BELEDİYE
Oğuz ÖZDEM (BAŞ YAZAR)
Köşe Yazarı
Oğuz ÖZDEM (BAŞ YAZAR)
 

BELA BAZEN GELİYORUM DER

Olayın nerede geçtiğinin bir önemi var mı bilmiyorum her yer olabilir. Ben Jandarma karşısındaki bölgede yaşadım. Yaşları 10-12 arasında iki yabancı uyruklu çocuk(!) yaklaşık yarım saat o bölgede resmen insanların sinirleri ile oynadı. Çocukça olsa da yaptıkları “bunlar resmen dayaklık” dedirtecek türden hareketlerdi ki ben bile bir eğitimci olarak bunları söylüyorsam artık siz düşünün. Park içerisindeki çiçeklere futbol topu muamelesi yapmakla başlayan taşkınlıkları, yakınlarından geçen ve kendilerinden yaşça çok daha büyük kız çocuklarına şaklabanlık yaparak, su şişesi fırlatarak, önlerinden arkalarından dolaşarak edepsiz hareketler yaparak devam etti. Kendilerine setçe ikaz etmeye çalışan kişiden kaçarak daha ilerideki bölgede park etmiş araçların üzerlerine çıkıp tepinerek, kendi dillerinde sağa sola bağırarak taşkınlıklarını sürdürürken polislerin araçla gelmeleri üzerine sırıtarak ve dalga geçerek bir süre gözden kayboldular. Yarım saat geçmedi ki yeniden ortaya çıkan ve benzer hareketlere devam eden bu çocuklar(!) bundan sonra bizimle aynı ortamda yaşayacaklar. Daha şimdiden herkese illallah dedirten lanet okutan bu çocukların(!) ileriki yaşlarda neler yapacağını hayal etmek zor değil. 18-19 Haziran YKS sınavı vardı ya! Birkaç gün önceden her yerde yazıldı çizildi, anonslar yapıldı, zaten hemen her ailede ya da etrafında mutlaka sınava bir genç olduğundan herkesin mutlak haberi oldu. Aman ha bu iki gün azami dikkat edelim, korna çalmayalım, anons yapmayalım, okulların etrafındaki inşaat çalışmalarına sınav bitene kadar ara verelim dendi. Bu iki gün sınav olduğunu bilen herkes için bu uyarılara gerek de var mıydı bilmiyorum. İnsan olan insan zaten bir yıl boyunca hayatının dönüm noktası olacak sınava giren genci rahatsız etmemek için azami dikkati gösterir. Gösterir değil mi? Allah seni bildiği gibi yapsın minibüs şoförü. Tam okul önü, sınava giren çocuklarını aileleri okulun çevresinde merakla, stres içinde, dua ederek bekliyorlar. Okulun önündeki yol ara bölmesiz bir yol her iki tarafta park etmiş araçlar var, iki araç karşılıklı zor geçiyor. Bir araç park etmiş araçların hemen yanına 3. Bir sıra olacak şekilde –belli ki acil bir durumdan dolayı— dörtlülerini yakıp park etmiş sürücüsü de içinde. Karşılıklı gelen araçlardan biri geçerken diğeri belki 10 saniye park etmiş aracın arkasında durmak zorunda kaldı ki diğer araç geçsin. Aman Allah’ım sen misin oraya zorunlu da olsa park eden. Minibüsün şoförü bir bastı kornaya açtı bayramlık ağzını da “oraya park edilir mi…………” dedi. Veliler el işaretleriyle minibüs şoförüne okulu göstererek susmasını, kornaya basmamasını falan söylediyse de bıçkın şoför yaptığı el işaretine destek, bir de gaza yükledi çekti gitti. Bazı şeyler eğitimle de düzelmiyor bunu anladım. İnsanın içinden gelecek.
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2022 - Pazartesi
Oğuz ÖZDEM (BAŞ YAZAR)

BELA BAZEN GELİYORUM DER

Olayın nerede geçtiğinin bir önemi var mı bilmiyorum her yer olabilir. Ben Jandarma karşısındaki bölgede yaşadım.

Yaşları 10-12 arasında iki yabancı uyruklu çocuk(!) yaklaşık yarım saat o bölgede resmen insanların sinirleri ile oynadı. Çocukça olsa da yaptıkları “bunlar resmen dayaklık” dedirtecek türden hareketlerdi ki ben bile bir eğitimci olarak bunları söylüyorsam artık siz düşünün.

Park içerisindeki çiçeklere futbol topu muamelesi yapmakla başlayan taşkınlıkları, yakınlarından geçen ve kendilerinden yaşça çok daha büyük kız çocuklarına şaklabanlık yaparak, su şişesi fırlatarak, önlerinden arkalarından dolaşarak edepsiz hareketler yaparak devam etti.

Kendilerine setçe ikaz etmeye çalışan kişiden kaçarak daha ilerideki bölgede park etmiş araçların üzerlerine çıkıp tepinerek, kendi dillerinde sağa sola bağırarak taşkınlıklarını sürdürürken polislerin araçla gelmeleri üzerine sırıtarak ve dalga geçerek bir süre gözden kayboldular.

Yarım saat geçmedi ki yeniden ortaya çıkan ve benzer hareketlere devam eden bu çocuklar(!) bundan sonra bizimle aynı ortamda yaşayacaklar. Daha şimdiden herkese illallah dedirten lanet okutan bu çocukların(!) ileriki yaşlarda neler yapacağını hayal etmek zor değil.

18-19 Haziran YKS sınavı vardı ya! Birkaç gün önceden her yerde yazıldı çizildi, anonslar yapıldı, zaten hemen her ailede ya da etrafında mutlaka sınava bir genç olduğundan herkesin mutlak haberi oldu. Aman ha bu iki gün azami dikkat edelim, korna çalmayalım, anons yapmayalım, okulların etrafındaki inşaat çalışmalarına sınav bitene kadar ara verelim dendi.

Bu iki gün sınav olduğunu bilen herkes için bu uyarılara gerek de var mıydı bilmiyorum. İnsan olan insan zaten bir yıl boyunca hayatının dönüm noktası olacak sınava giren genci rahatsız etmemek için azami dikkati gösterir.

Gösterir değil mi?

Allah seni bildiği gibi yapsın minibüs şoförü.

Tam okul önü, sınava giren çocuklarını aileleri okulun çevresinde merakla, stres içinde, dua ederek bekliyorlar. Okulun önündeki yol ara bölmesiz bir yol her iki tarafta park etmiş araçlar var, iki araç karşılıklı zor geçiyor. Bir araç park etmiş araçların hemen yanına 3. Bir sıra olacak şekilde –belli ki acil bir durumdan dolayı— dörtlülerini yakıp park etmiş sürücüsü de içinde.

Karşılıklı gelen araçlardan biri geçerken diğeri belki 10 saniye park etmiş aracın arkasında durmak zorunda kaldı ki diğer araç geçsin.

Aman Allah’ım sen misin oraya zorunlu da olsa park eden. Minibüsün şoförü bir bastı kornaya açtı bayramlık ağzını da “oraya park edilir mi…………” dedi. Veliler el işaretleriyle minibüs şoförüne okulu göstererek susmasını, kornaya basmamasını falan söylediyse de bıçkın şoför yaptığı el işaretine destek, bir de gaza yükledi çekti gitti. Bazı şeyler eğitimle de düzelmiyor bunu anladım. İnsanın içinden gelecek.
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.