BELEDİYE

NEVÜ'de ki Söyleşi Ilgi Gördü

Eğitim 25.03.2022 - 00:18, Güncelleme: 25.03.2022 - 13:51
 

NEVÜ'de ki Söyleşi Ilgi Gördü

‘Modern Dini Müfredat’ Söyleşisi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Bakan Müşaviri Dr. Necdet Subaşı, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ)’de ‘Modern Dini Müfredat’ üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Kapadokya İrfan Kulübü tarafından NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonu’nda düzenlenen programa; NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Lokman Tanrıkulu, Genel Sekreter Nihat Çavuşoğlu, üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. “Yenidünyanın sorularına sağlam bir zeminde yanıt bulmalıyız” NEVÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Emine Zehra Turan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide dini müfredat kavramını modernlik bağlamında ele almanın pek çok yönden yadırgandığını belirten MEB Bakan Müşaviri Dr. Necdet Subaşı, bu durumun sadece fiili bir zorunluluk olmadığını aynı zamanda yenidünyanın sorunlarına sağlam bir zeminde yanıt bulma ihtiyacından kaynaklandığını söyledi. Ülkemizde gündelik dini müfredatın ilk önce ailede başladığına değinen Dr. Necdet Subaşı, ardından sokakla birlikte kamusal görünürlüğe çıkan dini müfredatın farklı mecralarda sınanmaya başlandığını belirtti. “Dine ilişkin bilgilerimiz bu yüzyılın iddiaları karşısında yeterli mi?” Dr. Necdet Subaşı “Devlet/otorite her zaman toplumsal yapıyı kendi idealleri doğrultusunda biçimlendirmek ister. Bu amaçla da eğitim müfredatını planlar ve günün şartlarına göre revize eder. Modern dini müfredat ise daha geniş bir şeyi kapsıyor. Dine ilişkin bilgilerimiz ve öğrenme süreçlerimizin, yaşam alanımızda içinden geçtiğimiz yüzyılın değerleri, iddiaları, problematiği karşısında ne ölçüde yeterli olduğu? duruşumuzu güçlendirme anlamında bize ne ölçüde katkı sağlayacağı? gibi bir soru etrafında ilerliyoruz. Elimizdeki kamusal müfredat, yeni zamanlar sorularına karşı bizi diri tutacak işlevi görmediği dolayısıyla bizim biraz daha gözden geçirilmiş bir söyleme ya da belki elimizin altında bulunan şeylere daha iyi sarılmaya, onları daha iyi kavramaya ya da onlarla aramızdaki ilişkiyi bir yük, kalıp, bir emanet gibi tutmak yerine onlarla içli dışlı olamaya yönelik bir çaba içerisine girmemizi gerektiriyor olabilir” dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.