MADO

3 SORU 3 CEVAP

Nevşehir 27.10.2023 - 09:03, Güncelleme: 27.10.2023 - 09:03
 

3 SORU 3 CEVAP

Soru1:Cuma namazı kadınlara farz mıdır?

Cevap1:Yüce Allah Cuma namazı ile ilgili şöyle buyurmaktadır: … فَاسْعَوْا إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعيَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِيَ لِلصَّلَاةِ مِنْ يَوْمِ الْجُمُعَةِ “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın…”[1] Bu âyetin başındaki “Ey iman edenler!” ifadesi umumi bir ifadedir. Dolayısıyla bu ifadeye kadın ve erkek bütün inananlar girmektedir. Nitekim Yüce Allah, ibadet konusunda kadın ve erkeği denk tutmuştur. Ancak Kur'ân-ı Kerîm’deki bazı umumi ifadeleri Hz. Peygamber hadisleriyle tahsis etmiş/sınırlamıştır. Cuma namazı hakkında Allah Resulü,“Cemaatle Cuma namazı kılmak, her Müslüman’a farzdır. Ancak, köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir.”[2], "Allah’a ve ahiret gününe inananlara cuma namazı farzdır. Ancak yolcu, köle, çocuk, kadın ve hastalar bundan müstesnadır."[3]buyurmak suretiyle yukarıda zikrettiğimiz âyetteki umumi ifadeyi bu hadisler tahsis etmiştir. Böylece bütün İslâm âlimleri Cuma namazının erkeklere farz, fakat bayanlara farz olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir.[4] Ancak müsait olan bir Müslüman bayan, Cuma günü camide bayanlara ayrılan uygun bir yerde imama uyarak Cuma namazı kılarsa namazı sahihtir ve o günkü öğle namazı yerine geçer.Asr-ı saadetten günümüze kadar uygulama bu şekilde devam edip gelmiştir. Soru2:Mâûn sûresi hakkında açıklama yaparmısınız? Cevap2: Mâûn sûresi Mekke döneminde Hz. Peygamber’in peygamberliğinin ikinci yılında 17. sırada inmiş olan ve yedi âyetten meydana gelen bir sûredir. Resmi sıralamada ise 107. sıraya yerleştirilmiş olan bir sûredir. Bu sûre ismini son âyette geçen “zekât vermek, yardım etmek ve iyilik ve ihsanda bulunmak”  anlamlarına gelen “mâûn” kelimesinden almıştır. Bu sûre “Eraeyte”, “Din”, “Tekzib” ve “Yetim” gibi adlarla da anılmaktadır.[5] Bu sûrede başlıca iki konu işlenmektedir. Birincisi; ahirete inanmayan, ahireti, hesap ve cezayı yalanlayan, yetime acımayan, onu itip kakan ve yoksula yardım etmeyen insandan bahsedilmektedir. İkinci olarak ise, namazı gaflet içinde önemsemeden, riya ve gösteriş için kılan insandan bahsedilmektedir. Bu sûrenin âyetlerinin Türkçe meali ise şöyledir: 1. Dini (hesap ve ceza gününü) yalanlayanı gördün mü? 2. İşte o, yetimi itip kakar, 3. Fakir ve yoksulu doyurmaya teşvik etmez, 4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, 5. Onlar namazlarında gaflet içerisindedirler, 6. Onlar daima gösteriş içindedirler, 7. Onlar hayra ve hayır yapmaya da engel olurlar. Bu sûrede kâfir, müşrik ve münafık insanların özellikleri açıklanmaktadır. O halde hakiki mümin, ahirete, hesap ve ceza gününe inanır, yetime acır ve şefkatle davranır, fakir ve yoksullara yardım eder, Allah’ın emri olan namazı da huzur ve huşu içerisinde, vaktinde kılar. Asla gösteriş yapmaz. Yaptığı ibadetleri, hayır ve hasenatı riya/gösteriş için değil, Allah rızası için samimiyetle yapar. Soru3:Peygamber Efendimizin mûcizesi varmıdır? Cevap3: Bütün peygamberler kendilerinin Allah tarafından görevlendirilmiş bir elçi olduklarını insanlara ispat etmek için çeşitli mûcizeler göstermişlerdir. Şayet peygamberlere Allah tarafından inkârcıları âciz bırakan mûcizeler verilmeseydi, onların Allah’ın elçisi olduklarına kimse inanmazdı. Nitekim bu hakikati, Hz. Peygamber (s.a.v.),bir hadis-i şerifinde şöyle ifade etmektedir: “Gönderilen her peygambere nübüvvetini teyit eden mûcizeler verilmiştir. Bana verilen mûcize ise, Allah’ın gönderdiği vahiydir. Onun için kıyamet günü ümmetimin sayıca diğer peygamberlerin ümmetinden çok olmasını ümit ediyorum.”[6] Bu hadiste ifade edildiği üzerediğer peygamberlere verildiği gibi son peygamber Hz. Muhammed’e de çeşitli mûcizeler verilmiştir. Onun en büyük ve edebi mûcizesi Kur'ân-ı Kerîm’dir. Hz. Peygamber’e Kur'ân dışında başka mûcizeler de verilmiştir. Nitekim bu mûcizelerin bir kısmı âyetlerde açıkça zikredilmiştir.[7] Onları şöyle sıralayabiliriz: İsrâ ve miraç mûcizesi,[8] Şakkı kamer (ayın ikiye yarılması) mûcizesi,[9] Savaşlarda meleklerle yardım edilmesi mûcizesi,[10] Bedir savaşındaki mûcizesi,[11] Allah’ın onu insanlardan koruması mûcizesi,[12] Allah’ın kendisine bazı gaybî haberleri bildirmesi mûcizesi[13]. Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.                                                                                                   Prof. Dr. Mehmet Soysaldı NEVÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi     [1]     el-Cuma 62/9. [2]     EbûDâvûd, “Salât”, 217; İbnEbîŞeybe, el-Musannef, 2/550; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 3/246. [3]     EbûDâvud, 1/644, H. No: 1067; Dârakutnî, es-Sünen, 2/3; Bağavî, Şerhu's-Sünne, 1/225. [4]     Bk.,İbnü’l-Hümâm, Feth, 2/59; Nevevî, el-Mecmû’, 4/483-484; İbnKudâme, el-Muğnî, 3/216. [5]     Hayrettin Karaman vdğr, Kur'ân Yolu, (Ankara: D.İ.B. Yay., 2007), 5/695. [6]     Buhârî, “Fedâilü’l-Kur’ân”, 1; Müslim, “İman”, 239. [7]     Ayrıntılı bilgi için bk., Mehmet Soysaldı, Kur'ân-ı Kerîm’e Göre Hz. Muhammed (s.a.v.), 4. Baskı, (Ankara: Kalem Neşriyat, 2022), 34-50. [8]     el-İsrâ 17/1. [9]     el-Kamer 54/1. [10]    Âl-i İmrân 3/124-125; el-Enfâl 8/9. [11]    el-Enfâl 8/17. [12]    el-Mâide 5/67. [13]    et-Tahrim 66/3.
Soru1:Cuma namazı kadınlara farz mıdır?

Cevap1:Yüce Allah Cuma namazı ile ilgili şöyle buyurmaktadır:

… فَاسْعَوْا إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعيَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِيَ لِلصَّلَاةِ مِنْ يَوْمِ الْجُمُعَةِ

“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın…”[1]

Bu âyetin başındaki “Ey iman edenler!” ifadesi umumi bir ifadedir. Dolayısıyla bu ifadeye kadın ve erkek bütün inananlar girmektedir. Nitekim Yüce Allah, ibadet konusunda kadın ve erkeği denk tutmuştur. Ancak Kur'ân-ı Kerîm’deki bazı umumi ifadeleri Hz. Peygamber hadisleriyle tahsis etmiş/sınırlamıştır. Cuma namazı hakkında Allah Resulü,“Cemaatle Cuma namazı kılmak, her Müslüman’a farzdır. Ancak, köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir.”[2], "Allah’a ve ahiret gününe inananlara cuma namazı farzdır. Ancak yolcu, köle, çocuk, kadın ve hastalar bundan müstesnadır."[3]buyurmak suretiyle yukarıda zikrettiğimiz âyetteki umumi ifadeyi bu hadisler tahsis etmiştir. Böylece bütün İslâm âlimleri Cuma namazının erkeklere farz, fakat bayanlara farz olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir.[4] Ancak müsait olan bir Müslüman bayan, Cuma günü camide bayanlara ayrılan uygun bir yerde imama uyarak Cuma namazı kılarsa namazı sahihtir ve o günkü öğle namazı yerine geçer.Asr-ı saadetten günümüze kadar uygulama bu şekilde devam edip gelmiştir.

Soru2:Mâûn sûresi hakkında açıklama yaparmısınız?

Cevap2: Mâûn sûresi Mekke döneminde Hz. Peygamber’in peygamberliğinin ikinci yılında 17. sırada inmiş olan ve yedi âyetten meydana gelen bir sûredir. Resmi sıralamada ise 107. sıraya yerleştirilmiş olan bir sûredir. Bu sûre ismini son âyette geçen “zekât vermek, yardım etmek ve iyilik ve ihsanda bulunmak”  anlamlarına gelen “mâûn” kelimesinden almıştır. Bu sûre “Eraeyte”, “Din”, “Tekzib” ve “Yetim” gibi adlarla da anılmaktadır.[5]

Bu sûrede başlıca iki konu işlenmektedir. Birincisi; ahirete inanmayan, ahireti, hesap ve cezayı yalanlayan, yetime acımayan, onu itip kakan ve yoksula yardım etmeyen insandan bahsedilmektedir. İkinci olarak ise, namazı gaflet içinde önemsemeden, riya ve gösteriş için kılan insandan bahsedilmektedir.

Bu sûrenin âyetlerinin Türkçe meali ise şöyledir:

1. Dini (hesap ve ceza gününü) yalanlayanı gördün mü?

2. İşte o, yetimi itip kakar,

3. Fakir ve yoksulu doyurmaya teşvik etmez,

4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

5. Onlar namazlarında gaflet içerisindedirler,

6. Onlar daima gösteriş içindedirler,

7. Onlar hayra ve hayır yapmaya da engel olurlar.

Bu sûrede kâfir, müşrik ve münafık insanların özellikleri açıklanmaktadır. O halde hakiki mümin, ahirete, hesap ve ceza gününe inanır, yetime acır ve şefkatle davranır, fakir ve yoksullara yardım eder, Allah’ın emri olan namazı da huzur ve huşu içerisinde, vaktinde kılar. Asla gösteriş yapmaz. Yaptığı ibadetleri, hayır ve hasenatı riya/gösteriş için değil, Allah rızası için samimiyetle yapar.

Soru3:Peygamber Efendimizin mûcizesi varmıdır?

Cevap3: Bütün peygamberler kendilerinin Allah tarafından görevlendirilmiş bir elçi olduklarını insanlara ispat etmek için çeşitli mûcizeler göstermişlerdir. Şayet peygamberlere Allah tarafından inkârcıları âciz bırakan mûcizeler verilmeseydi, onların Allah’ın elçisi olduklarına kimse inanmazdı. Nitekim bu hakikati, Hz. Peygamber (s.a.v.),bir hadis-i şerifinde şöyle ifade etmektedir: “Gönderilen her peygambere nübüvvetini teyit eden mûcizeler verilmiştir. Bana verilen mûcize ise, Allah’ın gönderdiği vahiydir. Onun için kıyamet günü ümmetimin sayıca diğer peygamberlerin ümmetinden çok olmasını ümit ediyorum.”[6]

Bu hadiste ifade edildiği üzerediğer peygamberlere verildiği gibi son peygamber Hz. Muhammed’e de çeşitli mûcizeler verilmiştir. Onun en büyük ve edebi mûcizesi Kur'ân-ı Kerîm’dir. Hz. Peygamber’e Kur'ân dışında başka mûcizeler de verilmiştir. Nitekim bu mûcizelerin bir kısmı âyetlerde açıkça zikredilmiştir.[7] Onları şöyle sıralayabiliriz:

İsrâ ve miraç mûcizesi,[8]

Şakkı kamer (ayın ikiye yarılması) mûcizesi,[9]

Savaşlarda meleklerle yardım edilmesi mûcizesi,[10]

Bedir savaşındaki mûcizesi,[11]

Allah’ın onu insanlardan koruması mûcizesi,[12]

Allah’ın kendisine bazı gaybî haberleri bildirmesi mûcizesi[13].

Dinî konularda cevabını aradığınız soruları msoysaldi@gmail.com e-postaya gönderebilirsiniz.

 

 

                                                                                              Prof. Dr. Mehmet Soysaldı

NEVÜ İlahiyat Fakültesi

Öğretim Üyesi

 

 

[1]     el- Cuma 62/9.

[2]     EbûDâvûd, “Salât”, 217; İbnEbîŞeybe, el-Musannef, 2/550; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 3/246.

[3]     EbûDâvud, 1/644, H. No: 1067; Dârakutnî, es-Sünen, 2/3; Bağavî, Şerhu's-Sünne, 1/225.

[4]     Bk.,İbnü’l-Hümâm, Feth, 2/59; Nevevî, el-Mecmû’, 4/483-484; İbnKudâme, el-Muğnî, 3/216.

[5]     Hayrettin Karaman vdğr, Kur'ân Yolu, (Ankara: D.İ.B. Yay., 2007), 5/695.

[6]     Buhârî, “Fedâilü’l-Kur’ân”, 1; Müslim, “İman”, 239.

[7]     Ayrıntılı bilgi için bk., Mehmet Soysaldı, Kur'ân-ı Kerîm’e Göre Hz. Muhammed (s.a.v.), 4. Baskı, (Ankara: Kalem Neşriyat, 2022), 34-50.

[8]     el-İsrâ 17/1.

[9]     el-Kamer 54/1.

[10]    Âl-i İmrân 3/124-125; el-Enfâl 8/9.

[11]    el-Enfâl 8/17.

[12]    el-Mâide 5/67.

[13]    et-Tahrim 66/3.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.