sorumlu tutuluyoruz. Eğer Allah’ın hoşnut olacağı salih amelleri seçip yaparsak sevap kazanıyoruz. Şayet Allah’ın razı olmadığı, hoşlanmadığı günah denilen işleri seçip yaparsak karşılığında cezasını göreceğiz. Sorumluluk tamamen akıl ve irade sahibi olan insana aittir. Sorumluluğu kadere yüklemek asla doğru değildir.

Soru3:Ölümle dünyaya açılan pencere kapanıyor ve ölenlerin dünyadakiler ile dünyadakilerin de ölenler ile ilgi ve alakası kesiliyor. Peki, sonra ne oluyor?

Cevap3:Dünya hayatı geçici bir faydalanmadan ibarettir.İnsan dünyada doğumdan ölüme doğru bir yolculuk yapmaktadır.İnsan kendisini “var olmuş ve dünyada yolculuk yapar bir halde” bulmuştur.İnsan, dünya hayatının geçici bir faydalanmadan ibaret olduğunu da, var oluşunun ve bu dünyada yolculuk yapar durumda bulunuşunun kendi iradesi dışında gerçekleştiğini de, sonradan var olduğunu ve kendisini dünyada yolculuk yapar bir halde bulduğunu da bilir.İnsanın bunları bilmesi için, kendisi dışından bunları kendisine bildirecek ve düşündürecek birisine de ihtiyacı yoktur.Bunlar insanın zihnine iradesi dışında gelir, ancak insan iradî olarak bunları düşünmek istemeyebilir, bunları ısrarla zihninden uzaklaştırmak isteyebilir.Bunları düşünmeyenlere, düşünmek istemeyenlere ve bunları zihninden ısrarla uzaklaştırmak isteyenlere sözümüz yok, onlara sadece “bunları düşünün, yaratılışınız bir gayesi vardır" der ikaz ederiz.Bunları düşünenlere ve düşünmek isteyenlere gelince, onlara soralım:

Acaba insanın "sonradan var oluşu" ve "kendisini bu dünyada yolculuk yapar durumda buluşu" kimin iradesinin sonucudur?Bunları düşünmeyen, bu tarz soruları kendisine sormayan ve makul mantıklı, tutarlı geçerli ve gerçekçi cevaplarını aramayan kimse, kendisini "kendisi ile ilgili" gerçeklere kapamış, aydınlanmak yerine karanlıklar içinde kalmayı, kör ve sağır gibi yaşamayı tercih etmiş demektir.

Ölümden sonra ne olacağı hususu ise gaybî bir konudur. Gaybı bilen Yüce Allah ve onun elçisi Hz. Muhammed bu konuda bir açıklama yapmışlarsa biz insanlar bu yolla bilgi sahibi olabiliriz. Dolayısıyla Kur'ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamber’in sahih sünnetine baktığımızda bu konuda bize birtakım bilgiler verildiğini görmekteyiz.

İnsan, ruh ve bedenden meydana gelen bir varlıktır. Ruh bedenden çıkınca ölüm denen olay gerçekleşmektedir. Daha sonra insan bedeni toprağa defnedilmekte ve belirli bir zaman sonra çürüyüp toprak olmaktadır. Ancak ruh ölmemektedir. Berzah veya kabir hayatı denilen yeni bir hayat başlamaktadır. Bu hayat da kıyametin kopma ve tekrar diriliş zamanına kadar sürmektedir. Tekrar diriliş ile mahşer kurulmakta ve insan dünyada yaptığı amellerden dolayı sorguya çekilmekte ve hesap vermektedir. Hesap sonucu ya cennete veya cehenneme sevk edilmektedir. Cennet ve Cehennem hayatı ebedidir. Sonu yoktur. Allah bizleri cennetlik kullarından eylesin inşallah.

 

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.