Yiyor muyuz, Yediriliyor muyuz?

Doğayı doğal bırakmalıyız derim hep.

İnsanoğlu doğanın bir parçası değil mi ki yediğimiz içtiğimiz hep sentetik, genetiği ile oynanmış gıdalara mecbur bırakılıyoruz?

Hastalanıyoruz. Tedavi eden ilaçlar alıyoruz. Hepsinin başka başka yan etkileri oluyor.

Doğal olan turşular, peynirler, reçeller, pekmezler, sucuklar, don yağında kıymalar, sütler, yoğurtlar neredeler?

Koruyucu maddeymiş.! Bu para kazanma, daha çok para kazanma hırsı doğamızı da bitiriyor, insananların taa kendisini de. Durduk yere çıkan yapay hastalık komplo teorileri kol geziyor. Hemen tedavi yöntemleri arkasından takip ediyor. Şeytana teslim olmuş insan işleri bunlar.

Uyanık olmalıyız. Doğamızı her halükarda korumalıyız ve kendimizin de doğal kalması için çalışmalıyız. İnsanlar birbirlerini kollamalı, yardımlaşma bilinci gelişmeli, her ne kadar bizleri birbirimizden fiziksel mesafe teranesi ile ayırmaya çalışsalar da sosyal mesafemizi bozmamalıyız.

İş yerim etrafında, yaşadığım yakın çevremde, akrabalarım arasında rahatsızlıklar, hastalıklar, ölümler o kadar çok oldu ki herkes kendi derdine düşmeye başladı. Acıları resmen kanıksadık, ölüm sıradan oldu. Ruhen bunaldık.

Hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz için çırpınmalıyız halbuki. Pandemiden mandemiden dersler çıkarmalıyız, çevremizdeki büyük oyunları görüp önlemler geliştirip, kenetlenmeliyiz. Bir kıvılcımla sanki birbirimize girecekmişiz gibi hissiyat beni kahrediyor.

Doğamıza, kendi insan doğamıza sahip çıkalım bize bir şey olmaz evvel Allah.