İLTER SAĞIRSOY YAZDI - Nevşehir Valisi’nin tek hatası var, o da…. !
Yaşam
08.05.2025 - 11:46, Güncelleme:
08.05.2025 - 16:25
İLTER SAĞIRSOY YAZDI - Nevşehir Valisi’nin tek hatası var, o da…. !
Nevşehir Valisi Ali Fidan’ın tek bir hatası var, o da; şehri anlamış, önceliklerini belirleyerek gereği için gücü oranında tüm düğmelere basmış, çalışkan, sonuç odaklı, Ankara’yı ikna yeteneği yüksek ve son dönemlerin en başarılı Valiler’inden olması.
Nevşehir Valisi’nin tek hatası var, o da…. ! / 1
Nevşehir’in, gerek siyasi isimler, gerekse idari isimler olarak ikisinin birarada “uyumlu” bir çalışma içinde olduğu dönemler çok nadirdir.
Eski Bakanlardan Esat Kıratlıoğlu ve hatta daha öncesinden beri genelde sağ partiler çoğunluk milletvekili sayısını kazanmıştır ancak bu sefer de aynı partinin içindeki milletvekilleri isimleri birbiriyle, bir sebepten dolayı, çatışmasa bile, çekişir halde olmuştur. Durum böyle olunca da, şehrin Vali’si de, İl Müdürleri de, birbiriyle çekişen aynı partili milletvekillerini “idare etmek” zorunda kalmıştır.
Ama yakın tarihte, adaletli oluşlarıyla sevilen ve sayılan, Şinasi Kuş (rahmetli) ve Yusuf Erbay valilerimizin sonrasında, bugün Nevşehir’de, en az onlar kadar halkın sevdiği ve siyasi erkle “idare etmeye gerek kalmaksızın” uyumlu ve sıkıntısız çalışan bir Vali var, Ali Fidan.
Daha ilk atandığı dönemde yazmıştım, Nevşehir’e bu sefer hak ettiği bir Vali atandı demiştim ve şimdi bu sözlerimin altını, kalın çizgilerle bir kere daha çiziyorum.
Atanır atanmaz, hayırlı olsun ve tanışma faslını da kısa tutarak, gelir gelmez hemen bir analiz ve değerlendirme yapan Vali Ali Fidan, çektiği Nevşehir fotoğrafında yer alan kareyi, idari açıdan kafasında şekillendirmiş .
Devamında gerekli küçük pansumanları, muhataplarına hissettirmeden yaparak, milletvekilleriyle ilişkisi de dahil, bir “VALİ değil ABİ” ortamı oluşturmuş.
Elbette Vali-Milletvekili ilişkisini olması gerektiği şekilde yürüten Vali Fidan(55) yaşca da, Devlet Taşra (il-İlçe) Protokolü’ne göre de, Ak Parti milletvekilleri Süleyman Özgün (48) ve Emre Çalışkan (40) milletvekillerinden önde ve büyük olmasına rağmen, hiçbir resmi törende ya da toplantılarda (özel ve açık) buna “takılmamış”.
Hatta ben, Vali Ali Fidan’ın Nevşehir’e Vali olarak atanırken, milletvekillerine “uygun mu” diye sorulduğunu da düşünmüyorum.
( belki Ankara teşkilatında, İlim Yayma Cemiyeti nde milletvekili olmadan önce de, ilişki içinde olan milletvekili Emre Çalışkan bu ilişkisinden dolayı duymuş ya da küçük de olsa bir desteği olmuş olabilir) Çünkü, genelde valilerin atanma listesi (Haziran-Temmuz arasında) Ak Parti Genelbaşkan vekili Efkan Ala tarafından hazırlanır ve aynı katta (8.kat) yan odadaki Erdoğan’a sunulur.
Ve eski İçişleri Bakanı Soylu döneminde havuz sistemi kaldırıldığı için kimin vali olacağı kimin görevden alınacağı, sadece Efkan Ala’nın kaleminin ve Erdoğan’ın da dudaklarının ucunda, bunların dışında kimse kolay kolay bilmez, bilemez de.
Konumuza dönersek, Nevşehir şu anda son dönemlerin en iyi Vali’si ile yönetiliyor.
Peki bu düşünceye sahip olmama ne sebep oldu ?
Birincisi, çok ciddi kamuoyu araştırması yaptım, pek çok STK başkanı ve yöneticisine, tarafsız ve sağduyulu düşünce yapısı olduğuna inandığım işadamlarına ve şehirdeki farklı meslek gruplarından bilinen bazı önemli isimlere sordum.
İkincisi, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki dostlarımla konuştum, Ak Parti milletvekilleri ve parti yöneticilerinden bazı isimlerle görüştüm. Ve Ankara’daki görüşlerine inandığım kıdemli, (benim dönemden) duayen gazetecilerle de fikir teatisinde bulundum.
Sonuçta, bu Vali Nevşehir için “O Vali” dedim. Bu bir bireysel ve subjektif değerlendirme değil, araştırmacı gazeteci refleksleriyle yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan analizin özetidir.
Bir tek şey kalmıştı geriye….. Vali Fidan ile görüşmek.
Onu da geçtiğimiz Salı ( 6 Mayıs) tarihinde yaptım.
Vali Fidan ile görüştük. Çok naif ve karakteristik özelliği gereği herkese saygılı olduğuna bizzat şahit olduğum , devlet umuru olan ve tüm bu özelliklerini, çağımızın modern gelişmişlikleriyle harmanlayan Vali Fidan ile yaklaşık, 40-45 dakika kadar görüştük.
Vali Fidan’a son yazdığım kitaplardan biri olan İlle de lazımsa adım Nuh Naci Yazgan adlı kitabımı hediye ettim, son çıkardığım ÖYLE HİKAYELER Kİ adlı kitabımı da en kısa sürede takdim edeceğime söz verdim.
Kendisi de hemen tekrar kalkıp “en güzel hediye bu İlter bey, gelin bir fotoğraf çektirelim” dedi ve aşağıda yer alan o güzel anı ölümsüzleştirdik.
Kendisine bu nezaketli davranışı için orada da teşekkür ettim, şimdi de bir kere daha teşekkür ediyorum. Hem kitap yazılmasına, hem de gazeteciye karşı gösterdiği saygı ve buna paralel gelişen samimi yaklaşımı hakikaten farklıydı.
Tabi gazeteci, bunu suiistimal ve istismar etmez ve farklı menfaat beklentilerine götürme şark kurnazlığına girmezse ! Bunlar olmadığı sürece,Vali Fidan’da gördüğüm ve devam edeceğine inandığım yaklaşım, “insani ve devlet nezaketiyle harmanlanmış “ bir iyi niyetli dostane özellikti.
Bu ziyarete ilişkin ikinci bir yazı daha yazacağım çünkü, o atmosferi ve Vali Fidan’ın gerçekten farklı olduğunu anlatabilmem için iki ayrı anlatımda bulunmam gerekiyor.
Birincisi Vali-Gazeteci buluşmasının estirdiği hava ve ortam, ikincisi de, bu ortamda Nevşehir adına konuşulan çok ama çok önemli güzel gelişmelerin habercisi olan konular ve Vali beyin çabaları…
İkinci yazımda da bunu anlatacağım.
Son cümle; tekraren “Bu Vali, O Vali” …!
Nevşehir uzun bir dönem sonra, “aranan kan bulundu” misali harika ve bölgeyi çok iyi analiz edip ona göre önceliklerini belirleyen Vali’ye sahip.
Vali Fidan, şehirde de herkesle barışık, buna uygun bir uzlaşma ve huzur iklimi yaratarak, belirlediği önceliklere göre de, tüm Nevşehir dinamiklerini de “gerektikçe” devreye sokabilen devlet tecrübesine sahip, bunun göstergesi olarak da birkaç önemli projesi var, onu da ikinci yazında kaleme alacağım.
Nevşehir Valisi Ali Fidan’ın tek bir hatası var, o da; şehri anlamış, önceliklerini belirleyerek gereği için gücü oranında tüm düğmelere basmış, çalışkan, sonuç odaklı, Ankara’yı ikna yeteneği yüksek ve son dönemlerin en başarılı Valiler’inden olması.
Kayseri’de de çok başarılı benzer bir isim var Vali olarak, Gökmen Çiçek.
Şehri yöneten seçilmişler, atanmış olarak halkın sevgisini daha çok kazanan isimleri pek sevmezler ve çare olarak da , bu isimleri taltiflendirerek başka daha büyük illere,terfien vali olarak gönderilmesi için çabalarlar.
Kamuoyunun böyle isimlere sahip çıkması gerekli hatta şart.
Birkaç ay sonraki, Valiler tayin döneminde, bakalım neler yaşayacağız.
Hayırlısı olsun, birlikte göreceğiz, inşallah !
Nevşehir Valisi Ali Fidan’ın tek bir hatası var, o da; şehri anlamış, önceliklerini belirleyerek gereği için gücü oranında tüm düğmelere basmış, çalışkan, sonuç odaklı, Ankara’yı ikna yeteneği yüksek ve son dönemlerin en başarılı Valiler’inden olması.
Nevşehir Valisi’nin tek hatası var, o da…. ! / 1
Nevşehir’in, gerek siyasi isimler, gerekse idari isimler olarak ikisinin birarada “uyumlu” bir çalışma içinde olduğu dönemler çok nadirdir.
Eski Bakanlardan Esat Kıratlıoğlu ve hatta daha öncesinden beri genelde sağ partiler çoğunluk milletvekili sayısını kazanmıştır ancak bu sefer de aynı partinin içindeki milletvekilleri isimleri birbiriyle, bir sebepten dolayı, çatışmasa bile, çekişir halde olmuştur. Durum böyle olunca da, şehrin Vali’si de, İl Müdürleri de, birbiriyle çekişen aynı partili milletvekillerini “idare etmek” zorunda kalmıştır.
Ama yakın tarihte, adaletli oluşlarıyla sevilen ve sayılan, Şinasi Kuş (rahmetli) ve Yusuf Erbay valilerimizin sonrasında, bugün Nevşehir’de, en az onlar kadar halkın sevdiği ve siyasi erkle “idare etmeye gerek kalmaksızın” uyumlu ve sıkıntısız çalışan bir Vali var, Ali Fidan.
Daha ilk atandığı dönemde yazmıştım, Nevşehir’e bu sefer hak ettiği bir Vali atandı demiştim ve şimdi bu sözlerimin altını, kalın çizgilerle bir kere daha çiziyorum.
Atanır atanmaz, hayırlı olsun ve tanışma faslını da kısa tutarak, gelir gelmez hemen bir analiz ve değerlendirme yapan Vali Ali Fidan, çektiği Nevşehir fotoğrafında yer alan kareyi, idari açıdan kafasında şekillendirmiş .
Devamında gerekli küçük pansumanları, muhataplarına hissettirmeden yaparak, milletvekilleriyle ilişkisi de dahil, bir “VALİ değil ABİ” ortamı oluşturmuş.
Elbette Vali-Milletvekili ilişkisini olması gerektiği şekilde yürüten Vali Fidan(55) yaşca da, Devlet Taşra (il-İlçe) Protokolü’ne göre de, Ak Parti milletvekilleri Süleyman Özgün (48) ve Emre Çalışkan (40) milletvekillerinden önde ve büyük olmasına rağmen, hiçbir resmi törende ya da toplantılarda (özel ve açık) buna “takılmamış”.
Hatta ben, Vali Ali Fidan’ın Nevşehir’e Vali olarak atanırken, milletvekillerine “uygun mu” diye sorulduğunu da düşünmüyorum.
( belki Ankara teşkilatında, İlim Yayma Cemiyeti nde milletvekili olmadan önce de, ilişki içinde olan milletvekili Emre Çalışkan bu ilişkisinden dolayı duymuş ya da küçük de olsa bir desteği olmuş olabilir) Çünkü, genelde valilerin atanma listesi (Haziran-Temmuz arasında) Ak Parti Genelbaşkan vekili Efkan Ala tarafından hazırlanır ve aynı katta (8.kat) yan odadaki Erdoğan’a sunulur.
Ve eski İçişleri Bakanı Soylu döneminde havuz sistemi kaldırıldığı için kimin vali olacağı kimin görevden alınacağı, sadece Efkan Ala’nın kaleminin ve Erdoğan’ın da dudaklarının ucunda, bunların dışında kimse kolay kolay bilmez, bilemez de.
Konumuza dönersek, Nevşehir şu anda son dönemlerin en iyi Vali’si ile yönetiliyor.
Peki bu düşünceye sahip olmama ne sebep oldu ?
Birincisi, çok ciddi kamuoyu araştırması yaptım, pek çok STK başkanı ve yöneticisine, tarafsız ve sağduyulu düşünce yapısı olduğuna inandığım işadamlarına ve şehirdeki farklı meslek gruplarından bilinen bazı önemli isimlere sordum.
İkincisi, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki dostlarımla konuştum, Ak Parti milletvekilleri ve parti yöneticilerinden bazı isimlerle görüştüm. Ve Ankara’daki görüşlerine inandığım kıdemli, (benim dönemden) duayen gazetecilerle de fikir teatisinde bulundum.
Sonuçta, bu Vali Nevşehir için “O Vali” dedim. Bu bir bireysel ve subjektif değerlendirme değil, araştırmacı gazeteci refleksleriyle yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan analizin özetidir.
Bir tek şey kalmıştı geriye….. Vali Fidan ile görüşmek.
Onu da geçtiğimiz Salı ( 6 Mayıs) tarihinde yaptım.
Vali Fidan ile görüştük. Çok naif ve karakteristik özelliği gereği herkese saygılı olduğuna bizzat şahit olduğum , devlet umuru olan ve tüm bu özelliklerini, çağımızın modern gelişmişlikleriyle harmanlayan Vali Fidan ile yaklaşık, 40-45 dakika kadar görüştük.
Vali Fidan’a son yazdığım kitaplardan biri olan İlle de lazımsa adım Nuh Naci Yazgan adlı kitabımı hediye ettim, son çıkardığım ÖYLE HİKAYELER Kİ adlı kitabımı da en kısa sürede takdim edeceğime söz verdim.
Kendisi de hemen tekrar kalkıp “en güzel hediye bu İlter bey, gelin bir fotoğraf çektirelim” dedi ve aşağıda yer alan o güzel anı ölümsüzleştirdik.
Kendisine bu nezaketli davranışı için orada da teşekkür ettim, şimdi de bir kere daha teşekkür ediyorum. Hem kitap yazılmasına, hem de gazeteciye karşı gösterdiği saygı ve buna paralel gelişen samimi yaklaşımı hakikaten farklıydı.
Tabi gazeteci, bunu suiistimal ve istismar etmez ve farklı menfaat beklentilerine götürme şark kurnazlığına girmezse ! Bunlar olmadığı sürece,Vali Fidan’da gördüğüm ve devam edeceğine inandığım yaklaşım, “insani ve devlet nezaketiyle harmanlanmış “ bir iyi niyetli dostane özellikti.
Bu ziyarete ilişkin ikinci bir yazı daha yazacağım çünkü, o atmosferi ve Vali Fidan’ın gerçekten farklı olduğunu anlatabilmem için iki ayrı anlatımda bulunmam gerekiyor.
Birincisi Vali-Gazeteci buluşmasının estirdiği hava ve ortam, ikincisi de, bu ortamda Nevşehir adına konuşulan çok ama çok önemli güzel gelişmelerin habercisi olan konular ve Vali beyin çabaları…
İkinci yazımda da bunu anlatacağım.
Son cümle; tekraren “Bu Vali, O Vali” …! Nevşehir uzun bir dönem sonra, “aranan kan bulundu” misali harika ve bölgeyi çok iyi analiz edip ona göre önceliklerini belirleyen Vali’ye sahip.
Vali Fidan, şehirde de herkesle barışık, buna uygun bir uzlaşma ve huzur iklimi yaratarak, belirlediği önceliklere göre de, tüm Nevşehir dinamiklerini de “gerektikçe” devreye sokabilen devlet tecrübesine sahip, bunun göstergesi olarak da birkaç önemli projesi var, onu da ikinci yazında kaleme alacağım.
Nevşehir Valisi Ali Fidan’ın tek bir hatası var, o da; şehri anlamış, önceliklerini belirleyerek gereği için gücü oranında tüm düğmelere basmış, çalışkan, sonuç odaklı, Ankara’yı ikna yeteneği yüksek ve son dönemlerin en başarılı Valiler’inden olması.
Kayseri’de de çok başarılı benzer bir isim var Vali olarak, Gökmen Çiçek. Şehri yöneten seçilmişler, atanmış olarak halkın sevgisini daha çok kazanan isimleri pek sevmezler ve çare olarak da , bu isimleri taltiflendirerek başka daha büyük illere,terfien vali olarak gönderilmesi için çabalarlar.
Kamuoyunun böyle isimlere sahip çıkması gerekli hatta şart.
Birkaç ay sonraki, Valiler tayin döneminde, bakalım neler yaşayacağız. Hayırlısı olsun, birlikte göreceğiz, inşallah !
Nevşehir’in, gerek siyasi isimler, gerekse idari isimler olarak ikisinin birarada “uyumlu” bir çalışma içinde olduğu dönemler çok nadirdir.
Eski Bakanlardan Esat Kıratlıoğlu ve hatta daha öncesinden beri genelde sağ partiler çoğunluk milletvekili sayısını kazanmıştır ancak bu sefer de aynı partinin içindeki milletvekilleri isimleri birbiriyle, bir sebepten dolayı, çatışmasa bile, çekişir halde olmuştur. Durum böyle olunca da, şehrin Vali’si de, İl Müdürleri de, birbiriyle çekişen aynı partili milletvekillerini “idare etmek” zorunda kalmıştır.
Ama yakın tarihte, adaletli oluşlarıyla sevilen ve sayılan, Şinasi Kuş (rahmetli) ve Yusuf Erbay valilerimizin sonrasında, bugün Nevşehir’de, en az onlar kadar halkın sevdiği ve siyasi erkle “idare etmeye gerek kalmaksızın” uyumlu ve sıkıntısız çalışan bir Vali var, Ali Fidan.
Daha ilk atandığı dönemde yazmıştım, Nevşehir’e bu sefer hak ettiği bir Vali atandı demiştim ve şimdi bu sözlerimin altını, kalın çizgilerle bir kere daha çiziyorum.
Atanır atanmaz, hayırlı olsun ve tanışma faslını da kısa tutarak, gelir gelmez hemen bir analiz ve değerlendirme yapan Vali Ali Fidan, çektiği Nevşehir fotoğrafında yer alan kareyi, idari açıdan kafasında şekillendirmiş .
Devamında gerekli küçük pansumanları, muhataplarına hissettirmeden yaparak, milletvekilleriyle ilişkisi de dahil, bir “VALİ değil ABİ” ortamı oluşturmuş.
Elbette Vali-Milletvekili ilişkisini olması gerektiği şekilde yürüten Vali Fidan(55) yaşca da, Devlet Taşra (il-İlçe) Protokolü’ne göre de, Ak Parti milletvekilleri Süleyman Özgün (48) ve Emre Çalışkan (40) milletvekillerinden önde ve büyük olmasına rağmen, hiçbir resmi törende ya da toplantılarda (özel ve açık) buna “takılmamış”.
Hatta ben, Vali Ali Fidan’ın Nevşehir’e Vali olarak atanırken, milletvekillerine “uygun mu” diye sorulduğunu da düşünmüyorum.
( belki Ankara teşkilatında, İlim Yayma Cemiyeti nde milletvekili olmadan önce de, ilişki içinde olan milletvekili Emre Çalışkan bu ilişkisinden dolayı duymuş ya da küçük de olsa bir desteği olmuş olabilir) Çünkü, genelde valilerin atanma listesi (Haziran-Temmuz arasında) Ak Parti Genelbaşkan vekili Efkan Ala tarafından hazırlanır ve aynı katta (8.kat) yan odadaki Erdoğan’a sunulur.
Ve eski İçişleri Bakanı Soylu döneminde havuz sistemi kaldırıldığı için kimin vali olacağı kimin görevden alınacağı, sadece Efkan Ala’nın kaleminin ve Erdoğan’ın da dudaklarının ucunda, bunların dışında kimse kolay kolay bilmez, bilemez de.
Konumuza dönersek, Nevşehir şu anda son dönemlerin en iyi Vali’si ile yönetiliyor.
Peki bu düşünceye sahip olmama ne sebep oldu ?
Birincisi, çok ciddi kamuoyu araştırması yaptım, pek çok STK başkanı ve yöneticisine, tarafsız ve sağduyulu düşünce yapısı olduğuna inandığım işadamlarına ve şehirdeki farklı meslek gruplarından bilinen bazı önemli isimlere sordum.
İkincisi, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki dostlarımla konuştum, Ak Parti milletvekilleri ve parti yöneticilerinden bazı isimlerle görüştüm. Ve Ankara’daki görüşlerine inandığım kıdemli, (benim dönemden) duayen gazetecilerle de fikir teatisinde bulundum.
Sonuçta, bu Vali Nevşehir için “O Vali” dedim. Bu bir bireysel ve subjektif değerlendirme değil, araştırmacı gazeteci refleksleriyle yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan analizin özetidir.
Bir tek şey kalmıştı geriye….. Vali Fidan ile görüşmek.
Onu da geçtiğimiz Salı ( 6 Mayıs) tarihinde yaptım.

Vali Fidan ile görüştük. Çok naif ve karakteristik özelliği gereği herkese saygılı olduğuna bizzat şahit olduğum , devlet umuru olan ve tüm bu özelliklerini, çağımızın modern gelişmişlikleriyle harmanlayan Vali Fidan ile yaklaşık, 40-45 dakika kadar görüştük.
Vali Fidan’a son yazdığım kitaplardan biri olan İlle de lazımsa adım Nuh Naci Yazgan adlı kitabımı hediye ettim, son çıkardığım ÖYLE HİKAYELER Kİ adlı kitabımı da en kısa sürede takdim edeceğime söz verdim.

Kendisi de hemen tekrar kalkıp “en güzel hediye bu İlter bey, gelin bir fotoğraf çektirelim” dedi ve aşağıda yer alan o güzel anı ölümsüzleştirdik.
Kendisine bu nezaketli davranışı için orada da teşekkür ettim, şimdi de bir kere daha teşekkür ediyorum. Hem kitap yazılmasına, hem de gazeteciye karşı gösterdiği saygı ve buna paralel gelişen samimi yaklaşımı hakikaten farklıydı.
Tabi gazeteci, bunu suiistimal ve istismar etmez ve farklı menfaat beklentilerine götürme şark kurnazlığına girmezse ! Bunlar olmadığı sürece,Vali Fidan’da gördüğüm ve devam edeceğine inandığım yaklaşım, “insani ve devlet nezaketiyle harmanlanmış “ bir iyi niyetli dostane özellikti.
Bu ziyarete ilişkin ikinci bir yazı daha yazacağım çünkü, o atmosferi ve Vali Fidan’ın gerçekten farklı olduğunu anlatabilmem için iki ayrı anlatımda bulunmam gerekiyor.
Birincisi Vali-Gazeteci buluşmasının estirdiği hava ve ortam, ikincisi de, bu ortamda Nevşehir adına konuşulan çok ama çok önemli güzel gelişmelerin habercisi olan konular ve Vali beyin çabaları…
İkinci yazımda da bunu anlatacağım.
Son cümle; tekraren “Bu Vali, O Vali” …! Nevşehir uzun bir dönem sonra, “aranan kan bulundu” misali harika ve bölgeyi çok iyi analiz edip ona göre önceliklerini belirleyen Vali’ye sahip.
Vali Fidan, şehirde de herkesle barışık, buna uygun bir uzlaşma ve huzur iklimi yaratarak, belirlediği önceliklere göre de, tüm Nevşehir dinamiklerini de “gerektikçe” devreye sokabilen devlet tecrübesine sahip, bunun göstergesi olarak da birkaç önemli projesi var, onu da ikinci yazında kaleme alacağım.
Nevşehir Valisi Ali Fidan’ın tek bir hatası var, o da; şehri anlamış, önceliklerini belirleyerek gereği için gücü oranında tüm düğmelere basmış, çalışkan, sonuç odaklı, Ankara’yı ikna yeteneği yüksek ve son dönemlerin en başarılı Valiler’inden olması.
Kayseri’de de çok başarılı benzer bir isim var Vali olarak, Gökmen Çiçek. Şehri yöneten seçilmişler, atanmış olarak halkın sevgisini daha çok kazanan isimleri pek sevmezler ve çare olarak da , bu isimleri taltiflendirerek başka daha büyük illere,terfien vali olarak gönderilmesi için çabalarlar.
Kamuoyunun böyle isimlere sahip çıkması gerekli hatta şart.
Birkaç ay sonraki, Valiler tayin döneminde, bakalım neler yaşayacağız. Hayırlısı olsun, birlikte göreceğiz, inşallah !
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.