uluer
versa

GAZETECİ İLTER SAĞIRSOY YAZDI

Nevşehir 25.04.2025 - 12:02, Güncelleme: 25.04.2025 - 12:02
 

GAZETECİ İLTER SAĞIRSOY YAZDI

VALİ FİDAN : KAPADOKYA YASALARA AYKIRI OLARAK KİMSENİN KEYFİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRİLEMEZ

Kapadokya Alan Başkanlığı’nın yanlışları çok olmakla ve kısa sürede normalinden fazla Alan Başkanı değişmesine rağmen (kimi görevden alındı, kimi istifa etti kimi emekli oldu, olduruldu. ) bölge için önemli bir adımdı. Ama bugüne kadar özellikle küçük işlerde dahi, vatandaşa ot yolduran ve itirazları üstten bir bakış açısıyla çoğu kere inadım inat türü değerlendiren, Kapadokya Alan Başkanlığı’nda halen değişik kokuların geldiği iddiaları orta yerde kabak gibi duruyor. Bunları, kurulduğu ilk günden bugüne kadar geçen süreci masaya yatırarak yakın zamanda değerlendirip buradan sizlerle paylaşacağım. Yani bugüne kadar “ben yaptım oldu , buraların kralı benim, ben ne dersem o olur,“ tarzı, burnundan kıl aldırmayan davranış halini sürdürse bile “ne yaptığını veya ne yapmadığını ve de orada neler olduğunu “ kamuoyuna aktaracağım, oradaki minik cumhuriyetinde bugüne kadar rahatça at koşturan bir kısım kötü niyetlilerin de rahatı ve uykusu kaçacak tabi ki… Gazetecinin de görevi bu değil mi zaten ! Kapadokya Alan Başkanlığı’nın, dediğim gibi yaptıkları ya da yapmadıkları veya yapamadıkları konusunu şimdilik ama şimdilik kenarı koyalım ve bir süre önce Ömer Tosun tarafından yapılan bir açıklamayı merkeze oturtarak bir yanlışı düzeltelim. Son dönemde Kapadokya’da garip şeylerin olduğu konuşuluyor ve biliniyordu. İddiaya göre yüzlerce kayadan oyma tesislerde ya da sit alanına yapıldığı iddia edilen tesislere ilişkin yıkım olacağı söyleniyordu. Hatta kontroller de en etkili şekilde başlamıştı. Öyle ki, Kapadokya Alan Başkanlığı bile önce yok öyle bir şey dediği dosyalar için “tamam varmış, süre verelim düzeltsinler” demeye başlamıştı. (işte bu ve benzeri örnek olaylar yaşanınca ister istemez de bu U dönüşünün sebebini merak ediyor insan, hepsini araştırıyorum merak etmeyin) Bugüne kadar yıllarca, gerek kayadan oyma tesislerdeki kaçak yapılan artırılmış oda sayılarıyla gerekse, kitabına uydurularak sit alanının ırzına geçercesine oluşturulan turisttik tesisler , “Kapadokya gücü olana peşkeş çekilmeyecek” bakış açısıyla topun ağzına gelmek üzereydiler. Üzereydiler diyorum. Çünkü tam bu sırada Ömer Tosun devreye girdi ve kendince haklı bir çıkışla milletvekilleri, vali ve belediye başkanları da olduğu halde Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile bir toplantı düzenlenmesini sağladı. Toplantı sonrasında ise Ömer Tosun bu toplantıyı sonuç itibariyle bir başarı olarak Kapadokya’daki işletmecilere, tesislere, başkanı da olduğu yatırımcılara bir yazılı açıklama ile duyurdu. Tosun, özetle , “Denetimler durduruldu bir ortak yol bulunacak” dedi. (Bunu hemen daha o zaman Vali Fidan’a sormuştum ve herhangi bir durdurulma ya da iptal edilme durumu olmadığını öğrenmiştim) Evet bu toplantı çok önemliydi ve aslında Ömer Tosun yine çok önemli bir adımın atılmasının öncüsü olmuştu. Tarafları biraraya getirmişti. Ancak sonuç, pek de herşeyin ertelendiği türden değildi. Bakan Ersoy, tarafları dinlemiş ve sonuçta söyle bir karar verilmişti. Kapadokya Bölgesindeki “talana ve peşkeş çekilme” durumlarına KESİNLİKLE hemen son verilecekti ve bundan sonra çakılacak bir çivi için bile, ALAN BAŞKANILIĞI ciddi şekilde sorumluluk alacak herhangi bir kayırma veya görmezden gelme vs. durumu olmaksızın, herkese ve her konuya adil şekilde yaklaşılacaktı. (Alan Başkanlığı bu manada görevini yapmaması halinde bizler devreye girip zaten bunun hesabını soracağız, gazeteci olarak ve kamuoyu adına, Kapadokya adına) Tüm bunları sorduğum Nevşehir Valisi Ali Fidan da, durumu çok sade ve anlaşılır şekilde özetledi “İlter bey, denetimlerin, kontrollerin durdurulması veya iptali söz konusu değil. Ancak öncelikli olarak yangın ve bununla ilgili kontroller durmaksızın devam edecek. Diğer, sit alanı ihlalleri, kaçak oda oluşturulması veya benzeri tarzdaki ruhsat, imar vs. konusundaki tüm aykırı işlemleri olanlar için 2 aylık bir düzeltme süresi verildi. Bu süre sonunda sorumlular durumlarını gözden geçirip, düzeltecekler. Sonrasında da yani iki ay sonunda da denetimler, kontroller aynı şekilde ve kararlılıkla devam edecek. Kapadokya kimsenin özel keyfine göre şekillendirilemez, buralar Allah’ın bizlere lütfettiği ve çocuklarımıza miras bırakacağımız, bölge için de ekonomik ve turisttik anlamda da çok önemli yerler. Bu bizim temel bakış açımızdır. Kontrollerin denetimlerin durdurulması veya iptali söz konusu değildir, verilen süre dolunca kalındığı yerden devam edilecektir” Özetle ve kibarca Vali’nin dediğinin açık hali şu ; Ey Kapadokya’yı bir şekilde ekonomik menfaatleri için delik deşik edenler, sözgelimi; 1 oda ruhsatı alıp bunu on odaya , yüz odaya çıkarıp kayaları oyarak kevgire döndürenler, sit alanlarının alenen herkesin gözünün içine baka baka, devletten dahi korkmaksızın ırzına geçenler, kısa sürede bu durumlardan vazgeçin, aslına ve yasal zeminlere ve şekillere dönün yoksa devletin topuzu geliyor, bundan sonra kimse ağlayıp sızlamasın ve eşine dostuna yakınına söz verenler de varsa,(Alan Başkanlığı dahil, tüm kamu kurumları yöneticilerini kastediyorum) kusura bakmasın… İlk önce ihlaller “halledilecek” sonrasında da, devletin, buraları korusun kollasın diye teslim ettiği yetkililerden, maddi menfaat veya daha üst makam vaatleriyle yetkisini keyfiye göre kullanan, buna cesaret edebilen kanı bozuklar VARSA bunların icabına bakılacak. Nokta.
VALİ FİDAN : KAPADOKYA YASALARA AYKIRI OLARAK KİMSENİN KEYFİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRİLEMEZ
Kapadokya Alan Başkanlığı’nın yanlışları çok olmakla ve kısa sürede normalinden fazla Alan Başkanı değişmesine rağmen (kimi görevden alındı, kimi istifa etti kimi emekli oldu, olduruldu. ) bölge için önemli bir adımdı.

Ama bugüne kadar özellikle küçük işlerde dahi, vatandaşa ot yolduran ve itirazları üstten bir bakış açısıyla çoğu kere inadım inat türü değerlendiren, Kapadokya Alan Başkanlığı’nda halen değişik kokuların geldiği iddiaları orta yerde kabak gibi duruyor.

Bunları, kurulduğu ilk günden bugüne kadar geçen süreci masaya yatırarak yakın zamanda değerlendirip buradan sizlerle paylaşacağım.

Yani bugüne kadar “ben yaptım oldu , buraların kralı benim, ben ne dersem o olur,“ tarzı, burnundan kıl aldırmayan davranış halini sürdürse bile “ne yaptığını veya ne yapmadığını ve de orada neler olduğunu “ kamuoyuna aktaracağım, oradaki minik cumhuriyetinde bugüne kadar rahatça at koşturan bir kısım kötü niyetlilerin de rahatı ve uykusu kaçacak tabi ki…

Gazetecinin de görevi bu değil mi zaten ! Kapadokya Alan Başkanlığı’nın, dediğim gibi yaptıkları ya da yapmadıkları veya yapamadıkları konusunu şimdilik ama şimdilik kenarı koyalım ve bir süre önce Ömer Tosun tarafından yapılan bir açıklamayı merkeze oturtarak bir yanlışı düzeltelim.

Son dönemde Kapadokya’da garip şeylerin olduğu konuşuluyor ve biliniyordu. İddiaya göre yüzlerce kayadan oyma tesislerde ya da sit alanına yapıldığı iddia edilen tesislere ilişkin yıkım olacağı söyleniyordu.

Hatta kontroller de en etkili şekilde başlamıştı. Öyle ki, Kapadokya Alan Başkanlığı bile önce yok öyle bir şey dediği dosyalar için “tamam varmış, süre verelim düzeltsinler” demeye başlamıştı.

(işte bu ve benzeri örnek olaylar yaşanınca ister istemez de bu U dönüşünün sebebini merak ediyor insan, hepsini araştırıyorum merak etmeyin)

Bugüne kadar yıllarca, gerek kayadan oyma tesislerdeki kaçak yapılan artırılmış oda sayılarıyla gerekse, kitabına uydurularak sit alanının ırzına geçercesine oluşturulan turisttik tesisler , “Kapadokya gücü olana peşkeş çekilmeyecek” bakış açısıyla topun ağzına gelmek üzereydiler.

Üzereydiler diyorum.

Çünkü tam bu sırada Ömer Tosun devreye girdi ve kendince haklı bir çıkışla milletvekilleri, vali ve belediye başkanları da olduğu halde Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile bir toplantı düzenlenmesini sağladı.

Toplantı sonrasında ise Ömer Tosun bu toplantıyı sonuç itibariyle bir başarı olarak Kapadokya’daki işletmecilere, tesislere, başkanı da olduğu yatırımcılara bir yazılı açıklama ile duyurdu.

Tosun, özetle , “Denetimler durduruldu bir ortak yol bulunacak” dedi.

(Bunu hemen daha o zaman Vali Fidan’a sormuştum ve herhangi bir durdurulma ya da iptal edilme durumu olmadığını öğrenmiştim)

Evet bu toplantı çok önemliydi ve aslında Ömer Tosun yine çok önemli bir adımın atılmasının öncüsü olmuştu.

Tarafları biraraya getirmişti. Ancak sonuç, pek de herşeyin ertelendiği türden değildi.

Bakan Ersoy, tarafları dinlemiş ve sonuçta söyle bir karar verilmişti.

Kapadokya Bölgesindeki “talana ve peşkeş çekilme” durumlarına KESİNLİKLE hemen son verilecekti ve bundan sonra çakılacak bir çivi için bile, ALAN BAŞKANILIĞI ciddi şekilde sorumluluk alacak herhangi bir kayırma veya görmezden gelme vs. durumu olmaksızın, herkese ve her konuya adil şekilde yaklaşılacaktı.

(Alan Başkanlığı bu manada görevini yapmaması halinde bizler devreye girip zaten bunun hesabını soracağız, gazeteci olarak ve kamuoyu adına, Kapadokya adına)

Tüm bunları sorduğum Nevşehir Valisi Ali Fidan da, durumu çok sade ve anlaşılır şekilde özetledi

“İlter bey, denetimlerin, kontrollerin durdurulması veya iptali söz konusu değil.

Ancak öncelikli olarak yangın ve bununla ilgili kontroller durmaksızın devam edecek. Diğer, sit alanı ihlalleri, kaçak oda oluşturulması veya benzeri tarzdaki ruhsat, imar vs. konusundaki tüm aykırı işlemleri olanlar için 2 aylık bir düzeltme süresi verildi.

Bu süre sonunda sorumlular durumlarını gözden geçirip, düzeltecekler.

Sonrasında da yani iki ay sonunda da denetimler, kontroller aynı şekilde ve kararlılıkla devam edecek.

Kapadokya kimsenin özel keyfine göre şekillendirilemez, buralar Allah’ın bizlere lütfettiği ve çocuklarımıza miras bırakacağımız, bölge için de ekonomik ve turisttik anlamda da çok önemli yerler.

Bu bizim temel bakış açımızdır.

Kontrollerin denetimlerin durdurulması veya iptali söz konusu değildir, verilen süre dolunca kalındığı yerden devam edilecektir”

Özetle ve kibarca Vali’nin dediğinin açık hali şu ; Ey Kapadokya’yı bir şekilde ekonomik menfaatleri için delik deşik edenler, sözgelimi;

1 oda ruhsatı alıp bunu on odaya , yüz odaya çıkarıp kayaları oyarak kevgire döndürenler, sit alanlarının alenen herkesin gözünün içine baka baka, devletten dahi korkmaksızın ırzına geçenler, kısa sürede bu durumlardan vazgeçin, aslına ve yasal zeminlere ve şekillere dönün yoksa devletin topuzu geliyor, bundan sonra kimse ağlayıp sızlamasın ve eşine dostuna yakınına söz verenler de varsa,(Alan Başkanlığı dahil, tüm kamu kurumları yöneticilerini kastediyorum) kusura bakmasın…

İlk önce ihlaller “halledilecek” sonrasında da, devletin, buraları korusun kollasın diye teslim ettiği yetkililerden, maddi menfaat veya daha üst makam vaatleriyle yetkisini keyfiye göre kullanan, buna cesaret edebilen kanı bozuklar VARSA bunların icabına bakılacak.

Nokta.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.