Ürgüp Şiveleri

Yaşam 07.04.2022 - 17:11, Güncelleme: 07.04.2022 - 17:11
 

Ürgüp Şiveleri

Uzun bir süreçte meydana gelen bu araştırmanın tamamını sizlerle paylaşıyoruz.

Rehber ve aynı zamanda site yazarımız da olan Adnan Tangüler Uzun bir süredir uğraş verdiği Ürgüp Şivelerini derlemeyi başardı. Uzun bir süreçte meydana gelen bu araştırmanın tamamını sizlerle paylaşıyoruz. Adnan Tangüler'den Ürgüp Şiveleri.. Bıldır- geçen yıl,  Bıngıldah- bebek kafasının üst kısmında yumuşak alan, Tefin dürülmesin- kefenin sarılmasın, beddua sözü, Padet- patates Arummm- ağruuum- şaşırma kelimesi, Ha babam ha- böyle abartılı ne yapıyorsun?, Zıkkımın pekini yi- zakkum ağacının kökü acı olduğu için, Nirdesiğiz uşak, neredesiniz çocuklar, Ohmatsız- çok aşırı çalışan kişi, çalışmaya doymayan, Kirabolu Ürgüp'te, kiraboğlu Damsa'da, gilaburu Kayseri'de. Önceden Kayseri'de de kiraboğlu denirmiş. Nire giden gııı, ne biim abiye, yohallara doru gidiyom- hitap, Göfersiz-işi sevmez anlamında, Narbeki/nalbeki- bakır, yayvan tabak, Yanı garanın dibi- genellikle kadınlar kullanırmış,  Saplıyı getir- pekmez, salça kepçesi, Yağınlı- sırtın üst kısmı, Homermek (Damsa), hımarmak (Kayseri)- bağırmak, Tesgermek- önermek, Horalamak/hörülemek- azarlamak, dışlamak, Pakır- bakır tencere, Susün- ense, Teneşir tahtasında yunsun- bir an önce ölsün, Duluk- saç favulü, Gıyalamak- aralamak, Zemberek- basmalı kapı kolu, Kırı-sıpa-kürük (Kayseri)- eşek yavrusu, Şibik- köşe, Satak- grip, Şekavetli- yardımsever kimse, Kerata- ayakkabı çekçeki, çocuğa hitap, Vira vira- her zaman, Hangırdama- her şeye gülen, Vagunat- vakinot- römork, Zerdeli- kayısı, Gümrah- serilmiş, iri, Kıkırdak- küzürük- yağın kızartılarak kavrulmuş şekli, Horanta- aile efradı, Şordan gel de gözüme zıngadan vur,  Dangadan- durduk yerde, patavatsız bir şekilde, Düllemek- dürlemek- katmak, Miltan- gömlek, Çedik- plastik sandalet ayakkabı, Salta-göynek- kolsuz yelek, Amaniiin- hayret, Tengel-tengerlek- yuvarlak, yassı, tekerlek, Bilik- ekmek, Bili- civciv, Pahla- fasulye, Tohya- takunya, Şallah- damdan su akan yer, Gayıt damı- kiler, Hayat- avlu, Güve- damat, Patlak- bidon, kiraboğlular patlaka konur, Tavıh- tavuk, İlana- lahana, Meses- hayvana düştülen ağaç, Hacat- gerekli, el altında eşya, Tevatir- mükemmel, Dınnah- tırnak, dınnanı kes, Başaklamak- çeviz indirmek, sisana- gelinin çeyizi, Löküs- lüküs- gazlı lamba, Galbır- gözer- elek, İkdi- aşırı derece cimri, Gara şimşek- mercimek, Halberi- uzun süre, hemen, Dökülü, yığılı kal- beddua, Dökülü- eşiğine dök- çok fazla, Carı- çabuk, acele, Bakale- bakar mısın? Kop kop- koş koş, Gayveyi getirin- kahve, Apolyon- hoparlör,  Yavut sen gel, yavut ben veyahut ya, ya da, Şönete- diğer tarafa, Deydaha- orada, Bostan- karpuz, Verespit- bisiklet, Devramber- ayçiçeği, Dıngırdayıp durma- söölenme, Kela- aman sende, Amoon- şaşırma ifadesi, Tana- dana, Sıracalı-  Firik- taze tavuk, Metel- masal, İşgil- sucuk, Kossü- köstebek, Yalımsak- obur, başıboş kişi, serseri serseri dolaşan, Algın- hasta, zayıf düşmüş, aşık, meftun, Gorpone gelin de haynaları savıştıralım- sürüden dönen hayvanların köyde ayrıştırıldığı yer,  Sekaltı- yıkanılan yerin su gideri, çağ (Ürgüp)- yıkanılan yer Sağanlık- kanalizasyon suyunun gittiği yer, Tatlık- gotlük- ince minder, Vesayit- araç, vasıta, Çişmenin oooğndeler-  Çerdek- çekirdek, Çabıt- kumaş parçası, Namazlaa- seccade, İlen- leğen, ilaan(Ürgüp)- İllik- sahur, Musandıra- sekaltını odadan ayıran bölme, Sındırmak- orucu bozmak,  Yüklük- dolap, Piştamal- peştamal, Pişkir- peşkir- havlu, Sini- tepsi, Halveter- pekmez ve unla yapılan bir tatlı, İlence- leğen Pöhrende-pelver- ayva tatlısı, Peravı- peynirli, üçgen, iri mantı, kupay kulağı- büyük mantı, Aroov- şaşırma sözü, Cenavar- kurt, Zavar- kepek, hayvan yemi, Guyruğölü- kotü böcük (Ürgüp)- akrep, Tırman- tarla sınırı, Papaz yahnisi- patates ve kemikli etle yapılır, Padet pilavı- patates yemeği (pilavsız), Çırahma- çıra konulan yer, Dıtmık- tırmık, Bil- bellemek için kürek, Södür- uzun boylu, Entari-anteri (Kayseri)- etek, Saçma- fırın yakıtı, Aşırma- bakraç, Anadut- buğday sapı, yonca yüklenen üç parmaklı hacat, Böğürüm arıdı- belin yan kısmı, Dımımak- bayılmak, kendinden geçmek, Örtme- mekan (Ürgüp)- bağda küçük yapı, Ters- hayvan gübresi, Kuruluk- hayvanların altını kurutmak için karışım, Hazaar- herhalde, İnni yaannılı- iri kıyım, Oğrun-üğrün (Ürgüp)- bütün gücünü kullanarak çalışmak, Culuk- hindi, Hürünü- usul usul- yavaş yavaş, Haft-yalak- ağaçtan, taştan hayvanlar için suluk, Etöğon- ötoon (Ürgüp)- geçen gün, Pantul- pantolon, Başlama- iş ayakkabısı, Görpe- küçük koyun, Körpe- taze büyüyen, Dölek dur- doğru dur, Zıngırdama- ağlayıp durma, Dokülağalma emi- beddua, Essah mı? (Ürgüp)- gerçek mi?, Varya- balyoz- varyoz (Rumca)- büyük, ağır çekiç, Paçavra- tandırda kazanı tutacak bez, Cızlaan- ısırgan otu, İt burnu- kuş burnu, Fişkene- sümüklü böcek, Bastırıh- kapı arkası kilit, Bannahcah- parmaklık, Toğmaladı- tohmaladı(Ürgüp) çok yedi, hazm edemedi, Irılmak- ayrılmak, Eğdi- küçük çapa, İneğim sağma- gün kuşağı, Mıh- çivi, Mazı- kağnı dingili, Maşrafa- metal bardak, Döşek- yatak, Sobayı gaymak- odun koyup yanmaya hazır hale getirmek, Palize- pekmezle yapılan bir tatlı, Guşak- kemer, Datlı yahni- kayısı tatlısı, Lapçın-mes- deri ayakkabı, Girdap- iki kişinin itip kaktığı, büyük odun testeresi, Davar- koyun, Nalik- tahta terlik, Fanila- kazak,  sedir- sabit akşam kanepe, Çaşamış- hurda hale gelmiş, Pugnale- baca, Şallah- damdaki su oluğu, Yığı diken yıkılmasın emi- beddua sözü, Delme-yelek, miltan- gömlek, Cerek- ceviz indirmeye yarayan, uzun, ince odun, Külah- takke- şapka, Çetene- kavurga, kenevir tohumundan, Yirotu- havuç, İşşik- merdiven, Kösse- ağaçtan fırında ateş karıştırma aparatı, Çöpçe- yemek kepçesi, İskembe- sehpa, Guynu- sinsi, kurnaz, Aşırma- bakraç, helke, Hecirgeç- tandırın üzerine tencere koymaya yarar, Eğeş-eğiş- tandırda pişmiş ekmeği çıkardığımız alet, Külle- tandırın alt kısmının hava alması için yuvarlak delik, Sahan- yemek konulan tepsi, Yiğin- aşırı, çok; bu yıl yiğin elma var; yemek yiğin datlı olmuş, Asbap- esvap- çamaşır, Carı- acele, Cingi- sert taş, Hereni- pekmez kaynatılan kazan, Çalma- yoğurt mayalama, Pörüşmüş- buruşmuş, solmuş, Gelver- su içmek için topraktan yapılmış sürahi, Dolaz- tatlı, Galıç- orak, Hıt, kıt düğüm- çözülmesi zor urgan ya da ip düğümü, Boduç- testinin küçüğü, İrağan- reyhan, Çinevir- ince gözenekli kalbur, elek, Gözer- geniş gözenekli elek, Köfek taş- suda batmayan, yumuşak, hafif taş, Maşala-maşalla- bahçe bölümleri, Zaar- küçük köpek, Babal-vebal- günah, Helik- duvar örmede, taşın altına konulan küçük yassı taş, Tol- duvar, Direşmek- inat etmek, Sütlü- sütlaç tatlısı, Gatır- Topaç, Kahağan- kar küreği, Gidişme- kaşınma, Kıhırdamak- sürekli gülmek, Örken- yassıca, yumuşak halat, semer sıkılanılan kemer, palan- keçe ve deriden yapılan eşek oturağı,  semer- ağaç, deri ve minderden eşek oturağı, Şebeş- at ve eşeklere takılan gem, Hicaza gitmek- hacca gitmek, Şif- üzüm posası, Kasnak- sofra altı yuvarlak ahşap, Yuvak-loğ-damdaki toprağı sıkıştıran silindir alet, Bannah üzümü- parmak üzümü, Cıngıl- üzümün küçük salkımı, Seten- hayvan gücüyle bulgur çekilen yer, Yunmak- yıkanmak, Çimmek- yüzmek, Ambar- kiler, Tuluk- yoğurt süzülen taş kap, Öngese- keklik yakalamak için taşlarla kurulan tuzak, Şahlamak- ortadan ikiye ayırmak, Cavralamak- gayret etmek, Suvarmak- bahçe sulamak, Mağsimek- önemsemek, Boşanmak- bağlı hayvanın kaçması, Yallı- kurt gibi yiyen, ayı, ayı gibi yiyen, Şurup- salça, İlaç- deterjan, Narbeki- küçük tabak, Aruub- şaşırma kelimesi, Şirane- üzüm çiğnenen yer, Bolum- üzüm suyunun aktığı yer, Şire- üzüm suyu, Urup- ölçü malzemesi, Yinidibek- hafif, Lingirdeme- Masanın dengesiz sallanması, lingirdemesi, Bungüme- kızarak çekip gitmek, Sohranmak- söylenmek, kızmak, Yiğni- hafif, Haravlamak- bağırmak, Çağşır- paça- güvercin, ayağındaki tüğler, Dikme- fidan, Dümbelek- darbuka, Cınnah- pençe, Cıncık- cam eşya, Bilişmek- paylaşmak, Yusünmek- isteksiz davranmak, üşenmek, İdişmek- karşılık vermek, Gayırmak- korumak, taraf olmak, Fosalmak- havası inmek, Gardahlı- pürüzlü, Çıtırgı- tutuşturmak için ince ot, odun, Şelek- büyük ot destesi, Tezikme- koşturma, Günde- hergün, Gişilik- özel gün, özel gün kıyafeti (Ürgüp), Savuşturmak- yolcu etmek, Kollük-hozan- bakımsız bahçe, Sendiremek- denge kaybı, Dişemek- bıçkı, testere ağzı bilemek, Dişirmek- hasat etmek, Küstü- kadınların giydiği, özel dikim, kalın iç giysisi, Katık- soğan, Soras- buğday dökülen yer, Gımışlama- kımıldama, sabit kal, Çahcara- ince, yassı tas, Vıvırdama- konuşup durma, sus, Sıracalı- yaramaz, Nevli dönmüş- şikleti kaymış- suratı değişmiş, Fırlanmak- dolaşmak, Gayış yaramak-gaytarmak- sıvışmak- işten kaçmak, Gusgun- semer arkasında, hayvanın kalçasında duran kayış, Ismarıç- sipariş, Mil- örgü şişi, Yüreem döndü- midem kalktı- midem bulandı, Zara- buğday, Sirayet etmek- etki etmek, başkalarına geçmek, Cingar çıkarma- tartışma, Şirazesi kaymış- yoldan çıkmış, Dızıkma (ürgüp)- dizlerinin üzerine çökme, Dızıkmak- koşturmak, İçim faldırdadı- üşüdüm,
Uzun bir süreçte meydana gelen bu araştırmanın tamamını sizlerle paylaşıyoruz.

Rehber ve aynı zamanda site yazarımız da olan Adnan Tangüler Uzun bir süredir uğraş verdiği Ürgüp Şivelerini derlemeyi başardı. Uzun bir süreçte meydana gelen bu araştırmanın tamamını sizlerle paylaşıyoruz.

Adnan Tangüler'den Ürgüp Şiveleri..

Bıldır- geçen yıl, 
Bıngıldah- bebek kafasının üst kısmında yumuşak alan,
Tefin dürülmesin- kefenin sarılmasın, beddua sözü,
Padet- patates
Arummm- ağruuum- şaşırma kelimesi,
Ha babam ha- böyle abartılı ne yapıyorsun?,
Zıkkımın pekini yi- zakkum ağacının kökü acı olduğu için,
Nirdesiğiz uşak, neredesiniz çocuklar,
Ohmatsız- çok aşırı çalışan kişi, çalışmaya doymayan,
Kirabolu Ürgüp'te, kiraboğlu Damsa'da, gilaburu Kayseri'de. Önceden Kayseri'de de kiraboğlu denirmiş.
Nire giden gııı, ne biim abiye, yohallara doru gidiyom- hitap,
Göfersiz-işi sevmez anlamında,
Narbeki/nalbeki- bakır, yayvan tabak,
Yanı garanın dibi- genellikle kadınlar kullanırmış, 
Saplıyı getir- pekmez, salça kepçesi,
Yağınlı- sırtın üst kısmı,
Homermek (Damsa), hımarmak (Kayseri)- bağırmak,
Tesgermek- önermek,
Horalamak/hörülemek- azarlamak, dışlamak,
Pakır- bakır tencere,
Susün- ense,
Teneşir tahtasında yunsun- bir an önce ölsün,
Duluk- saç favulü,
Gıyalamak- aralamak,
Zemberek- basmalı kapı kolu,
Kırı-sıpa-kürük (Kayseri)- eşek yavrusu,
Şibik- köşe,
Satak- grip,
Şekavetli- yardımsever kimse,

Kerata- ayakkabı çekçeki, çocuğa hitap,
Vira vira- her zaman,
Hangırdama- her şeye gülen,
Vagunat- vakinot- römork,
Zerdeli- kayısı,
Gümrah- serilmiş, iri,
Kıkırdak- küzürük- yağın kızartılarak kavrulmuş şekli,
Horanta- aile efradı,
Şordan gel de gözüme zıngadan vur, 
Dangadan- durduk yerde, patavatsız bir şekilde,
Düllemek- dürlemek- katmak,
Miltan- gömlek,
Çedik- plastik sandalet ayakkabı,
Salta-göynek- kolsuz yelek,
Amaniiin- hayret,
Tengel-tengerlek- yuvarlak, yassı, tekerlek,
Bilik- ekmek,
Bili- civciv,
Pahla- fasulye,
Tohya- takunya,
Şallah- damdan su akan yer,
Gayıt damı- kiler,
Hayat- avlu,
Güve- damat,
Patlak- bidon, kiraboğlular patlaka konur,
Tavıh- tavuk,
İlana- lahana,
Meses- hayvana düştülen ağaç,
Hacat- gerekli, el altında eşya,
Tevatir- mükemmel,

Dınnah- tırnak, dınnanı kes,
Başaklamak- çeviz indirmek, sisana- gelinin çeyizi,
Löküs- lüküs- gazlı lamba,
Galbır- gözer- elek,
İkdi- aşırı derece cimri,
Gara şimşek- mercimek,
Halberi- uzun süre, hemen,
Dökülü, yığılı kal- beddua,
Dökülü- eşiğine dök- çok fazla,
Carı- çabuk, acele,
Bakale- bakar mısın?
Kop kop- koş koş,
Gayveyi getirin- kahve,
Apolyon- hoparlör, 
Yavut sen gel, yavut ben veyahut ya, ya da,
Şönete- diğer tarafa,
Deydaha- orada,
Bostan- karpuz,
Verespit- bisiklet,
Devramber- ayçiçeği,
Dıngırdayıp durma- söölenme,
Kela- aman sende,
Amoon- şaşırma ifadesi,
Tana- dana,
Sıracalı- 
Firik- taze tavuk,
Metel- masal,
İşgil- sucuk,
Kossü- köstebek,
Yalımsak- obur, başıboş kişi, serseri serseri dolaşan,

Algın- hasta, zayıf düşmüş, aşık, meftun,
Gorpone gelin de haynaları savıştıralım- sürüden dönen hayvanların köyde ayrıştırıldığı yer, 
Sekaltı- yıkanılan yerin su gideri, çağ (Ürgüp)- yıkanılan yer
Sağanlık- kanalizasyon suyunun gittiği yer,
Tatlık- gotlük- ince minder,
Vesayit- araç, vasıta,
Çişmenin oooğndeler- 
Çerdek- çekirdek,
Çabıt- kumaş parçası,
Namazlaa- seccade,
İlen- leğen, ilaan(Ürgüp)-
İllik- sahur,
Musandıra- sekaltını odadan ayıran bölme,
Sındırmak- orucu bozmak, 
Yüklük- dolap,
Piştamal- peştamal,
Pişkir- peşkir- havlu,
Sini- tepsi,
Halveter- pekmez ve unla yapılan bir tatlı,
İlence- leğen
Pöhrende-pelver- ayva tatlısı,
Peravı- peynirli, üçgen, iri mantı, kupay kulağı- büyük mantı,
Aroov- şaşırma sözü,
Cenavar- kurt,
Zavar- kepek, hayvan yemi,
Guyruğölü- kotü böcük (Ürgüp)- akrep,
Tırman- tarla sınırı,
Papaz yahnisi- patates ve kemikli etle yapılır,
Padet pilavı- patates yemeği (pilavsız),

Çırahma- çıra konulan yer,
Dıtmık- tırmık,
Bil- bellemek için kürek,
Södür- uzun boylu,
Entari-anteri (Kayseri)- etek,
Saçma- fırın yakıtı,
Aşırma- bakraç,
Anadut- buğday sapı, yonca yüklenen üç parmaklı hacat,
Böğürüm arıdı- belin yan kısmı,
Dımımak- bayılmak, kendinden geçmek,
Örtme- mekan (Ürgüp)- bağda küçük yapı,
Ters- hayvan gübresi,
Kuruluk- hayvanların altını kurutmak için karışım,
Hazaar- herhalde,
İnni yaannılı- iri kıyım,
Oğrun-üğrün (Ürgüp)- bütün gücünü kullanarak çalışmak,
Culuk- hindi,
Hürünü- usul usul- yavaş yavaş,
Haft-yalak- ağaçtan, taştan hayvanlar için suluk,
Etöğon- ötoon (Ürgüp)- geçen gün,
Pantul- pantolon,
Başlama- iş ayakkabısı,
Görpe- küçük koyun,
Körpe- taze büyüyen,
Dölek dur- doğru dur,
Zıngırdama- ağlayıp durma,
Dokülağalma emi- beddua,
Essah mı? (Ürgüp)- gerçek mi?,
Varya- balyoz- varyoz (Rumca)- büyük, ağır çekiç,
Paçavra- tandırda kazanı tutacak bez,

Cızlaan- ısırgan otu,
İt burnu- kuş burnu,
Fişkene- sümüklü böcek,
Bastırıh- kapı arkası kilit,
Bannahcah- parmaklık,
Toğmaladı- tohmaladı(Ürgüp) çok yedi, hazm edemedi,
Irılmak- ayrılmak,
Eğdi- küçük çapa,
İneğim sağma- gün kuşağı,
Mıh- çivi,
Mazı- kağnı dingili,
Maşrafa- metal bardak,
Döşek- yatak,
Sobayı gaymak- odun koyup yanmaya hazır hale getirmek,
Palize- pekmezle yapılan bir tatlı,
Guşak- kemer,
Datlı yahni- kayısı tatlısı,
Lapçın-mes- deri ayakkabı,
Girdap- iki kişinin itip kaktığı, büyük odun testeresi,
Davar- koyun,
Nalik- tahta terlik,
Fanila- kazak, 
sedir- sabit akşam kanepe,
Çaşamış- hurda hale gelmiş,
Pugnale- baca,
Şallah- damdaki su oluğu,
Yığı diken yıkılmasın emi- beddua sözü,
Delme-yelek, miltan- gömlek,
Cerek- ceviz indirmeye yarayan, uzun, ince odun,
Külah- takke- şapka,

Çetene- kavurga, kenevir tohumundan,
Yirotu- havuç,
İşşik- merdiven,
Kösse- ağaçtan fırında ateş karıştırma aparatı,
Çöpçe- yemek kepçesi,
İskembe- sehpa,
Guynu- sinsi, kurnaz,
Aşırma- bakraç, helke,
Hecirgeç- tandırın üzerine tencere koymaya yarar,
Eğeş-eğiş- tandırda pişmiş ekmeği çıkardığımız alet,
Külle- tandırın alt kısmının hava alması için yuvarlak delik,
Sahan- yemek konulan tepsi,
Yiğin- aşırı, çok; bu yıl yiğin elma var; yemek yiğin datlı olmuş,
Asbap- esvap- çamaşır,
Carı- acele,
Cingi- sert taş,
Hereni- pekmez kaynatılan kazan,
Çalma- yoğurt mayalama,
Pörüşmüş- buruşmuş, solmuş,
Gelver- su içmek için topraktan yapılmış sürahi,
Dolaz- tatlı,
Galıç- orak,
Hıt, kıt düğüm- çözülmesi zor urgan ya da ip düğümü,
Boduç- testinin küçüğü,
İrağan- reyhan,
Çinevir- ince gözenekli kalbur, elek,
Gözer- geniş gözenekli elek,
Köfek taş- suda batmayan, yumuşak, hafif taş,
Maşala-maşalla- bahçe bölümleri,
Zaar- küçük köpek,

Babal-vebal- günah,
Helik- duvar örmede, taşın altına konulan küçük yassı taş,
Tol- duvar,
Direşmek- inat etmek,
Sütlü- sütlaç tatlısı,
Gatır- Topaç,
Kahağan- kar küreği,
Gidişme- kaşınma,
Kıhırdamak- sürekli gülmek,
Örken- yassıca, yumuşak halat, semer sıkılanılan kemer,
palan- keçe ve deriden yapılan eşek oturağı, 
semer- ağaç, deri ve minderden eşek oturağı,
Şebeş- at ve eşeklere takılan gem,
Hicaza gitmek- hacca gitmek,
Şif- üzüm posası,
Kasnak- sofra altı yuvarlak ahşap,
Yuvak-loğ-damdaki toprağı sıkıştıran silindir alet,
Bannah üzümü- parmak üzümü,
Cıngıl- üzümün küçük salkımı,
Seten- hayvan gücüyle bulgur çekilen yer,
Yunmak- yıkanmak,
Çimmek- yüzmek,
Ambar- kiler,
Tuluk- yoğurt süzülen taş kap,
Öngese- keklik yakalamak için taşlarla kurulan tuzak,
Şahlamak- ortadan ikiye ayırmak,
Cavralamak- gayret etmek,
Suvarmak- bahçe sulamak,
Mağsimek- önemsemek,
Boşanmak- bağlı hayvanın kaçması,

Yallı- kurt gibi yiyen, ayı, ayı gibi yiyen,
Şurup- salça,
İlaç- deterjan,
Narbeki- küçük tabak,
Aruub- şaşırma kelimesi,
Şirane- üzüm çiğnenen yer,
Bolum- üzüm suyunun aktığı yer,
Şire- üzüm suyu,
Urup- ölçü malzemesi,
Yinidibek- hafif,
Lingirdeme- Masanın dengesiz sallanması, lingirdemesi,
Bungüme- kızarak çekip gitmek,
Sohranmak- söylenmek, kızmak,
Yiğni- hafif,
Haravlamak- bağırmak,
Çağşır- paça- güvercin, ayağındaki tüğler,
Dikme- fidan,
Dümbelek- darbuka,
Cınnah- pençe,
Cıncık- cam eşya,
Bilişmek- paylaşmak,
Yusünmek- isteksiz davranmak, üşenmek,
İdişmek- karşılık vermek,
Gayırmak- korumak, taraf olmak,
Fosalmak- havası inmek,
Gardahlı- pürüzlü,
Çıtırgı- tutuşturmak için ince ot, odun,
Şelek- büyük ot destesi,
Tezikme- koşturma,
Günde- hergün,

Gişilik- özel gün, özel gün kıyafeti (Ürgüp),
Savuşturmak- yolcu etmek,
Kollük-hozan- bakımsız bahçe,
Sendiremek- denge kaybı,
Dişemek- bıçkı, testere ağzı bilemek,
Dişirmek- hasat etmek,
Küstü- kadınların giydiği, özel dikim, kalın iç giysisi,
Katık- soğan,
Soras- buğday dökülen yer,
Gımışlama- kımıldama, sabit kal,
Çahcara- ince, yassı tas,
Vıvırdama- konuşup durma, sus,
Sıracalı- yaramaz,
Nevli dönmüş- şikleti kaymış- suratı değişmiş,
Fırlanmak- dolaşmak,
Gayış yaramak-gaytarmak- sıvışmak- işten kaçmak,
Gusgun- semer arkasında, hayvanın kalçasında duran kayış,
Ismarıç- sipariş,
Mil- örgü şişi,
Yüreem döndü- midem kalktı- midem bulandı,
Zara- buğday,
Sirayet etmek- etki etmek, başkalarına geçmek,
Cingar çıkarma- tartışma,
Şirazesi kaymış- yoldan çıkmış,
Dızıkma (ürgüp)- dizlerinin üzerine çökme,
Dızıkmak- koşturmak,
İçim faldırdadı- üşüdüm,

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.