uluer
MADO
Ahmet Çelik
Köşe Yazarı
Ahmet Çelik
 

AH TÜRKİYEM VAH TÜRKİYEM DEMEDEN

Siyaset, seçimler yaklaştıkça iyice kızışıyor… Saflar gittikçe netleşiyor… İktidar kaybetme korkusunu iliklerine kadar hisseder durumda… Ekonomide çuvalladıkları aşikar. Çarşı Pazar şu mübarek günlerde ateş pahası. Halk kan ağlıyor. Tek derdi çoluk çocuğunun geçim derdi olana, çocuğunun süt parasını düşünen halka vatan savunmasını anlatamazsınız. İç ve dış tehlikeden söz edemezsiniz. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasının ve yerli otomobilin gururunu, çocuğunun süt parasını düşünen halka yaşatamazsınız. Milli eğitimi 20 yıldır nasıl kötü yönettiğinizi, adaletin çivisini nasıl çıkarttığınızı ve bütün ekonomiyi nasıl kötü yönettiğinizi hiçbir sağduyulu seçmene anlatamazsınız… Görülen o ki, bu iktidara ekonomi emanet edilemez. Ancak bütün bunlara rağmen muhalefetin Türkiye’yi yönetecek, birlik ve beraberliği sağlayacak, terör iç ve dış düşmanlarla mücadele edecek kudrete ve iyi niyete sahip olmadığı da anlaşılıyor. Altılı Masa’nın altından çıkan HDP, kayyum garantisi alınca eteğindeki taşları döktü: Sistem değişecek, Öcalan özgürleşecek ›› Sistemle Hesaplaşmanın Planı Kılıçdaroğlu’ndan yerel yönetimlerde özerklik ve kayyum sözü alan HDP her geçen gün çıtayı yükseltiyor. Aday göstermeme kararı ile masanın altından üstüne terfi eden HDP tehditlerin dozunu da artıyor. Önce Ahmet Türk ‘’Öcalanı özgürleştirme dönemi başladı.“ dedi. Ardından Sırrı Sakık “Yüzyıllık sistemi değiştireceğiz” diyerek meydan okudu. ›› “Terör koridoru meşru görülecek” CHP’nin de katıldığı Diyarbakır’daki Nevruz’da Öcalan ve PKK sloganları atıldı. SUR’un eski belediye başkanı Cemal Toptancı “Birbirine benzemez bu yapı kaos ortamına zemin hazırlıyor. CHP artık Kandilin ikinci partisi oldu. Pazarlıkları devam ediyor. Suriye’deki terör koridorunu meşru görme konusu da pazarlığın bir maddesi.’ diyor. HDP’ ye iki çift laf söylemek zor mu? Nevruz’un ilk günü Mersin’de HDP eş başkanlarından biri, terörist başı Öcalana özgürlük istedi. Ahmet Türk benzer şeyleri söyledi. Gizli saklı değil. HDP’nin fikrinin ne olduğu belli. Biri diyebilir mi HDP Kandilden habersiz hareket edbilir diye? Diyemez. Bugün HDP’de seçilecek milletvekillerini birebir Kandil belirliyor. Terörist başlarının haberi olmadan HDP’de yaprak kımıldamaz!... Bu gerçeği herkes biliyor. Ama bazıları muhalefetle ilişkisi bilinmesin diye kendini yırtıyor. “Masanın 7. Ayağı” denilmesinden rahatsız oluyor. Bunu çok dillendirirlerse halkın da rahatsız olacağı biliniyor. İşte tam da bu yüzden HDP’nin PKK ile ilişkisinin iyice altını çizmek gerekiyor. Madem HDP’nin PKK ile ilişkisi yok, o zaman HDP kınasın PKK’yı? “Biz terör örgütlerine mesafeliyiz” desin biz de bir şey demeyelim. HDP’de hiç kimsenin kendi iradesi yoktur, olamaz da. Kandilin iradesi vardır. Bu gerçeği söylemek niye birilerini rahatsız ediyor ki? Askerimizi, polsimizi şehit eden teröristlere arka çıkan bir siyasi yapı olur mu Allah aşkına? Dünyanın neresinde var bu? O yüzden HDP-PKK ilişkisini daha yüksek sesle dillendirmek lazım. Herkes neyin ne olduğunu bilsin. Güçlendirilmiş HDP-PKK sistemi! HDP Merkezlerinde Türk bayrağı var mı? Hiç İstiklal Marşı okudular mı? Hayır! Peki CHP bu adamlarla nasıl kol kola giriyor. Yüzde 10 olduğu söylenen oylarını almak için… Şu cürete bakar mısınız? Devlet düşmanları ile anlaşma imzalayacaksın, sonra ülkeyi yönetmeye talip olacaksın. Olunca ne olacak? PKK dağdan şehre inecek. Ülke paramparça olacak. Bütün projeler duracak… Terörist başı Öcalan serbest kalacak. Demirtaş-Kavala hapisten çıkacak. FETÖ mahkumları serbest bırakılacak. Bütün devlet kadroları hainlerle dolacak… Ne Mavi Vatan, ne Azerbaycan, ne Rusya kalacak. Doğalgaz başta olmak üzere petrol kuyuları ve TOGG fabrikası kapanacak. İHA’lar ve SİHA’lar,Kızılelmalar tarih olacak. HDP: Cumhuriyeti değiştireceğiz HDP’li Sırrı Sakık, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde yüzyıllık cumhuriyeti değiştireceklerini söyledi. Sakık “Biz bu sistemi değiştireceğiz, bizim küçük hesaplarımız yok” dedi. Partisinin Kılıçdaroğlu’nu desteklemesine zehir zemberek açıklamasıyla karşı çıkan İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu’na da  “Siz HDP’nin oylarıyla cumhurbaşkanı olacaksınız, cumhurbaşkanı yardımcısı olacaksınız, milletvekili olacaksınız. Ama şunu etmeyin yapmayın… Herkes haddini bilecek!” diye sert çıktı. 6lı koalisyon HDP’nin kayyum uygulamasının kaldırılması, anadil, terör operasyonlarının durdurulması, Kürt sorunu için müzakere gibi şartlarını kabul etmiş, HDP de koalisyona katılarak Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almıştı. Kör ideoloji İyi Partili Yeni Çağ gazetesinin yazarı Yavuz Selim Demirağ “HDP’nin ne kadar vatansever olduğunu, en az bizim kadar bu ülkeyi sevdiklerini ve bu ülke için endişe ettiklerini bugün aldıkları aday çıkarmama kararıyla anladık.”diye yazmış. Erdoğan düşmanlığı gözlerini bu kadar kör etmiş. Nerdeyse eline silah alıp dağa çıkacak. Heyhat! nereden nereye savrulmuş ülkücü hareket.Ülkücülük lafta; bölücü ile ‘milliyetçi’ bir safta! Bu tablo karşısında muhalefete destek veren Türk milliyetçilerinin durumu yeniden değerlendirmeleri milli ve vicdani bir borçtur. Bu millet nice ekonomik badireleri atlattı, sıkıntıları aştı. Evvelallah yine aşar. Ama elde vatan diye bir şey kalmazsa, o zaman “Ah Türkiyem vahTürkiyem” demenin kimseye bir faydası olmaz. Bu muhalefete Türk Devleti teslim edilemez. Görülüyor ki Türk milleti kısır bir döngü içinde. Eskilerin dediği gibi “KAHT-I RİCAL” yani “nitelikli devlet adamı” yetiştirememenin sıkıntısını çekmekte. Ne garip paradoks: Bu haliyle, bu iktidara Türk ekonomisi teslim edilemez. Bu muhalefete de Türk devleti teslim edilemez.
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2023 - Salı
Ahmet Çelik

AH TÜRKİYEM VAH TÜRKİYEM DEMEDEN

Siyaset, seçimler yaklaştıkça iyice kızışıyor…
Saflar gittikçe netleşiyor…
İktidar kaybetme korkusunu iliklerine kadar hisseder durumda…
Ekonomide çuvalladıkları aşikar.
Çarşı Pazar şu mübarek günlerde ateş pahası. Halk kan ağlıyor. Tek derdi çoluk çocuğunun geçim derdi olana, çocuğunun süt parasını düşünen halka vatan savunmasını anlatamazsınız. İç ve dış tehlikeden söz edemezsiniz. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasının ve yerli otomobilin gururunu, çocuğunun süt parasını düşünen halka yaşatamazsınız. Milli eğitimi 20 yıldır nasıl kötü yönettiğinizi, adaletin çivisini nasıl çıkarttığınızı ve bütün ekonomiyi nasıl kötü yönettiğinizi hiçbir sağduyulu seçmene anlatamazsınız… Görülen o ki, bu iktidara ekonomi emanet edilemez. Ancak bütün bunlara rağmen muhalefetin Türkiye’yi yönetecek, birlik ve beraberliği sağlayacak, terör iç ve dış düşmanlarla mücadele edecek kudrete ve iyi niyete sahip olmadığı da anlaşılıyor.


Altılı Masa’nın altından çıkan HDP, kayyum garantisi alınca eteğindeki taşları döktü: Sistem değişecek, Öcalan özgürleşecek

›› Sistemle Hesaplaşmanın Planı

Kılıçdaroğlu’ndan yerel yönetimlerde özerklik ve kayyum sözü alan HDP her geçen gün çıtayı yükseltiyor. Aday göstermeme kararı ile masanın altından üstüne terfi eden HDP tehditlerin dozunu da artıyor. Önce Ahmet Türk ‘’Öcalanı özgürleştirme dönemi başladı.“ dedi. Ardından Sırrı Sakık “Yüzyıllık sistemi değiştireceğiz” diyerek meydan okudu.

›› “Terör koridoru meşru görülecek”
CHP’nin de katıldığı Diyarbakır’daki Nevruz’da Öcalan ve PKK sloganları atıldı. SUR’un eski belediye başkanı Cemal Toptancı “Birbirine benzemez bu yapı kaos ortamına zemin hazırlıyor. CHP artık Kandilin ikinci partisi oldu. Pazarlıkları devam ediyor. Suriye’deki terör koridorunu meşru görme konusu da pazarlığın bir maddesi.’ diyor.



HDP’ ye iki çift laf söylemek zor mu?

Nevruz’un ilk günü Mersin’de HDP eş başkanlarından biri, terörist başı Öcalana özgürlük istedi. Ahmet Türk benzer şeyleri söyledi. Gizli saklı değil. HDP’nin fikrinin ne olduğu belli. Biri diyebilir mi HDP Kandilden habersiz hareket edbilir diye? Diyemez. Bugün HDP’de seçilecek milletvekillerini birebir Kandil belirliyor. Terörist başlarının haberi olmadan HDP’de yaprak kımıldamaz!...
Bu gerçeği herkes biliyor. Ama bazıları muhalefetle ilişkisi bilinmesin diye kendini yırtıyor. “Masanın 7. Ayağı” denilmesinden rahatsız oluyor. Bunu çok dillendirirlerse halkın da rahatsız olacağı biliniyor.
İşte tam da bu yüzden HDP’nin PKK ile ilişkisinin iyice altını çizmek gerekiyor. Madem HDP’nin PKK ile ilişkisi yok, o zaman HDP kınasın PKK’yı? “Biz terör örgütlerine mesafeliyiz” desin biz de bir şey demeyelim.
HDP’de hiç kimsenin kendi iradesi yoktur, olamaz da. Kandilin iradesi vardır. Bu gerçeği söylemek niye birilerini rahatsız ediyor ki? Askerimizi, polsimizi şehit eden teröristlere arka çıkan bir siyasi yapı olur mu Allah aşkına? Dünyanın neresinde var bu?
O yüzden HDP-PKK ilişkisini daha yüksek sesle dillendirmek lazım. Herkes neyin ne olduğunu bilsin.

Güçlendirilmiş HDP-PKK sistemi!

HDP Merkezlerinde Türk bayrağı var mı? Hiç İstiklal Marşı okudular mı? Hayır! Peki CHP bu adamlarla nasıl kol kola giriyor. Yüzde 10 olduğu söylenen oylarını almak için… Şu cürete bakar mısınız? Devlet düşmanları ile anlaşma imzalayacaksın, sonra ülkeyi yönetmeye talip olacaksın. Olunca ne olacak? PKK dağdan şehre inecek. Ülke paramparça olacak. Bütün projeler duracak… Terörist başı Öcalan serbest kalacak. Demirtaş-Kavala hapisten çıkacak. FETÖ mahkumları serbest bırakılacak. Bütün devlet kadroları hainlerle dolacak… Ne Mavi Vatan, ne Azerbaycan, ne Rusya kalacak. Doğalgaz başta olmak üzere petrol kuyuları ve TOGG fabrikası kapanacak. İHA’lar ve SİHA’lar,Kızılelmalar tarih olacak.


HDP: Cumhuriyeti değiştireceğiz

HDP’li Sırrı Sakık, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde yüzyıllık cumhuriyeti değiştireceklerini söyledi. Sakık “Biz bu sistemi değiştireceğiz, bizim küçük hesaplarımız yok” dedi. Partisinin Kılıçdaroğlu’nu desteklemesine zehir zemberek açıklamasıyla karşı çıkan İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu’na da  “Siz HDP’nin oylarıyla cumhurbaşkanı olacaksınız, cumhurbaşkanı yardımcısı olacaksınız, milletvekili olacaksınız. Ama şunu etmeyin yapmayın… Herkes haddini bilecek!” diye sert çıktı. 6lı koalisyon HDP’nin kayyum uygulamasının kaldırılması, anadil, terör operasyonlarının durdurulması, Kürt sorunu için müzakere gibi şartlarını kabul etmiş, HDP de koalisyona katılarak Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almıştı.

Kör ideoloji

İyi Partili Yeni Çağ gazetesinin yazarı Yavuz Selim Demirağ “HDP’nin ne kadar vatansever olduğunu, en az bizim kadar bu ülkeyi sevdiklerini ve bu ülke için endişe ettiklerini bugün aldıkları aday çıkarmama kararıyla anladık.”diye yazmış.
Erdoğan düşmanlığı gözlerini bu kadar kör etmiş. Nerdeyse eline silah alıp dağa çıkacak. Heyhat! nereden nereye savrulmuş ülkücü hareket.Ülkücülük lafta; bölücü ile ‘milliyetçi’ bir safta!
Bu tablo karşısında muhalefete destek veren Türk milliyetçilerinin durumu yeniden değerlendirmeleri milli ve vicdani bir borçtur. Bu millet nice ekonomik badireleri atlattı, sıkıntıları aştı. Evvelallah yine aşar. Ama elde vatan diye bir şey kalmazsa, o zaman “Ah Türkiyem vahTürkiyem” demenin kimseye bir faydası olmaz. Bu muhalefete Türk Devleti teslim edilemez. Görülüyor ki Türk milleti kısır bir döngü içinde. Eskilerin dediği gibi “KAHT-I RİCAL” yani “nitelikli devlet adamı” yetiştirememenin sıkıntısını çekmekte.

Ne garip paradoks:
Bu haliyle, bu iktidara Türk ekonomisi teslim edilemez.
Bu muhalefete de Türk devleti teslim edilemez.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.