MİSAFİR KALEMDEN
MİSAFİR KALEMDEN
TÜRK TARİHİNİ BİLMİYORUZ
TÜRK TARİHİNİ BİLMİYORUZ
Biz Türkler tarihimizi bilmiyoruz. Çünkü, bu milletin büyüklüğünü, yenilmezliğini, idarede dünyaya hakimiyet kabiliyetini, bilen Batılılar, İstanbul’un fethi ve Rönesans’tan sonra, Bu milleti tanıdılar. Öğrendiler. 5000 casus göndererek, Türkleri ezberlediler.
Biz Türkler tarihimizi bilmiyoruz.
Çünkü, bu milletin büyüklüğünü, yenilmezliğini, idarede dünyaya hakimiyet kabiliyetini, bilen Batılılar,
İstanbul’un fethi ve Rönesans’tan sonra,
Bu milleti tanıdılar. Öğrendiler. 5000 casus göndererek, Türkleri ezberlediler.
Bu işin başını çeken yani oryantalizmin sistemini kuran ağababaları İngilizler,
Ruslar ve Çinlilerle anlaşarak, Türklerin imhasına karar verdiler.
İktisatta, siyasette, askeriyede ve sosyal hayatta Türkleri susturmalı ve yok etmeliydiler.
***
19 yüzyılda, onlar zenginleyip, biz fakirleşince,
Türk yurtlarını dolaşıp, bize ait ne kadar eserler varsa toplayıp götürdüler.
Kilit altına alıp sakladılar.
Söylendiğine göre sadece Berlin’de mahzenlerde saklı Uygur ve Göktürk Alfabesi ile yazılmış,
On binlerce cilt eserin olduğu biliniyor. Bilim dünyasına açmıyorlar.
Tabii ki aynı derecede, İngiliz ve Fransız kütüphanelerinde de saklı,
Bize ait eserlerin olduğunu tahmin etmek zor değil.
***
Çin seddini yapılmasına sebep olan Hunların, daha öncesi bizden saklanıyor.
Batı Çinde, Şian şehrine yakın bölgelerdeki saklı piramitlerin içinde Göktürk yazılarını görüyoruz.
Şian şehrinin yakınında açılmış, bir höyükte binlerce çanaktan yapılmış asker heykelleri gidip, gördük.
Bunların üzerinde Çince yazılmış bir kitabe yoktu..
Belki Türkçe yazılmış kitabe olabilirdi. Onları gizlemek de zor değil.
Ama bundan bir yıl önce, Ötüken bölgesinde yapılan kazılarda Kazak ve Moğol arkeologlar,
Aynı çanaktan yapılmış asker heykelleri buldular. Bunlar biraz da boyanmış daha sonraki eserledir.
Bir Göktürk hakanının mezarında buldular.
Kazakistan kurganlarında altın adamın bulunduğunu biliyorsunuz.
Daha sonraki başka kurganlarda da altından eserler bulundu.
Balkaş kurganında bulunan altın adamın yanındaki taslarda,
Göktürk alfabesinden önce yazılmış Türkçe harflere rastlandı.
Bu gün Moğol yaylalarında yapılan kazılar, gün geçtikçe yeni eserleri ortaya çıkarıyor.
***
Türk tarihinin en büyük şehirlerinden birisi olan, “Beş balık”, Urumçi’nin 60 km kuzeyindedir.
Beş balık beş şehir demektir. Geniş bir alana yayılan bölgede Çinliler kazıya başladı.
Ancak çalışmalara, Türkiye’den başka ülkelerden arkeolog çağırmıyorlar.
Ben inanıyorum ki, Türk tarihinin önemli bir kısmı Beş balıkta gömülüdür.
Budin’den, Kamçatka’ya kadar dünya coğrafyasının yarısını idare eden,
Yüce Türk milletinin medeniyeti ,Henüz açığa çıkmadı.
Ama son zamanlarda bağımsızlaşan Türk devletleri,
Konuya eğilmiş, büyük Türk milletinin eserlerini yavaş, yavaş çıkarıyorlar.
***
İyi niyetle kurulmuş Türk tarih kurumunun 90 yıldır bir adım ilerleyememesi,
Türkiye’nin de içerden nasıl hançerlendiğini gösteriyor.
Şartların bazen, müsait olduğu zamanlarda bile, Türkiye,
Ne Çin’e, ne de Orta Asya’ya bir bilim adamı göndermedi.
Çünkü, İnönü’den sonra TTK ve TDK na para verilmedi. Araştırmacı yetiştirilmedi.
Bizdeki bilim adamları da ancak gavurların müsaade ettiği kadar Türk tarihini öğrendi, yazdı.
Hasılı Türk tarihi bakir bir saha olarak, Türk bilim dünyasının ilgisini bekliyor.
Bu vesile ile, Kazak ve Moğol arkeologları burada kutluyor başarılar diliyorum.
Haydi bismillah başladık.
Dr. Seyfi ŞAHİN