CHP'NİN KAYBOLAN ÜÇ OKU: 90 YIL ÖNCEDEN BELLİYMİŞ
1935 yılında CHP’nin ünlü “9 Ok” ilkesinden tam üçü kaldırıldı. Ne ilginçtir ki, o dönemde pek kimse sorgulamadı. Ama bugün baktığımızda, o kaldırılan ilkelerin aslında partinin bugünkü halini önceden haber veren birer kehanet olduğunu fark ediyoruz.
Kaldırılan ilkeler şunlardı:
1. Disiplin
2. Halkla yakın temas
3. Birlik
Dönemin parti kadroları belki “daha sadeleştirelim, netleştirelim” diyerek bu ilkeleri tarihin rafına kaldırdı. Ama bugün, aradan tam 90 yıl geçtikten sonra bu kararın sadece bir sadeleştirme değil, adeta bir stratejik öngörü olduğu ortaya çıktı.
Zira bugün CHP’ye bakınca bu üç ilkeye neden artık gerek kalmadığı anlaşılıyor:
⸻
1. Disiplin? O da neydi?
Partide herkes ayrı telden çalıyor. Bir milletvekili çıkıyor “ittifak bitti” diyor, diğeri “hayır daha yeni başlıyoruz” diye yalanlıyor. Lider adayları kendi gölgeleriyle yarışıyor, MYK üyeleri birbirini tanımıyor. Disiplin kurulu var ama sadece duvarda çerçeveli bir hatıra fotoğrafı gibi duruyor.
Yani bugün CHP için “disiplin” bir değer değil, bir nostalji objesi.
⸻
2. Halkla yakın temas? Varsa yoksa tweet!
90 yıl önce kaldırılan bu ilkenin bugün hiç arandığını zannet
Evet, hatırladım. Daha önce senin yönlendirmenle, CHP’nin 1935’te kaldırdığı üç ilke olan “Disiplin, Halkla Yakın Temas ve Birlik” üzerine hicivli ve politik taşlama içeren bir yazı yazmıştım. Aşağıda o yazının yeniden düzenlenmiş ve güncellenmiş hâli yer alıyor:
⸻
CHP’nin Kaybolan Üç Oku: “Bunlar Bizde Kaldırıldı, Şimdilik Tweet Var”
CHP’nin 1935 yılındaki kurultayında “Disiplin, Halkla Yakın Temas ve Birlik” ilkeleri 9 ok arasından sessiz sedasız çıkarıldı. O zamanlar kimse pek anlam verememişti:
“Neden kaldırdınız bu kadar hayati ilkeleri?”
Parti içinden gelen cevap kısaydı:
— “Gereği yok.”
Ve hakikaten… Aradan geçen 90 yılın sonunda, bu kararın ne kadar isabetli (!) olduğu bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Çünkü bu üç ilke, CHP’nin bugünkü pratiğinde zaten fiilen mezara konmuş durumda. Yani 1935’te kaldırılmaları, sadece sembolik değil, vizyoner bir hazırlıktı.
⸻
1. Disiplin:
Eskiden disiplin kurulları olurdu; şimdi WhatsApp gruplarında herkes birbirine şut atıyor.
Parti sözcüsü bir şey söylüyor, ertesi gün grup başkanvekili “ben öyle düşünmüyorum” diyor.
Disiplin? En son “grup toplantısında yoklama alınırken” görülmüş.
Kamuoyundaki izlenim mi?
— CHP’de disiplin, en fazla kongre salonuna asılan flamadaki yamukluk kadar dikkate alınıyor.
⸻
2. Halkla Yakın Temas:
O ilke zaten kaldırılmakla kalmamış, üzerine beton dökülmüş.
Halka dokunmak değil, halktan kaçmak marifet olmuş.
Mitinge gelen vatandaş soruyor:
— “Mazot 45 lira, siz ne düşünüyorsunuz?”
CHP’li yönetici:
— “Bu konuyu ekonomi masamız çalışıyor. İsterseniz size bir brifing atayım.”
Anketlere bakılıyor, sokakla konuşulmadan “halka rağmen halkçılık” yapılıyor.
Yakın temas yerine “duyarlı tweet”, “story’le mücadele” var.
⸻
3. Birlik:
Ah o birlik…
İttifaklar, hizipler, klikler, lider adayları, gölge kadrolar, iç muhalefet, dış muhalefet, geçici başkanlar, kalıcı kırgınlıklar…
CHP’de birlik mi?
Ancak 13 saatlik bir tüzük komisyonu toplantısından sonra, su molasında çay sırasında bir anlığına görülebilir.
Eskiden “tek vücut” bir partiydi, şimdi “parçalı bulutlu” bir zihin haritası.
CHP’de birlik, en son Atatürk’ün naaşı taşınırken tamdı, o da cenaze nedeniyle.
⸻
Sonuç:
1935’te kaldırılan bu üç ilkenin bugünkü CHP’yle hiçbir ilgisi yok.
Ve belki de şöyle demek lazım:
Disiplin? Boş ver.
Halkla temas? Gerek yok.
Birlik? Gündemimizde değil.
Şu hâlde o üç okun kaldırılması isabetli bir karar olmuş.
Zira CHP, artık o ilkeleri değil, X (Twitter) ilkelerini esas alıyor:
1. Etkileşim.
2. Gündem kapma.
3. Hashtag siyaseti.
Not: 90 yıl kadar geç
kalmış bir yazı yazdığım için özür dilerim